'Özgürlüğümüzün üstündeki ekmeği istemiyoruz'

Çalışan Gazeteciler Günü'nde 76 gazetecinin tutuklu olduğunu söyleyen Çukurova Gazetesi Muhabiri Ali Yürekli, "Çalışan gazetecilerin sorunları, halkın doğru, yansız bilgilenme hakkını sağlayacak basın özgürlüğü; gazetecileri, yazarları tutuklayarak, terörist ilan ederek çözülemez" dedi.

'Özgürlüğümüzün üstündeki ekmeği istemiyoruz'
 Mersin'de çalışan gazeteciler, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla Mersin Cumhuriyet Meydanı'nda basın açıklaması yaptı. Mersin'de çalışan çok sayıda gazetecinin yanı sıra Akdeniz Belediye Başkanı M. Fazıl Türk'ün de katıldığı açıklama, yaşamını yitiren gazeteciler anısına bir dakikalık saygı duruşuyla başladı. Saygı duruşunun ardından açıklama yapan Çukurova Gazetesi Muhabiri Ali Yürekli, 8 Ocak 1996 yılında gittiği haber sırasında gözaltına alınan ve katledilen Metin Göktepe ve geçtiğimiz gün Zonguldak'ta yaşanan facia sonucu hayatını kaybeden maden işçilerini anarak, konuşmasına başladı. Yürekli, çalışan gazeteciler olarak 1961 yılında gösterilen direnişi bugün sadece özlemle yad ettiklerini belirterek, "Geçmişte gösterilen örgütlülük ruhunu bu gün yakalayamamış olmamız, içinde bulunduğumuz zor koşulların en önemli sebebidir" dedi. 

"Demokrasiyi, özgürlükleri, AB standartlarını getireceğini vaat ederek iktidar olan AKP yönetiminin hedef aldığı kurumların başında medya ve çalışanları gelmektedir" diyen Yürekli Türkiye cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü olarak 10'u imtiyaz sahibi ve yazı işleri müdürü olmak üzere toplamda 76 gazetecinin bulunduğunu hatırlattı. Yürekli, "Bu durum, basın özgürlüğü açısından ülkeler sıralamasında Türkiye'nin son sıralarda yer alması gibi bir sonucu doğurmaktadır. Çalışan gazetecilerin sorunları, halkın doğru, yansız bilgilenme hakkını sağlayacak basın özgürlüğü; gazetecileri, yazarları tutuklayarak, terörist ilan ederek çözülemez" diye konuştu. 

'Sorunlar karşısında ortak bir tepki geliştirmeliyiz'

"Sahibinin sesi" olmayı onurlarına yediremeyen dürüst gazetecilerin, hayatta kalıp kalmama seçeneğiyle baş başa bırakıldığını belirten Yürekli, "Mussolini, İtalyan grevci işçilere 'Sizin özgürlüğe değil, ekmeğe ihtiyacınız var' dediğinde, işçiler, 'Evet, işçi sınıfının ekmeğe çok ihtiyacı var ama karşılığında özgürlüğünü vereceği ekmeğe değil!' deme onurunu gösterdiler. Bugün Türkiye'deki basın emekçileri de, kendilerine dayatılan seçenek karşısında 'Evet ekmeğe ihtiyacım var ama meslek onurumuzun, insanlık onurumuzun, özgürlüğümüzün üstündeki ekmeğe değil' deme onurunu göstermektedirler" diye konuştu. Gazetecileri yaşanan sorunlar karşısında ortak tepki geliştirmeye çağıran Yürekli, "Bir kez daha vurgulamak gerekir ki, bu söylemi hep bir ağızdan dile getirmezsek, bireysel direnişler sonuç getirmeyecektir. Bizler basın emekçileri olarak yaşanan sorunlar karşısında ortak bir tepki geliştirememeyi bir öz eleştiri olarak kabul etmek durumundayız" değerlendirmesinde bulundu. 

Yürekli, "Sokaklarda, kar kış, yağmur çamur demeden, polisten, eylemciden, zanlıdan, özel korumadan gördüğü fiziksel ve psikolojik şiddete rağmen halkı bilgilendirmek adına çalışan basın emekçileri, 'yıpranma' paylarını kaybetmiş durumdalar. Genç gazeteciler olarak gasp edilen haklarımızın geri verilmesini, mevcut şartlarımızın iyileştirilmesini istiyoruz" dedi. / diha

Güncelleme Tarihi: 10 Ocak 2013, 13:46
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER