İHD’ye yapılan başvurulara göre, halen cezaevlerinde, 242’i ağır olmak üzere toplam 653 hasta tutuklunun tahliye edilmeyi beklediğini anımsatan Akbulut, bu durumu gündeme getirmek için yapılan bütün eylem ve etkinliklere rağmen hiçbir adım atılmadığını belirtti.
Hasta tutukluların; Adalet Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve cezaevi idareleri ile cezaevi güvenlik birimlerinin bilinçli bürokratik işlemleri sonucu tedavi edilmediğini ifade eden Akbulut, Adli Tıp Kurumu (ATK) ve infaz savcılıklarının da bu bürokratik işkencelere ortak olduğunu kaydetti.
Akbulut, Adli Tıp Kurumu sağlık sebebiyle infazın ertelenmesi raporlarında son ve tek merci olmaktan çıkarılmasını isteyerek, ATK’nin bu uygulamalar ile ölümlerin sebebi haline geldiğini savundu.
Sağlık sebebiyle infazın ertelenmesi kararlarında cumhuriyet savcılarının takdir yetkisinin kaldırılması gerektiğini belirten Akbulut, hastanelerin verdiği raporlar esas alınarak cezaların infazları ertelenmesi gerektiğini söyledi.
‘Cezaevleri, mahpusları hasta ediyor’ diyen Akbulut, şunları söyledi: “Cezaevleri ölümlerine neden oluyor. Cezaevlerinde mahpusların sağlık haklarına erişimleri hukuka uymayan yöntemlerle engellenmektedir. Hasta mahpuslar cezaevi revirlerinde haftada iki gün bulunan pratisyen hekimlerin üstünkörü muayeneleri ile tedavi edilmeden koğuşlarına geri gönderilmektedir. Hasta mahpusların hastanelere sevkleri randevu, güvenlik, kelepçeli muayene ve çıplak arama gibi nedenlerle geciktirilmekte, bu durum hastalıklarının ilerlemesine sebep olmaktadır. Tüm cezaevlerinde, hemen bugünden itibaren, genel bir sağlık taraması yapılmalıdır”
İHD Şube Başkanı İsmail Akbulut ve dernek yöneticiledrini destek verdiği açıklama öncesi polisin yoğun güvenlik önlemi alırken, açıklamaya katılanlar sessiz bir şekilşde dağıldılar.
.jpg)