Tarihle ve Kendimizle yüzleşmek

90’lardı çocuktuk daha. Kardeşçe paylaşabilecek bir dünyaya inanırdık. Evet, kirli politikaların sergilediği bir savaş vardı.

Tarihle ve Kendimizle yüzleşmek
MAHİR DEVRİM KILIÇ -YÜKSEKOVA GÜNCEL

Asimilasyonun,  baskıların, göz altıların, beyaz toros araçların gezdiği gecelerde faili belli suikast’ların olduğu karanlık bir süreçti. Ama bu kadar aşikar değildi, bu kadar zulümce öldürülmüyordu çocuklar. O dönemde daha vicdan sahibiydik. Her şeye rağmen barışa sonsuz bir inancımız vardı.

Şimdilerdeyse kör, sağır, dilsiz konumundayız. Ortak bir yaşam savunuculuğu yaparken olanıda yitirmekteyiz. Bencil, duyarsız kişiler ve kimlikler haline geldik. Bizi bu derece bir birimizden soyutlayan neydi? Korkularımızla yüzleşmek mi acaba!!  Yada insani duygularımızı kaybetmek mi? 


O dönem internet, cep telefonları, onlarca tv kanalı yoktu, daha duyarlıydık, daha insayatif sahibiydik. Örneğin Cizre newrozunu hatırlayın. Bölgenin her yerine yayılması; 90’ larda 12 eylül darbesine bir tokat olarak cevap verilmemişmiydi. Baskının olduğu her yerde direniş olacağı gösterilmemişmiydi. Bu gün ise Cizre, Silopi, Sur, Nusaybin ve bir çok merkez yanarken İstanbul göbeğinde öldürülen genç kadınlar varken Ülke Bölge ve dünya halkları üç maymunu oynuyor. 



Gelecek tarihte bunun hesabını nasıl verecez çocuklarımıza. Nasıl söyleyebilecez ki yaşıtlarınızın kazdığı hendeklere vicdanımızı da gömdüğümüzü, anne karnında ölen çocuğu nasıl söyleyebilecezki. Hesap sorulmayacak mı sanıyoruz. Şimdi oturup düşünme silkinme zamanı, ya kör sağır dilsiz olarak sonuçlara katlanma zamanıdır. Yeni yılda, yeni ölümler, geleceği olmayan çocuklar ve mutlu cellatlar bırakmak… yada yeni yılda özgür bir gelecek için susmayıp çocukların savaşta değil barış içersinde büyüyeceği bir dünya yaratmak…..

Güncelleme Tarihi: 24 Aralık 2015, 10:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER