Her üç parti liderine yazılan mektubun girişinde, “30 Mart’ta yapılacak yerel seçimler, Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri Türkiye’yi uzun bir dönem seçim atmosferi içinde yaşatacak. Hiç kuşkusuz bu süreçte demokratik siyaset ve seçim güvenliği gündemin en önemli konusu olacağına” dikkat çekildi. 

Son günlerde, pek çok kentte, demokratik seçim ortamını zedeleyici gelişmelere tanık olunduğunu hatırlatılan mektupta özellikle HDP’yi hedef alan saldırıların, sadece seçim ve demokratik siyaset güvenliğini zedelemekle kalmayıp, parti binalarına ve sivillere yönelerek maddi tahribata da yol açtığı vurgulandı.

“Yerel idarelerin ve mülki amirlerinin saldırganları kollayan yaklaşımı gözlemlendiği belirtildi. Fethiye’de HDP’nin tabelasının yerel idareciler tarafında indirilmesi kabul edilemez, hoş görülemez ve izahı mümkün değildir” denilen mektupta, siyasi partilerin çalışmasının ve seçimlerin güvenliğinin sağlamak öncelikle hükümetin öncelikli görevleri arasında olmasının yanı sıra tüm partilerin ortak sorumluğu olduğu hatırlatıldı.

Mektupta planlı ve bir merkezden yönetilen saldırıların kamuoyunda ciddi kaygı uyandırdığına dikkat çekilerek, bu olayların hem siyaset alanını tahrip ettiği, hem de ortak bir gelecek inşa etme olanaklarını ve umutlarını azalttığı vurgulandı. Mektupta üç parti liderinden üç farklı talepte bulunuldu.

ERDOĞAN, KILIÇDAROĞLU VE BAHÇELİ'YE ÇAĞRI

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan’a yazılan mektupta “Bu saldırılara karşı  daha etkin tavır almanızı;  sorumlular hakkında yasal işlem yapılmasını ve özellikle Fethiye’de tabelanın indirilmesine karar veren veya verenlerin görevlerinden el çektirilmesini sağlamınızı talep ediyoruz” dendi.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na yazılan mektupta ise “HDP’ ye yapılan saldırıları açık bir ifadeyle kınamanızı, seçmenlerinizin bu türden linç girişimlerinden uzak durması için çağrı yapmanızı talep ediyoruz” ifadeleri yer aldı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye yazılan mektupta ise şunlar ifade edildi: “Sokakta siyasal çatışmanın yaygınlaştırılması arzusu karşısında göstermiş olduğunuz tutumu daha etkin göstermenizi, Türk milliyetçilerinin bu türde vakaların parçası olmaması konusunda daha fazla özen ve çaba göstermenizi talep ediyoruz.” 

DEMOKRASİ İÇİN 

Mektupların sonunda bu talepler doğrultusunda atılacak adımların seçim atmosferinin normalleşmesine önemli katkı sunacağı belirtilerek, "Siyasi partilere saldırıların yaşandığı bir dönemde gerekli duyarlılığı göstermenizi, demokratik bir seçim süreci ve özgür bir gelecek için bütün partilerin yasal haklarını kullanmasını dile getirmenizi beklemekteyiz. Çünkü demokrasi, bizim gibi düşünmeyenlerin hakkının teminat altına alındığı rejimdir” diye kaydedildi.