Muş'un Malazgirt ilçesinde BDP İlçe binasında "Demokratik Özerklik" konulu panel düzenlendi. Panele; BDP Muş Milletvekili Demir Çelik, BDP MYK Üyesi Necla Yıldırım, BDP PM üyeleri Kibriye Evren, Sırrı Sever, bölge belediye başkanları, belediye meclis üyeleri ve çok sayıda yurttaş katıldı. Demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yaşamlarını yitirenlerin anısına bir dakikalık saygı duruşunun ardından konuşan Milletvekili Çelik, kanser tedavisi gördüğü hastanede yaşamını yitiren KADEP Genel Başkanı ve Diyarbakır Milletvekili Şerafettin Elçi'nin ailesine ve "Kürdistan" halkına başsağlığı diledi. Çelik, yıllardır toplumsal hakların mücadelesini verdiklerini belirterek, "Devletin yanın da otonomi (özerklik) olması gerekiyor. Birden fazla kültür ve seslilik için Demokratik Özerklik istiyoruz. İspanya, Kanada ve birçok devlette merkezi yönetimin yanında özerk yönetimin de var olduğunu biliyoruz. Yerel yönetimler, özgücüne bağlanmalıdır. Merkezi sisteme bağlanmamalıdır" dedi. Halkların demokratik mücadelesinin her toplumu kapsadığını belirten Çelik, "Sadece Kürtler değil, tüm halklar için özerklik istiyoruz" dedi.

'75 milyon nüfusu olan ülke Ankara'dan yönetilemez'

Çelik, "30 yıldır haklı mücadelemizi yürütüyoruz ve bu mücadele toplumsallaşmış durumdadır. Türkiye'deki Kürtlerin davası sadece Türkiye ile bağlantılı değildir. Demokratik Özerklik talebimiz, BM'nin yerli halkların kendi kimliklerini ifade edebilmesinde, BM Habitat Formu'nda ve AB Bölgesel Yerel Yönetim Bildirgesi'nde mevcuttur. Bu 3 temele dayanarak, Demokratik Özerklik'ten bahsediyoruz. Türkiye nüfusu 75 milyon civarında, bu kadar nüfusu olan bir ülkeyi sadece Ankara yönetemez. Çok kimlilik ve kültürlü yaşayış, merkezi tekçilikle yönetilmez, tekçilikten ziyade çokluluk olmalıdır" değerlendirmesini yaptı. Tekleştirme zihniyeti ile Kürtlerin asimile edildiklerini belirten Çelik, "Tekçi bir yönetimle Kürtlerin yaşadığı bölgeler ekonomik olarak geride bırakılıyor, bölgeler arası büyük bir ekonomi düzensizliği vardır. Özerklik mücadelemiz, bir yönüyle anadilde eğitim ve anadilde savunma hakkıdır. Kürt dilini konuşarak yaygınlaştırmak, haklı ve meşru mücadelesini vermektir. Demokratik Özerklik gerekli olan bir sistemdir" dedi.  Diha

Güncelleme Tarihi: 26 Aralık 2012, 15:33