Açıklamada konuşan, Özgür Gündem Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Eren Keskin, özgür basın geleneğinin kendisine imkansız olarak sunulan bir gerçekliğin peşinde olduğunu ifade ederek, "Bu öyle bir gerçekliktir ki ona ulaşıldığında coğrafyada taşlar yerine oturacak ve coğrafya demokratikleşecektir. Bu gerçeklik dört parçaya bölünmüş bir coğrafyanın gerçekliğidir" dedi.
Özgür Gündem, DİHA, Azadiya Welat ve Fırat Dağıtım'ın çağrısıyla 22'si tutuklu 46 gazetecinin yargılandığı "KCK Basın Komitesi" davası öncesi tutsak gazetecilerle dayanışmak amacıyla Galatasaray Lisesi önünde basın açıklaması düzenlendi. "Rehineleri serbest bırakın" pankartının açıldığı açıklamaya, basın emekçilerinin ve yurttaşların yanı sıra, BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, BDP Grup Başkan Vekili Pervin Buldan ve BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak da katıldı. "Devlet sansürüne hayır", "Özgür basın susturulamaz", "Özgür basın onurumuzdur" sloganlarıyla basın özgürlüğü ve tutsak gazetecilere özgürlük istenen açıklamada, açıklamayı Özgür Gündem Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Eren Keskin okudu.
'Bu gerçeklik dört parçaya bölünmüş bir coğrafyanın gerçekliğidir'
Keskin, özgür basın geleneğinin kendisine imkansız olarak sunulan bir gerçeğin peşinde olduğunu ifade ederek, "Bu öyle bir gerçekliktir ki ona ulaşıldığında coğrafyada taşlar yerine oturacak ve coğrafya demokratikleşecektir. Bu gerçeklik dört parçaya bölünmüş bir coğrafyanın gerçekliğidir" dedi. "Bu gelenek Kürdistan'da yaşanan hak ihlallerini, yakılan yıkılan köyleri, gözaltında kaybedilen insanları, kontrgerilla cinayetlerini, gözaltında tecavüze maruz kalanları, kaybedilen çocukları anlatmak için yola çıkmıştır" diyen Keskin, geleneğe dönük saldırıların geleneği daha da güçlendirdiğini dile getirdi. 20 Aralık 2010 tarihinde yapılan operasyon sonucu 22'si tutuklu 46 gazetecinin yargılandığı davayı anımsatan Keskin, "Arkadaşlarımız hiçbir demokratik hukuk ilkesine dayanmayan bir iddianameyle suçlanıp yargılanıyorlar. Bağımlı yargı gerçeğin görülmesini ve duyulmasını engellemek için son çırpınışlarda" diye konuştu. Keskin, 25 Eylül Silivri'de görülecek olan davaya katılma çağrısı yaptı.
Kışanak: Katliamların görülmemesi için önce basını susturuyorlar
BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak ise, "Türkiye'de özgür basın için verilen mücadele tarihi ile demokrasi için mücadele eşit tarihlerde gelişen bir mücadeledir. Herkesin hakkını arayan hukuk mücadelesi ile basın mücadelesi at başı gitmektedir" diye konuştu. Basın özgür olmadan hiç kimsenin özgür olamayacağını söyleyen Kışanak, "Bu nedenle gerçeği yazanları cezaevine gönderen yönetim baskıcıdır. Katliamların görülmemesi için önce basını susturuyorlar" diye konuştu. Özgür basın geleneğinin uğradığı baskıları anımsatan Kışanak, "Peki sonuç ne oldu? Gerçekler ortadan kalktı mı? Ape Musa'nın küçük generalleri bu onurlu duruşu hep sahiplendiler" dedi. AKP'nin gücünün de özgür basını susturamaya yetmeyeceğine dikkat çeken Kışanak, "Bize düşen özgür basına sahip çıkmaktır. Gerçekler her eve her okula her fabrikaya ulaşmalıdır. Yalanın saltanatını bozabilirsek demokrasi de barış da gelecektir" diye konuştu
Kürkçü: Hiçbir gazetecilik faaliyeti onları suçlu yapmaz
BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü de, büyük baskılar altında haber ulaştırmaya çalışan gazetecilerin cezaevinde olduğunu belirterek, "Bir tane yandaş gazeteci hapiste değil. Hakikati yazmaktan başka hiçbir derdi olmayan insanlar hapiste yatıyor. Hiçbir gazetecilik faaliyeti onları suçlu yapmaz. Gerçeği yazdıkları için rehin alınmışlardır" dedi.
Türkiye Gazeteciler Sendikası adına açıklama yapan gazeteci Arzu Demir, Türkiye'de cezaevlerinde toplam 64 gazetecinin bulunduğunu belirti. Demir, "Gazetecilerin hapsedildiği, haklarında soruşturmaların açıldığı, sansürlendiği, alanlarda polis tarafından tartaklandığı işten atıldığı bir ülkede demokrasiden bahsedilemez" dedi.
Konuşmaların ardından açıklama sloganlarla sona erdi. DİHA
Güncelleme Tarihi: 23 Eylül 2013, 00:36
SIRADAKİ HABER