Eğitim Sen'in düzenleyeceği 5. Demokratik Eğitim Kurultayı öncesi Eğitim Sen İstanbul 3 Nolu Şube tarafından düzenlenen "Eğitimde Resmi Dil Politikaları, Anadilinde ve Çokdilli Eğitim" paneli Kenter Tiyatrosu'nda eğitimcilerin ve araştırmacıların katılımı ile devam ediyor. Panelin "Talepler, süreçler sorunlar" oturumda konuşan Laz Kültür Derneği Başkanı Barış Beşli, anadilin insanın evinde konuşulan dil olduğunu belirterek, "Bu konuda hepimizin eksikleri var. Biz talepte bulunuyoruz, anadilinde eğitim istiyoruz; ama bunu isterken çocuğumuza öğretmemiz gerekiyor. Kürt çocukları evde Kürtçe öğrenebiliyorlar. Bir anadili evde konuşmak en büyük sorumluluğumuz" dedi.
Arap sınıf öğretmeni Yuşa Arış, Türkiyeli Arapların dillerini kullanamadığını belirterek, "İnsanlar çocuklarına Arapça öğretmiyor. Bir tek ağıtlarımız kaldı. Arapça şarkı söylendiği için polis tarafından evlerimiz basılıyordu. Devletin politikasında da Arapça kutsal bir dil; ama siz Arapsanız ve Arapça konuşmak istiyorsanız buna izin verilmiyor" diye konuştu.
'Her çocuğun 4-5 dil öğrenme kapasitesi var'
İstanbul Kafkas Kültür Derneği'nden Sinem Vatanartıran da, Çerkesçenin yok olmakla karşı karşıya olduğunu belirterek, dillerini bilmelerine rağmen dilin nasıl öğretileceğini bilmedikleri için daha önce açtıkları sınıflarda ders veremediklerini söyledi. Kürt Dili ve Edebiyatı gibi programlardan önce Kürtçe öğretmenliği gibi bölümlerin açılmasının önemine vurgu yapan Vatanartıran, böylelikle dilin öğretilebileceğine işaret etti. Vatanartıran, her çocuğun 4-5 dil öğrenme kapasitesi olduğunu belirterek çok dilli eğitim almış insanların hoş görülü, iş bölümü yapabilen bireyler olmaya yatkın olduğunu anlattı.
'Adam olmak eşittir Türk olmak'
İstanbul Kürt Enstitüsü Başkanı Zana Farqini de, "Bizim büyüklerimiz 'bize okuyun adam olun' derdi. Adam olmak eşittir Türk olmak ve Türkçe konuşmaktı. Türk olmayan herkese bu politikalar uygulanmıştır. Kürtlerin en büyük farkı, isyan ve direniş kültürüne sahip olmasıdır" dedi. Kürtlerin asimilasyona ve baskılara karşı her zaman direndiğini belirten Farqini, "Bedelini de ağır bir şekilde ödediler. Kürtler kendi coğrafyasında hem yöneten hem yönetilen olmak istiyor. Kürtlerin talebi sadece anadilin öğrenilmesi değil. Kürt dili sorunu, Kürt sorunundan bağımsız değildir. Kürtler siyasi statüye kavuşmadan bu sorunun çözülmesi mümkün değildir" diye konuştu. Asimilasyonun bugün de sürdüğüne dikkat çeken Farqini, "Asimilasyon bugün inceltilmiş bir şekilde devam ediyor. TRT 6 örneğin Kürtçe yayın yapmıyor. Bize göre yabancı dilde yayın yapıyor" diye belirtti. Sadece okulda bir takım derslerin verilmesinin yetmediğini belirten Farqini, "Hayatın her alanında dilin kullanılması gerekiyor. 'Yaşayan dil ve lehçeler' tanımı egemen dilin tavrıdır. Böylelikle, Türkçe dışındaki dilleri karantina altına alarak folklorik bir öge olarak kullanmak isteniyor" dedi.
Mezo Der'den ise Muzaffer Iris, Süryanicenin 5 bin yıldan fazla süredir var olduğunu belirterek yaşatılması gerektiğini belirtti. İris, "1928 yılına kadar Süryani okulları bulunuyordu ve dönemine göre iyi eğitim veriliyordu. Şimdi hiç okul yok. Sadece Cumartesi günleri, kilisede Süryanice öğreniyorlar" diye belirtti.
Soru-cevap bölümü ile sona eren oturumun ardından son panele geçildi.DİHA
Güncelleme Tarihi: 05 Ocak 2013, 17:20
Farqini: Adam olmak eşittir Türkçe konuşmaktı
Eğitim Sen 3 Nolu Şube tarafından "anadil ve çok dilli eğitim" üzerine düzenlenen panelde konuşan İstanbul Kürt Enstitüsü Başkanı Zana Farqini, "Büyüklerimiz 'bize okuyun adam olun' derdi. Adam olmak eşittir Türk olmak ve Türkçe konuşmaktı. Türk olmayan herkese bu politikalar uygulanmıştır. Kürtlerin en büyük farkı, isyan ve direniş kültürüne sahip olmasıdır" dedi.
SIRADAKİ HABER