Sahada da durum farklı değil. Kontrollü oyunun fevkinde bir kapışma var sahada. Birbirinden hamle bekleyen kabarmış iki kedi misali kesişiyorlar adeta. Tamam, Lazio’yu da, Fenerbahçe’yi de takip edenler için şaşırtıcı olmayan bir durum bu. Düşünün, rakip takımın üç oyuncusu diğer sahada kalınca kontratak zannediyoruz. Oyun hiç kırılmayacak gibi sıkışmış. Boşa değil; iki takım bu sezon ‘Europa League’de oynadıkları toplam 11 maçta gol yememişler. Hele de böyle bir kritik maçta hiç kolay gol olur mu?
Aslında oluyordu. Koca ilk yarıda gole iki yakın an vardı. İkisi de bir anlık dikkatsizlikten doğdu. Önce 13’te Ederson defansın arkasına sarkışını eğer hakem faul olarak yorumlasa kırmızı kart ve gol olması ihtimal dahilindeydi. Tribünler tam tahtaya vururken bu sefer dizlerini dövmeye başladılar. Bir İtalyan takımı için olmayacak iş oldu ve bir Lazio defansı sakarlığı 17’de Sow’un önünde bitti. O da beklemediği bu topa gene de akıllıca vurdu ama Marchetti’nin parmakları ve direk engelledi. Heyecan bu iki anla sınırlandı ilk devrede. Satrançta durum pata kalmıştı.
Yeni devrede beklenmedik hamle hakem Collum’dan, daha doğrusu Lazio’lu Onazi’den geldi. Bir orta saha mücadelesinde ikinci sarıyı görüp atıldı genç Nijeryalı. Hemen ardından 48’de Meireles’in nefis şutu ev sahibi adına direkte patlayan ikinci şut oldu. Maç açılıyor muydu ne? Kontrol, sıkışmışlık terimlerinin yerine artık ‘gerginlik’ gelmişti ama oyunun ibresi düpedüz ‘Sarı-Lacivert’e meylediyordu. Tribünler de anladı durumu ve tezahüratlar yeri göğü inletmeye başladı. 53’te Sow denedi olmadı. 56’da Meireles uzaktan vurdu, bu sefer Marchetti çeldi. Herkesin hissiyatı aynıydı artık. Gol gelecekse bu anlarda gelecekti. 59’da Candreva’yla geldi Lazio. Korkuttu ama devamı yoktu. Muhtemel gol tehlikesini gören Petkoviç hemen orta sahayı Ledesma’yla takviyeledi ve oyunun yeni dengesi kuruldu. Fakat bu sefer ağırlık merkezi ortada değil Lazio yarı alanındaydı. Son 20’ye gol için bir hamle yaptı Kocaman. Topal-Caner değişikliğinin anlamı sıkışan oyunu kanata açmaktı. Ardında da Salih girdi dinamizm için. Temkinli de olsa gol istiyordu artık takım. Petkoviç ise takımı topu biraz rakip alanda tutabilsin diye Klose’yi aldı. Resmen futbol değil satranç oynanıyordu sahada. Ama gol gene zekice bir girişimden değil sakarlıktan geldi. Radu 77’de olmadık bir topta elle oynadı, Webo’da 78’de penaltıyı affetmedi: 1-0. Bu skor böyle bir maç için Sarı-Lacivertlilere yeter de artardı. Fazlası oldu. 90 dolarken bir Caner frikiğini Kuyt tamamladı ve adeta tura çıktı Kadıköy. Olabilecek en iyi skordu bu. Daha da önemlisi Kocaman satrançta ustalığını ilk defa bu kadar net gösterdi. Şimdi Petkoviç düşünsün.
PETKOVİÇ’İ SONUNDA YENDİ
Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman, Sarı-Lacivertli takımın başına geçtiğinden beri 4. kez Vladimir Petkoviç’e rakip oldu. Daha önce iki kez İsviçre’nin Young Boys takımı, bir kez de Samsunspor teknik direktörü olarak Kocaman’ın Fenerbahçesinin karşısına çıkan Petkoviç dün ilk kez yenildi. Kocaman’ın talebeleri, Petkoviç’in Lazio’sunu 2-0 yendi.
4 AY SONRA SEYİRCİLİ
Avrupa Ligi’nde 2. turda BATE, 3. turda da Viktoria Plzen müsabakalarını seyircisiz oynayan Sarı-Lacivertlileri dün 4 ay aranın ardından kendilerine ayrılan yeri tamamen dolduran taraftarı destekledi. Çeşitli pankartlar hazırlayan taraftarların en görkemli çalışması, Türk Telekom kale arkası tribünün alt kısmını tamamen kaplayan, “Sen sahada biz tribünde” yazılı olanıydı. Maraton üst tribünde de dev bir Türk bayrağı açıldı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ’nun yanı sıra Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören de müsabakayı izleyenler arasındaydı.
Karşılaşma öncesi, 1964-1967 yılları arasında İtalya’da Lazio forması giyen Fenerbahçe’nin unutulmaz futbolcusu Can Bartu için anlamlı bir tören yapıldı. Saha içinde gerçekleştirilen törende İtalyan ekibin takım menajeri Can Bartu’ya 10 numaralı ve üzerinde Bartu’nun ismi yazan formalarını hediye etti.
Fenerbahçe’de 3 maçlık cezasını tamamlayan Raul Meireles sahalara dönerken, Lazio’da da bir dönem Galatasaray forması giymiş olan Lorik Cana, Sarı-Lacivertli ekibe karşı mücadele etti.
Karşılaşmaya basın mensupları da büyük ilgi gösterdi. Maçta basın tribününde 174 medya mensubu, saha içinde de 90 foto muhabiri görev yaptı. Basın tribününde 44 yabancı basın mensubu yer aldı.
Güncelleme Tarihi: 05 Nisan 2013, 09:33
