Yaz aylarında yüksek yaylalara çıkmaları gereken sınır köylerindeki yurttaşlar köylerinde silahların gölgesinde yaşam mücadelesi veriyor. Yıllardır yaylacılıkla geçimini sağlayan Hamdiye Yıldız, Türkiye buraları boşaltmaya çalışıyor. Çobanlarımızı ve berivanları korkutuyor. Ama biz korkmuyoruz yayla kültürümüzü sonuna kadar koruyacağız dedi.
İran ve Türkiye sınırında bulunan yaylalar devam eden operasyonlar nedeniyle boşaltılırken, yaylacılar tüm zorluklara rağmen yaşam savaşı veriyor. Bir taraftan İran sınıra askeri yığınak yaparken, diğer taraftan Türkiye"nin operasyonları sürüyor. Daha önce dağların doruklarında 7 ay boyunca hayvanlarını otlatan köylüler, bu sene operasyonlar nedeniyle yüksek yerlere çıkamıyor. Yasaklar ve operasyonlar nedeniyle yaylacılar Yüksekova"ya 50 kilometre uzaklıkta ve İran sınırında bulunan Armutlu (Mıtırban) Köyü yakınlarında çadırlarını kurdu. Yaylacılar çadırlarında gece-gündüz nöbet tutarken, koyun sağmaya giden berivanlar ise, olası tarama ve bombalamalara karşı vadi boylarını kullanmak zorunda kalıyor. Bütün bu zorluklara ve risklere rağmen yurttaşlar kışı geçirebilmek için yağ, yoğurt, peynirle gıda; koyun ve keçi yününden de gerekli giyecek ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor.
"Top atışları altında yaylacılık yapıyoruz"
Yaylacılıkla geçimini sağlayan Siti Yılmaz, toplam 20 ailenin bu yolla geçinmeye çalıştıklarını söyledi. Tek geçim kaynağımız hayvancılık diyen Yılmaz, Devletin bize verdiği sadece cezaevleri ve ölümdür. Bizi el altına almak istiyor. Neyi bombalayacaklar, buralar koyunların barınma alanları, buradan koyunlar süt alıyor. Amaç bizi buralardan göndermektir dedi.
'Kadınlar çadırlarında nöbet tutuyor"
4 yıldan beri bu bölgede yaylaya çıktıklarını söyleyen ve bu yıl köye indiklerini söyleyen Hamide Yıldız ise, Daha önce Türk askerinin operasyonlarından korkarken bu sene İran da başımıza bela oldu. İki ateş arasında yaşamaya çalışıyoruz. Akşamdan sabaha kadar silahların ve bombaların sesi altında yaşıyoruz. Çocuklarımızın psikolojisi bozulduğu için Yüksekova ve Şemdinli"ye gönderdik. Ama yılmayacağız, bize kim saldırırsa saldırsın biz kadınlar direnecek ve gerekirse savaşacağız. Askeri saldırılardan çadırlarımızı koruyacağız diye konuştu.
'Yaylacı kadınlardan koruculara; silahlarınızı bırakın"
Kürtlerin 21. yüzyılda dahi yaşadıkları ilkelliği ve muhtaç edilmişliği karşısında Başbakan Erdoğan ve korucuları suçlayan Yıldız, Şu iyi bilinsin ki biz Türk değiliz, biz Kürdüz Kürt kalmaya da devam edeceğiz. Halkını ve geleceğini üç kuruşa satan korucuları lanetliyoruz. Bıraksınlar üç kuruş için kendilerini satmayı, koruculuktan vazgeçsinler. Onlar korucu oldukça biz Kürtler ezilmeye devam edeceğiz. Tüm korucuları lanetliyoruz dedi.
"İran"ın top atışlarından Türklerin operasyonlarından korkuyoruz"
İran devletinin sınırlara ağır silahlar konumlandırdığı, askerlerinin savaş pozisyonu aldığını söyleyen Mehsima Alçan ise, İran ve Türkiye karakolları tarafından sürekli gözetlendiklerini söyledi. Türk savaş uçağının Suriye tarafından düşürülmesinden sonra İran'ın da sınıra askeri sevkıyat yaptığını belirten Alçan, Suriye sınıra füze, havan topu ve çeşitli ağır silahlar yığdı. Silahların gölgesinde yaşıyoruz diyerek yaşadıkları zorluklara işaret etti. Diha
Güncelleme Tarihi: 16 Temmuz 2012, 10:30
SIRADAKİ HABER
