Saldırının ardından İlçe Jandarma Komutanlığı'nın olayın "yanlışlıkla", Başkale Kaymakamı'nın ise "uyarı ateşi sırasında" meydana geldiğini söylemesi soru işaretlerine yol açtı.
Van'ın Başkale ilçesinde Cumartesi günü içinde bulundukları aracın İlçe Jandarma Komutanlığı'na bağlı oldukları belirtilen askerlerce taranması sonucu yaralanan iki kişiden Siya Ahmet Şeran, Başkale Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Savcılığa başvurmadan önce maruz kaldıkları saldırıya ilişkin konuşan Şeran, "Benim ve arkadaşımın suçu neydi ki bizi taradılar. Valilik açıklamasında kaçakçı olduğumuzu söylemiş. O zaman tespit etsinler. Biz Kovalıpınar (Xecesûr) köyünün Yamaç (Konîn) mezrasına düğün davetiyesi dağıtmak için gitmiştik. Dönüş yolunda bir kamyonet karakolun aşağısında bekliyordu, bir transit araba da önümden geçerek Bayram Petrol tarafına gidiyordu. Ben yoluma devam ettim. Kerizan düzlüğünde bana yetiştiler. Erek (Arak) yoluna yakın bir yerde asfaltta, arkadaki 65 EE 145 plakalı transit kamyonet bana bir tampon vurarak, şarampole uçmama neden oldu. Şarampole uçarken aracım onlara doğru döndü. O sırada biri kafasını camdan çıkarak bize ateş açmaya başladı. Daha sonra gelip bizi araçtan indirerek dövdüler. Ben 'yaralıyız' deyince bizi bırakıp gittiler. Ben de arkadaşımı alıp Başkale Devlet Hastanesi'ne gittim. Oradan bizi Van'a sevk ettiler" dedi.
'İnsan hayatı bu kadar ucuz mu?'
İnternetten Van Valiliği'nin maruz kaldıkları saldırıya ilişkin yaptığı açıklamayı okuduğunu, açıklamada olayın kaçakçılık yüzünden çıktığının iddia edildiğini gördüklerini belirten Şeran, "Madem kaçakçılık dolayısıyla yapılmış, o zaman tespit etsinler. Şimdiye kadar kaç insanımızı öldürdüler ve kaçakçılık dolayısıyla diyorlar. Her sene kaç insanımızı öldürüp, suya ve boş arazilere atıyorlar ve kaçakçılık dolayısıyla diyorlar. Madem kaçakçılık dolayısıyla, gelsin kaçakçılığı tespit etsin. 2 hafta önce yine Başkale'nin köyünden 3 kişiyi kaçakçılık dolayısıyla taradılar. Neden bize böyle yapıyorlar. Kaçakçılık mı yaptı, yakala cezaevine at. İnsan hayatı bu kadar ucuz mu?" diye sordu.
Suç duyurusunda bulundu
Sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacağını kaydeden Şeran, "Dilekçemi yazdım gidip suç duyurusunda bulunacağım. Benim ve arkadaşımın suçu neydi bizi taradılar. Kimden şüphelenseler, kimi yolda bulsalar, kalkıp öldürecekler mi? Ben hakkımı sonuna kadar arayacağım. Bu yolda ölümü bile göze alıyorum. Sonuna kadar takip edeceğim bunu" diye konuştu.
Karakol komutanı: Yanlışlık oldu!
Gedikbaşı (Çûx) köyünden Hacı İbrahim Alan adlı yurttaş ise, olay günü İlçe Jandarma Karakolu komutan yardımcısının kendisini aradığını ve olayın bir "yanlışlıktan" doğduğunu söylediğini aktardı. Alan, "Ben Van'daydım, benim numaramı her kim binbaşıya vermişse İlçe Karakol Komutan Yardımcısı beni aradı. Bana, 'Geçmiş olsun' dedi. Ben de 'Sağ olun ama her gün her gün geçmiş olsun iyi değil' dedim. Komutan, 'Bu işin içinde ben vardım, hiç kimseye inanmayın, hiç kimseye kanmayın. Herkes size yalan söylüyor. O yandan bu yandan gelip size dedikodu yapıyorlar inanmayın. Bize bir ihbar geldi. Çaldıran köyüne gittik eroin ihbarına geri döndük. Saat 3'te Çamlık Karakolu'na geldik. Orada saat 7'ye kadar istirahat ettik. Biz kalkıp geldik, ben karakoldan çıktım baktım bir sürü araba. Arabaların önünü kestiler. Gözcüleri herkimse, ben çıktım geldim. Birkaç tane araba kaçtı Azıklı (Baz) köyüne doğru gitti. Biz kovaladık ta ki Azıklı yolunun ağzına kadar. Orada bizim arkadaşlarımızın yolunu kestiler, arabalar hatta çarpıştı da. Rütbelinin birisi kendisini arabadan attı, o zaman silahı kendiliğinde ateşlendi arabaya isabet etti' dedi. Ben de, 'Bir silah kendisinden ateşlense bir mermi birisine isabet eder, adama 3 tane mermi sıkmışlar, olur mu böyle' dedim. 'Yok sana yalan söylemişler' demesi üzerine ben de 'Valla yalan malan, röntgen, film, doktorlar söylüyor. Ben onların söylediklerini söylüyorum. Biz de vatandaşız komutanım. Madem yakalamışsın ellerinde ne varsa, eroin, mazot, sigara, zaten yakalamışsın peki silah sıkmaya ne gerek var' dedim. 'Yanlışlık olmuş, kendiliğinden patlamış' gibi şeyler söyleyip, daha sonra beni arayacağını söyleyip kapattı" diye konuştu.
'Kaymakamla komutan çelişiyor'
Olay günü Başkale İlçe Kaymakamı Murat Büyükköse'nin kendisini aradığını saldırıda ağır yaralanan Mustafa Çelik'in durumunu sorduğunu belirten Gedikbaşı (Çûx) köyü muhtarı Gürgün Uysal da, "Kaymakama gerekenleri söyledim. 'Pazartesi günü gel görüşelim' dedi. Ben de bugün gidip Kaymakam beyle görüştüm. Kaymakamın bana söyledikleri, orada 4 tane araç varmış, o araçlardan bir tanesi gelmiş askeri aracın önünü kesmiş. Onlar da uyarı ateşi açınca mermi gelmiş Mustafa Çelik'e isabet etmiş. Ben de 'Kaymakam bey tamam mademki sen öyle diyorsun, İlçe Jandarma Karakol Komutan Yardımcısı da İbrahim Alan'ı aramış, bizim uzman çavuş kendisini yere atmış, yere atınca da elinde silah patlamış, yani istemeyerek elinde silah patlamış demiş' dedim. Gerçekten de bu iki kişinin konuşmalarında bir çelişki var. Kaymakam bu şekil diyor, ilçe merkez amiri de bu şekil diyor. Biz hangisine inanalım. Diyor sadece bir kurşun atılmış, şu anda bizim hasta Erzurum'da ameliyat edilmiş 2 tane kurşun göğsünden çıkarılmış, bir tane kurşun da koluna isabet etmiş. 3 tane kurşun şu anda hastanın vücudunda çıkarılmış. Kaymakam bana bunu da söyledi, savcılık gerekli incelemeyi başlatmış, o uzman çavuşu da açığa almışlar silahı da alınmış. Ancak öyle mi değil mi artık biz bilmiyoruz. Bunlar Kaymakamın bana söyledikleridir" diye anlattı. DİHA
Güncelleme Tarihi: 21 Ekim 2013, 18:01
SIRADAKİ HABER