Türkiye’nin 12. Cumhurbaşkanının belirleneceği seçim gerçekleşiyor. Halkların ve değişimin adayı Selahattin Demirtaş, CHP-MHP adayı Ekmeleddin İhsanoğlu ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın aday olduğu cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 51 oy alan aday, ikinci tura gerek kalmadan bugün yapılacak belirlenmiş olacak.  

91 yıllık cumhuriyet tarihinde ilk kez halkın oylarıyla belirlenecek olan cumhurbaşkanı için aynı zamanda yurt dışında da 54 ülkede kurulacak sandıklarda oy kullanılabilme durumu söz konusuydu. Yurt dışında yaşayanlar ülkelerin durumuna göre 25 Temmuz’da oy verme işlemine başlamıştı. Gümrük kapılarında yapılan yurt dışı oy verme işlemi de bugün itibariyle sona erecek.

Türkiye saatiyle 17.00’da sona erecek oy kullanma işleminin ardından ortaya çıkacak sonuçlarda üç adaydan birinin eğer yeterli çoğunluk olan yüzde 51 oyluk orana erişememesi halinde 24 Ağustos günü seçimin ikinci turu gerçekleşecek.

DEMOKRASİDEN YANA TERCİH ZAMANI

“Yeni Yaşam” projesiyle Türkiye halklarının karşısına geniş bir yelpazeye sahip demokratik bir bakış açısıyla özgürlükler ve eşitlikten yana bir tavırla halkların karşısına çıkan Demirtaş, seçim süreci boyunca yürütülen çalışmalarda da yoğun ilgiyle karşılandı. Antidemokratik ve baskıcı rejimin ancak demokratik ilkelerle halkların geleceğini inşa edebileceğine dikkat çeken Demirtaş, meydanlarda halkla gerçekleştirdiği buluşmalarda bu hususları vurgulamıştı.

Aynı zamanda önemli bir tarihsel tercihin de adı olan bu seçimde iki önemli yaklaşım ve zihniyetten biri temsilini bulacak. Halkların karşısına var olan tekçi ve antidemokratik yaklaşımla çıkan Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olduktan sonra “tek adam” olarak ülkeyi yönetme hayaliyle girilen seçimde bu temsiliyet ya demokrasi ya da demokrasi karşıtlığı biçiminde şekillenecek.

Kadın, gençlik, işçi, etnik ve inanç gruplarıyla birlikte ötekileştirilen toplumun bütünüyle ülke yönetiminde omuz omuza yer almanın ortak adayı olan Demirtaş, aynı zamanda ilk kez cumhurbaşkanlığı yolunda bir Kürdün kendi iradesiyle yer aldığı tarihi bir sürecin de parçası durumunda. Bu yönüyle de cumhurbaşkanlığı seçimi demokrasi güçleri adına da gelecek bakımından tarihi olduğu kadar da hayati önemde bir dönemeç olma özelliğine sahip.