CUMHUR KORKMAZ - YAZAR

Yazar Cumhur Korkmaz, Yıllardır ilçenin Doğanlı köyünün Çözülmeyen su sorununu okuyucuları için kaleme aldı.

Yazar Korkmaz,''Birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz bu dönemde, siz değerli okuyucularıma kentimizde yıllardır içme suyu çilesi çekerek trajik bir yaşam süren doğanlı köyüne götürmek istiyorum.

Doğanlı köyü sakinleri bölgemizdeki her köy gibi 90 yıllarda kötü travmalarla sosyolojik göç sonucunda Uzundere (Ertuş) beldesinden zorunlu olarak Çukurca(Çelê) ile Hakkari arasında olan doğanlı mevkiine yerleşmişlerdir. Birkaç yıl burda yaşayan bu köy sakinleri, 2002 yılında kentimizin Kamışlı(sinava) ya yakın bir yere yerleşip buraya doğanlı ismini vermişlerdir.

2002 yılında buraya göç etmek zorunda kalan bu köy 250 hane ve yaklaşık 1500 nüfusa sahiptir.

Bu denli bir nüfusa sahip bir yerleşim biriminin içme suyu çilesinden kaynaklı bu trajik yaşamın yetki hizmet ve toplum muhakemesi serüvenine isterseniz birlikte bakalım.

Bu insanlarımız buraya göç ettiklerinde ben henüz çocukluk yıllarımı yaşıyordum,o anılar içerisinde ara sıra köye uğrarken erkekler, kadınlar, hata yaşlı insanlar damacanalar, su bidonları ve sürahilerle metrelerce uzaklıktaki su kuyu ve çeşmelerinden elleri ve kimi zaman sırtlarının üstünde evlerine içme suyu götürerek bu çileyi en derin şekilde yaşıyorlardı. Gever'in o bildiğimiz meşhur kış şartlarında ise bu çile daha da kötü bir hal alıyordu. Zaman geçtikçe bu trajik yaşam serüvenine çare bulmak adına köy muhtarı ve sakinleri her ne kdr yetkili mercii makamlara dertlerini götürmüşlerse de çeşitli oyalama taktikleri ile bu derde hiçbir şekilde çare olunamamış sorun sürüncemede bırakılmaya devam etmiştir.

Bizler bu insani sorunun yetki vê hizmet kısmını düşünürken ileriki yıllarda bu çetrefilli yaşama bu seferde komşu köylerimiz kaynak vermiyoruz buna izin vermeyiz gibi son derece talihsiz beyanlarla karşı çıkılarak sorunu iyice çıkmaza sokmuşlardır. Yine bu durum ortadayken Doğanlı köyü sakinleri gerek komşu köylerle gerekse kentimizin yetkili makamlarıyla sorunun çözümü adına defalarca girişimlerde bulunmuşlarsa da, yapılan girişimlerin tümü sonuçsuz kalmıştır.Bu soruna ufak merhem olmak adına köyün hemen girişine kurulan su deposu bırakın ihtiyaçları karşılamayı içme sorununu dahi çözememiştir.

Peki köyün olduğu bölgede yayla suları ile beslenen Mêrgezer, Alekanan, Kanîya Cınan gibi birçok su kaynağına sahip olan kentimizin bu sorunun neresinde diye sorarsanız siz değerli okuyucularıma anlatmayı görev bilirim.

Daha 3 gün önce köye misafir olarak gittim neredeyse servis, yolcusu kadar su bidonları ile doluydu. Befircan köyünde durduk bir su çeşmesinde bu su bidonlarını doldurana kadar enaz 1 saat yolda bekledik yani 18 yıl önce Çocukluğumda şahit olduğum çile neyse yıl 2020 aynı durum şuan da devam ediyor. Peki ne değişti diye sorarsanız o dönemki damacanalar tarihe karışırken bidonlar ve sürahiler yerini korumaya devam etmiştir.

Yardımlaşma dayanışma ve misafirperverliği ile dünyaya nam salmış halkımın değerli insanları:müsaadenizle bazen unuttuğumuz empati kültürü ve duyarısızlığımıza yönelik 4 soru sormak istiyorum.

1.Kentimizde yaşayan tüm insanlarıma soruyorum:Kendi Köyünden zorla başka bir yere göçe maruz kalmış bu insanlarımızın 18 yıldır bu trajediyi yaşamalarına seyirci kalmak etik midir?

2.İçme suyunun verilmesine yıllardır karşı çıkan komşu köylerdeki insanlarımıza sormak istiyorum:Doğanlı köyü sakinlerinin yerinde siz olsaydınız acaba doğanlı köyü insanları bu en insani talebinize karşı çıkar mıydı?

3. Yine komşu köylerde oturan insanlarımıza sormak istiyorum. Allahın yeryüzünde canlılar için var ettiği bu güzel nimete sahiplenmek adına komşusuna kardeşine halkından olan insanlara gitmesine engel olmak doğru bir yaklaşım mıdır?

4.Son olarak bu kentin yetkili merciilerine makamlarına sivil toplum kuruluşlarına sormak istiyorum.18 yıldır bu sorundan haberiniz var mıdır bu vahim durumun neresindesiniz haberiniz varsa şayet niye bir çözüm bulunamıyor.