Kaybedilen ve cinayetlerle katledilen yakınlarının akıbetini soran Dayikên Şemiyê (Cumartesi Anneleri), "Kayıplar bulunsun, failleri yakalansın" sloganıyla Cizre Anadolu Lisesi önünde 250'inci kez bir araya geldi. Kayıp yakınları her hafta olduğu gibi bu hafta da kaybedilen ve faili meçhul cinayete kurban giden yakınlarının fotoğraflarını taşıdı. İHD ve MEYA-DER yöneticilerinin de destek verdiği eylemde, bu hafta 1993 yılında Cizre'de JİTEM elemanları tarafından infaz edilen Ömer Güven'in hikayesi anlatıldı. Eşi Ayşe Güven tarafından anlatılan olayda, eşinin Şırnak'taki işine gitmek üzere sabah erkenden evden çıktığını belirterek, "Akşam eve gelmedi. Ertesi sabah sorduğumuzda eşim ve Cemal Öztürk isimli bir arkadaşı ile birlikte öldürüldükten sonra arabası ile birlikte yakıldığını öğrendik. Suçsuz sebepsiz eşimi öldürdüler, karnımda bebeğim vardı. Eşim katledildikten 7 ay sonra çocuğum dünyaya geldi. Şimdi kızım üniversite okuyor. Eşimin katili belli olmasına rağmen halen bulunamıyor" dedi.
'Kürt olmaktan başka suçumuz yoktu'
Eyleme katılan ve yakınları ya katledilen ya da kaybedilen diğer kadınların hikayelerinin kendisininkinden farksız olmadığını belirten Güven, "Hepimizin ortak noktası Kürt olmaktır. Başkada bir suçumuz yoktu. Kürt halkına bu vahşeti yaşatanlardan hesap sorulsun artık. Uğradığımız zulümden kurtulalım artık" dedi. Ardından söz alan İHD temsilcisi Yusuf Vesek, faili meçhul cinayetlerin bir an önce araştırılması çağrısında bulunarak, "Faili meçhul cinayetlerin failleri yargılansın. Kaybedilen bedenlerin kemikleri bulunup ailelerine teslim edilsin. O zaman bu insanlar bir nebzede olsa sevinecektir. Failler bulunup yargılandığında Türkiye devleti de bu ayıptan kurtulacaktır" diye kaydetti.
Etkinlik oturma eyleminin ardından sona erdi. / Diha
Güncelleme Tarihi: 23 Kasım 2013, 14:25
SIRADAKİ HABER