İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınlarının her hafta "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" sloganıyla düzenlediği oturma eyleminin 233'üncüsünü Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirildi. Açıklamada, üzerinde kayıp fotoğraflarının bulunduğu ve "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" ile "Onlar bir gece ansızın evlerinden alındılar ve bir daha geri gelmediler" yazılı pankartlar açıldı. Açıklamaya çok sayıda yurttaşın yanı sıra, İHD üye ve yöneticileri, MEYADER yöneticileri, Belediye-İş Sendikası ve kayıp yakınları katıldı. Eylem öncesi konuşan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Şırnak'ta açılışı gerçekleştirilen Şerafettin Elçi Havalimanı'ndaki konuşmasında "Helalleşme" den bahsedildiğine dikkat çekti. Bilici, "Helalleşmek son derece önemlidir. Ama nasıl bir helalleşme? Kayıplar bulunmadan failler yargılanmadan helalleşmek olur mu? Sayın Başbakan? Bu coğrafyada binlerce toplu mezar varken helalleşmek olur mu? Analara teslim edilmeden, onları dinlemeden, bir mezar taşını dahi çok görürsen helalleşmek olur mu? Olmaz" dedi.
'Tüm baskılara rağmen korucu olmadıkları için kaybettirildiler'
Bilici'nin ardından İHD Kayıp ve Gözaltında Kaybedilenler Komisyonu üyesi Necibe Güneş Perinçek tarafından, 1995 tarihinde Şırnak'ın Silopi ilçesinde kaçırılarak kaybedildikten sonra kendilerinden 18 yıldır haber alınamayan Yusuf Kalenderoğlu, Mehmet Dansık ve Ahmet Dansık hikayesini anlattı. Perinçek, şöyle devam etti: "Beyan ve anlatımlara göre, Tayan Aşiretine mensup Kalenderoğlu ailesi, Silopi ilçesine bağlı Kavallı köyünde ikamet etmekteydiler. Aşiretin önde gelenlerinden Yusuf Kalenderoğlu da köy muhtarıydı. Tüm baskılara rağmen Kavallı Köyü'nde kimse korucu olmayı kabul etmemişti. Bu nedenle Cizre Jandarma Bölük Komutanı Cemal Temizöz, Yusuf Kalenderoğlu'nu birkaç kez Cizre'ye yanına çağırmış, ancak Kalenderoğlu gitmemişti. 22 Şubat 1995 günü, Yusuf Kalenderoğlu Silopi Kaymakamı ile görüşmüş, iftar alışverişini yaptıktan sonra aynı köyde ikamet eden ve daha önce aynı köyde muhtarlık yapan Mehmet Dansık ve oğlu Ahmet Dansık'la birlikte Silopi'den köye dönmek üzere Mehmet Dansık'a ait 73 AF 236 plakalı beyaz Toros araca binerek yola çıkmış. Araç Botaş arama noktasında JİTEM ekibi tarafından durdurulmuş. Görgü tanıkları üç kişinin Botaş'ın içine götürüldüğüne tanık olurlar."
Kayıp olayının ardından ailelerin çeşitli girişimlerde bulunduğunu ancak JİTEM elemanlarının baskısı ile karşılaştıkları ve girişimlerin bu güne dek sonuçsuz kaldığını anlatan Perinçek, "Kalenderoğlu ve Dansık aileleri Yusuf, Mehmet, ve Ahmet'in dönmeyişi ile ilgili olarak bir gün sonra Silopi Kaymakamı ile görüşür. Kaymakam Yusuf'la 22 Şubat günü saat 14.00 görüştüğünü ancak daha sonrası için bilgisinin olmadığını söyler. Şahin, Silopi İlçe Jandarma Karakol Komutanlığını ve Emniyet Müdürlüğü'ne de gidip kayıp olanların akıbetini sorar. Emniyet bilgilerinin olmadığını belirtir. Bunun üzerine tüm köy halkı Silopi İlçe Jandarma Bölük Komutanlığının önünde toplanır, içlerinden bir grup Abdullah Üsteğmen'in yanına giderler. Ancak Abdullah Üsteğmen de, bir bilgisinin olmadığını söyler. Kalenderoğlu ailesi Silopi'ye geri döndükten sonra, JİTEM ekibinden Özcan ve Mahmut isimli kişiler tarafından 'Babanızı, Mehmet ve Ahmet Dansık'ı bizim aldığımız bilgisini kim size verdi' baskısı ile karşılaşırlar" dedi.
Açıklamanın ardından kayıp Yusuf Kalenderoğlu, Mehmet Dansık ve Ahmet Dansık anısına 5 dakikalık oturma eylemi yapıldı. Oturma eyleminin ardından etkinlik sona erdi. DİHA
Güncelleme Tarihi: 27 Temmuz 2013, 14:28
'Yakınlarını araştıran aileler JİTEM baskısı ile karşılaştı'
İHD ve kayıp yakınları, "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" sloganıyla düzenlediği oturma eyleminde bu hafta 1995 tarihinde Şırnak'ın Silopi ilçesinde kaybedilen Yusuf Kalenderoğlu, Mehmet Dansık ve Ahmet Dansık'ın akıbetini sordu. İHD Kayıp ve Gözaltında Kaybedilenler Komisyonu üyesi Necibe Güneş Perinçek, yakınlarını araştıran ailelerin JİTEM baskısı ile karşılaştığını söyledi.
SIRADAKİ HABER