"Ne var ki, küçük bir Kürt şehri, kocaman yürekli insanların tarihte imrenerek okunacak direnişine sahne oluyor" diyen Tunç, "Yanı başımızda yaşanan bu vahşete sessiz, tepkisiz kalanlar bu vahşetin gizli ortaklığını yapmış; katiller ordusuna dolaylı olarak destek sunmuş oluyorlar" diye ekledi. 

"IŞID çetelerine karşı destansı bir mücadele veren Rojava halkı yalnız olmadığını bilmeli. Çocuk, kadın genç ve yaşlı demeden en ilkel yöntemlerle katledilen halkımızın sahipsiz olmadığını haykırmak için; sanatçılar olarak sınır bölgesine gideceğiz."

'IŞİD'İN MAĞLUP EDİLMESİ HEPİMİZİN LEHİNE'

"Sanatçı, diktatörlük hevesine soyunmuş olanların yanında saf tutmayı reddeder" diyen Tunç, şöyle devam etti: "Gerçek sanatçılar, bir ateş çemberine dönüşen Ortadoğu coğrafyasında mazlum ve ezilen halkların yanında duranlar; Kürt halkının özgürlük mücadelesine destek sunan, bu mücadeleyi kendi mücadelesi sayanlardır. Muhalif olmak, demokrat olmak için uzaklara gitmeye gerek yok; yanı başımızda bir halk onuru ve namusu için savaşıyor.  Bu haysiyetli direnişi sürdüren insanları hatırlamak; insanlığımızı hatırlamakla mümkün. IŞİD'in mağlup edilmesi, Ortadoğu'da Kürtlerin ve onların benimsediği halk lehine modelin zaferi niteliğinde olacak."

Daha önce Rojava’nın Cizîre Kantonuna gittiğini, Rojava devriminin başta Kürt halkı olmak üzere bölge halkları adına muazzam bir kazanım olduğuna tanıklık ettiğini ifade eden Tunç, yarın sınırda nöbet tutacaklarını kaydederek, destek çağrısında bulundu.

Sınıra giderek nöbet tutacak olan sanatçılar şunlar:

"Kazım Öz, Ferhat Tunç, Nurcan Değirmenci, Rugeş Kırıcı (Jiyana Nu Tiyatrosu), Rojda, Hüseyin İldan (Koma Çiya Genim), Selman Şenses (Gule Xerzan Çiya, Serhat Kural (Mezopotamya Dans), Mesut Alphan (Med Kültür), Nazmi Kırık, Yusuf Çetin, Erdoğan Emir, Nesimi Aday, Kenan Ağbulut (Grup Vardiya), Pınar Aydınlar, Hasan Ali, İnayet Tanrıkulu (Müzis Med Kültür, Servet Kocakaya."