CAHİT YİĞİT - YÜKSEKOVA GÜNCEL
BDP Hakkari Milletvekili Adil Kurt, Urfa Cezaevi'nde yaşanan katliamdan sonra, Türkiye'deki bütün cezaevlerine ilişkin TBMM'ye Araştırma Önergesi verdi.
Kurt, TBMM"ye verdiği araştırma önergesinde, Urfa E Tipi Kapalı Cezaevi'nde mahkumların, cezaevinin kötü koşullarını protesto etmek amacıyla isyan çıkararak koğuşu ateşe vermesi sonucu 13 kişinin hayatını kaybettiğini hatırlattı. Kurt, "Bu vahim olay, Türkiye'deki cezaevleri sisteminin yakın geçmişteki pratikler de göz önünde bulundurunca, AKP iktidarı döneminde ne denli insan yaşamının kutsallığına devlet eliyle saldırıldığını bir kez daha tokat gibi yüzümüze çarpmıştır" dedi.
Bu olaydan sonra meclisin cezaevlerinde yaşanan trajediye karşı hızla adım atması zorunluluğu doğduğunu kaydeden Kurt, "benzer olayların başka cezaevlerinde yaşanmasının önüne geçmek ve Türkiye'deki bütün cezaevlerindeki ağır yaşam koşullarının düzeltilmesi amacıyla" Meclis Araştırması açılmasını istedi. BDP'li Kurt, Araştırma Önergesi'nin gerekçesinde, "Türkiye'de devletin cezaevi algısı geçmişten bugüne, birey-devlet ilişkisi bakımından; kurulu düzene karşı duruşunun cezasını çekerken, ya da kendini doğrudan devlete aykırı bir yerde konumlandırışı üzerinden bireyi iki kere cezalandırmak üzerine kuruludur" dedi.
Kurt, AKP'nin, yaptığı yasal değişikliklerle neredeyse her bireyi "terörist" ilan ederek, cezaevlerini adeta toplama kampına dönüştürdüğünü ve tutukluların cezaevlerinde çok ağır yaşam koşullara maruz bırakıldığını belirtti. Türkiye Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü'nün raporuna göre, Mart 2012 tarihi itibariyle cezaevleri doluluk oranının yüzde 200 arttığını hatırlatan Kurt, aynı rapora göre cezaevlerinde tutulan 9 bin 83 kişinin yatacak yerinin olmadığını, açık cezaevlerindeki kapasite fazlasının bin 7, kapalı cezaevlerindeki kapasite fazlasının 8 bin 76 kişi olduğunu kaydetti.
Kurt, "Açıkça görülmektedir ki; Urfa E Tipi Kapalı Cezaevi'nde gerçekleşen bu trajik olay, insanların cezaevlerinde esir alınması ve cezaevinde çok ağır bir biçimde maruz kaldıkları baskıların bir sonucudur, üstelik koşulların düzeltilmesine dönük bütün çabalar ve taleplere rağmen" dedi.
