Dördüncü dönem hükümetinin bir koalisyon hükümeti olacağı kesinleşirken, partiler YSK'nin yapacağı açıklamanın ardından koalisyon ortaklığına katılıp katılmayacaklarını tartışacaklarını ifade etti.
Federal Kürdistan Bölgesi'nde 21 Eylül günü yapılan parlamento seçimlerinin geçmiş yıllara nazaran daha yüksek katılımla geçtiği siyasi çevrelerce dile getirilse de, seçim zamanında birçok yerde yaşanan sahtekarlık ve baskılarda basına yansıyanlar bilgiler arasında. Bu sahtekarlıklardan dolayı birçok partinin Irak Yüksek Seçim Kurulu'na itirazları sürdüğü içinde oy sayım işlemi daha tamamlanamadı. Yüksek Seçim Kurulu seçim sonuçlarına ilişkin 26 Eylül günü yapacağını bildirdiği açıklamasını da bu nedenle ertelemek zorunda kaldı. Bir taraftan seçim sonuçlarına ilişkin itirazlar sürerken, diğer taraftan bölgede dördüncü dönem hükümet tartışmaları sürdürülüyor. Hala Irak Yüksek Seçim Kurulu tarafından kesin sonuçlar açıklanmamış olsa da siyasi partilerin gözlemciler eliyle elde ettikleri sonuçlara göre, Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) 37 civarında parlamenter çıkararak birinci parti olurken, onu hemen peşinden Goran Hareketi 25 civarında parlamenterle izliyor. Kürdistan Yurtseverler Birliği'nin (YNK) 17, Yekgurtiye İslami'nin 10, Komala İslami'nin ise 7 parlamenter çıkardığı dile getiriliyor.
'KDP ve YNK'nin yaptığı sahtekarlıklara dair elimizde veri var'
111 koltuk bulunan Federal Bölgesi Parlamentosu'nda hükümet oluşturabilmek için gerekli olan koltuk sayısı 56. Ancak tahmini rakamlara göre, hiçbir parti tek başına hükümet kurabilme çoğunluğunu elde edemedi. Bu durumda da dördüncü dönem hükümetine ilişkin olarak yeniden bir koalisyon hükümeti tartışmasını gündeme getirdi. Seçim sonuçlarını DİHA'ya değerlendiren ve parlamentoya girmeye hak kazanmış partilerin temsilcileri, dördüncü dönem oluşturulacak olan koalisyon hükümetine partilerinin yaklaşımının ne olduğunu açıkladı.
Kendi gözlemcilerinin verdiği bilgilere göre, 25 civarında parlamenter çıkararak dördüncü dönem parlamento seçimlerinde ikinci parti olmayı başardıklarını belirten Goran Hareketi Hewler Bürosu Basın Sözcüsü Rebin Ömer, seçimlerde KDP ve YNK'nin sahtekarlık yaptığına dair ellerinde veriler olduğunu ve bunlar hakkında YSK'ya itiraz başvurusunda bulunduklarını söyledi. Genel anlamda seçim sonuçlarına karşı saygı göstereceklerini kaydeden Ömer, itirazlar doğrultusunda YSK'nın gideceği değerlendirmeler çerçevesinde oy oranlarının düşürülmesi durumunda gerekirse kurulun kararını kabul etmeyecekleri uyarısında bulundu.
'Kendi alacağımız karar belirleyici olacaktır'
Dördüncü dönem koalisyon hükümetinde yer almaları konusunda şu ana kadar kendilerine her hangi bir mesaj gelmediğine değinen Ömer, yeni dönem koalisyon hükümetinde yer alma fikrini de genel anlamda reddetmediklerine dikkat çekti. Koalisyon hükümetinde yer alıp almama konusunda kendilerine dayatılan şartların değil, kendilerinin alacakları kararın belirleyici olacağının altını çizen Ömer, şöyle konuştu: "Koalisyon hükümeti ancak bir anlaşma temelinde olabilir. Katılımımız da kazandığımız koltuk sayısı kadar olur. Katıldığımızda da tüm bakanlıklarda yer alırız. Değil ki bir bakanlık alacağız ama diğer yerlerde ne yaşandığından bihaber olacağız. Şimdiye kadar koalisyon ortaklığına yer almamız ya da almamamıza dair herhangi işaret yok. Ama hükümete ortak eder ya da etmezler bu konuda kimseye minnet etmiyoruz."
'Asayiş ve polis güçlerinin seçim merkezleri üzerinde baskıları vardı'
Seçimlerden elde ettikleri sonuçların Kürdistan Yurtseverler Birliği'nin (YNK) düzeyine denk olmadığının altını çizen YNK Politbüro üyesi ve Hewler Büro Sorumlusu Sadi Pira da, "YNK bu sonuçların araştırılması konusunu ciddi ele alıyor. YNK Başkanlık Konseyi'nde ve Politbüro içinde bu durumun üzerine ciddi gidilmesi gerekiyor. Demokratik bir hareket olarak bu sürecin yanındayız. Kesin sonuçlar ortaya çıkana kadar da takip etmemiz gerekiyor. Kesin sonuçlar ortaya çıkınca Politbüro üyeleri ve başkanlık konseyi üyelerinin katılımıyla geniş bir toplantı yapıp, yaşanan durumları orada değerlendirmemiz gerekir" dedi. Seçim sürecinin her aşmasında sahtekarlıklar yaşandığını ve bu sahtekarlıklarında basına yansıdığı gibi sadece Süleymaniye'de değil, Hewler ve Dohuk'ta da birçok yerde yaşandığını belirten Pira, bu konularda YSK'ya başvuruda bulunduklarını söyledi. Pira, şunları aktardı: "Seçmen listesinin tam olmadığına dair daha önce de eleştirilerimiz vardı. Seçimlerin yürütülüş biçiminde de asayiş ve polis güçlerinin seçim merkezleri üzerinde baskıları vardı. Soran bölgesinde yaşananlar var. Bunların hepsinin araştırılıp netleştirilmesi gerekiyor. Yine bir yer de bir arkadaşımız şehit düşürüldü. O seçim merkezinde silahlı saldırıda bulunan kişilerce şehit düşürüldü. Bunlara ilişkin mahkemelerin ve yasaların gerekeni yapması gerekir."
'Oy pusulalarında değişiklik yapılmaya çalışıldı'
YNK'nin şu anki temel gündeminin ortaya çıkan seçim sonuçlarının değerlendirilip, YNK içinde yeniden bir toparlanmak olduğunu kaydeden Pira, şu an koalisyon hükümetinde yer alıp almamayı gündemlerine almadıkları ve tartışmadıklarını söyledi.
Geçmiş dönemlere nazaran bu seçimlerin daha iyi geçtiğini belirten Yekgurtiye İslami Genel Başkan Yardımcısı Dr. Selahadin Babekir ise, seçim döneminde yapılan sahtekarlıklara değinerek bu durumun seçimleri gölgelediğinin altını çizdi. Oy sayımı için kurulan merkezlerde seçmen pusulalarıyla oynandığı ve değişiklik yapılmaya çalışıldığını duyduklarını kaydeden Babekir, bu konulara ilişkin olarak YSK ile toplantı yaptıklarını ve itiraz dilekçesi verdiklerini söyledi. Her şeye rağmen seçim sonuçlarını saygı ile karşıladıklarına dikkat çeken Babekir, YSK daha kesin neticeleri açıklamamış olsa da, şu ana kadar dile getirilen seçim sonuçlarından memnun olduklarını kaydetti. Önümüzdeki dönem koalisyon hükümeti tartışmalarına ilişkin olarak da Babekir şöyle konuştu; "Kesin sonuçlar açıklandığında listeler koalisyon hükümeti için görüşmeye ve tartışmaya başlayacaktır. O dönem bizde tartışacağız. Hükümetin kurulması tartışmalarında gerçek adalet, doğru bir ortaklık ve partilerin seçimlerde elde ettiği sonuçlara göre hükümette yeterince yer verilse, hükümetin program ile anlaşmaları buna göre belirlenir ve her alanda iyileştirme, ıslahat mekanizmalarının oluşturulması şartları kabul edilirse Yekgurtiye İslami başkanlığı toplanıp katılıp katılmayacağına karar verir."
'Yaşananların sorumlusu KDP'dir'
Seçim sürecinde bir takım sorunlar yaşandığına değinen Komala İslami Yüksek Meclisi üyesi Haci Emin da, yaşanan durumlardan iktidar partisi KDP'yi sorumlu tuttu. Seçim döneminde iktidar partisinin seçimlere ve halkın iradesine müdahalesinin çok olduğuna vurgu yapan Emin, iktidar partisinin bu tutumları terk etmemesi ve halkın iradesine karşı gelmeye devam etmesi durumunda kendi tutumlarının da farklı olacağına işaret etti. Seçim sonuçlarına ilişkin olarak da resmi olmayan sonuçlara göre en az 7 parlamenter çıkardıklarını kaydeden Emin, seçim sandıklarına ve sonuçlarına müdahale edilmezse ve gözlemcilerinin kendilerine ilettiği rakamlar çerçevesinde sonuçlar olursa seçimlere saygı duyacaklarını söyledi.
Hükümete katılmak ve koalisyondan söz etmek için daha erken olduğuna dikkat çeken Emin, "Seçim sonuçları açıklandıktan sonra biz bunu değerlendireceğiz. Özellikle biz muhalif üç taraf olarak katılıp katılmamaya karar vereceğiz. Aldığımız oylara ve kazandığımız kürsü sayısına gösterilecek saygıya göre katılıp katılmayacağımıza karar vereceğiz" diye konuştu.DİHA
Güncelleme Tarihi: 27 Eylül 2013, 11:25
'Kendi alacağımız karar belirleyici olacaktır'
Federal Kürdistan Bölgesi'nde 21 Eylül günü yapılan dördüncü dönem parlamento seçimlerinde sahtekarlıkların yaşandığını ve bundan da iktidar partisinin sorumlu olduğunu belirten siyasi partiler, Yüksek Seçim Kurulu'na yaptıkları itirazların sonuçlarını bekliyor.
SIRADAKİ HABER