CHP'nin 34. Olağan Kurultayı'nda seçilen Parti Meclisi'nin yaptığı ilk toplantıda konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hükümetin dış politikada yaşanan gelişmelere karşı öngörülü planları ve asgari stratejisi dahi bulunmadığını belirterek, "Türkiye basiretsiz, beceriksiz, liyakatsiz bir kadro tarafından stratejik derinlik masallarıyla uyutularak derin bir çukura itildi" dedi.
CHP'nin 34. Olağan Kurultayı'nda seçilen Parti Meclisi (PM), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında genel merkezde ilk toplantısını yaptı. Kılıçdaroğlu, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin zorlu bir süreçten geçtiğini ve yönetilemediğini söyleyerek hükümetin dış politikasını eleştirdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, gazetelerde yer alan 16 Haziran 2005 tarihinde dönemin ABD Başkanı George W. Bush ile yaptığı görüşmeye ilişkin haberi okuyan Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın bu görüşmede Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın Suriye'de liderlik yapabilme kapasitesine sahip en iyi isim olduğunu; ancak ülkede sistem sorunu bulunduğunu belirttiğini aktardı. Erdoğan'ın, Bush ile görüşmesinden basına yansıyan "Esad'a yardımcı olup sistemi geliştirmek ve değiştirmek, hem bölge hem de dünya için çok doğru bir yol. Suriye'yi karıştırarak çözemezsiniz. Suriye'yi Esad'a yardımcı olarak demokratik ve barışçı bir ülke haline getirebiliriz. Başka her türlü yol bölgede sıkıntıyı ve tansiyonu artırır" sözlerini aktaran Kılıçdaroğlu, ondan sonra ne oldu da bu politikanın tam tersine dönüldüğünü sordu.
'Türkiye ile Suriye'nin kaybettiği bu süreçte kimler karlı çıktı?'
İç politikadaki hataların daha kolay çözümlenebileceğini; ancak dış politikada yapılan hataların bedelinin doğrudan topluma yansıyacağını dile getiren Kılıçdaroğlu, bunun sorumluluğunun çok ağır olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, hükümetin dış politikada yaşanan gelişmelere karşı öngörülü planları ve asgari stratejisi dahi bulunmadığını belirterek, "Türkiye basiretsiz, beceriksiz, liyakatsiz bir kadro tarafından stratejik derinlik masallarıyla uyutularak, derin bir çukura itildi. Yüzlerce defadır söylediğim bir gerçeği bir kez daha aktarmak isterim; Suriye'nin etnik ve mezhep çatışmasına doğru sürüklenmesi bütün bölgede yeni bölünmelerin, yeni yapılanmaların ve sonu gelmez bir kaosun yolunu açacaktır. Bu sürecin sonunda en çok zarar gören ülkelerin başında Türkiye'nin geleceğini defalarca dile getirdik. Şu soruyu sormamız gerekiyor kendimize, dış politikada da aynı soru sorulur. Bugün geldiğimiz noktada kim karlı çıktı? Türkiye ile Suriye'nin kaybettiği bu süreçte kimler karlı çıktı?" diye sordu. Diha
Güncelleme Tarihi: 28 Temmuz 2012, 15:32
SIRADAKİ HABER
