“OKEY” mi dediniz!

Bir toplumda fertler ne ile meşgul ise bu aynı zamanda o toplumun gelişmişlik düzeyini de gösterir.
 
Yani  bir toplumda insanların günlük yaşamlarını nasıl geçirdikleri, boş zamanlarını ne ile doldurdukları o toplumun gelişme düzeyi hakkında da ip uçları verir bize.

 

 Geçenlerde çok ünlü bir televizyon kanalında aynı derecede ünlenmiş bir yarışma programı vardı. Yarışmacı da hayli ünlü olunca sorulan sorular da verilen cevaplar da merak oldu bende. Magazin medyamıza yeteri kadar malzeme oluşturacak o mide bulandırıcı sorulardan sonra sunucu ciddi bir soru sormak istedi. “Boş vakitlerinde neler yaparsın” ? diye sorunca; Tamam dedim sonunda ciddi bir şeyler konuşulacak. Ama nerdeeee! bizim ünlü yarışmacı sulandırmaya niyetli ortalığı. Gayet klasik bir cevap “ kitap okuyorum… vesaire ….” Ama ilginç boş zamanlarında yaptığını söylediği işler hiç de öyle boş işler değildi aslında. Bu ünlülerin dünyası tabi.

 

Ya toplumun diğer kesiminde durum nasıl? Bunu öğrenmek için birkaç devlet dairesi gezmek yeterli. Tablo aynen şu: vatandaş elinde bir dosya mahçup mahçup bekliyor. Başını önüne eğmiş memurun cevabını bekliyor. Düşünün ki bir yeşil kart dosyası belki bir insanın hayatı söz konusu. Memurda hummalı bir puan kazanma yarışı var oysa. Tabi hepsi için söylemek mümkün değil. Ama bir çok devlet dairesinde bu tablo var. Peki memur puanları nerden kazanıyor. Tabi ki sanal dünyadan.

 

Kafanızı hayli bulandırdım. Gelelim işin şerbetine. Hastalık olmuş şu bilgisayarda OKEY oynama işi. Adam sanki karşısında bir ordu var gibi. Pür dikkat ve heyecanlı. Ya puan kaybederse Allah korusun o ay zehir olacak ona. Toplum olarak çok kaptırdık kendimizi bu sanal dünyaya. Sanal dünyadan evlenenler, yaralı kalplerine teselli arayanlar, ikinci el de olsa bir aşk bulurum sananlar… kısacası her şey sanal.

 

Memuru çalışanı ayıplamamak lazım belki de. Ama ben bir vatandaşım elimde yeşil kart dosyam var. Çocuğum belki ölecek. Kafasını OKEYden kaldırsa arkadaş her şey daha iyi olacak. Küçük işlerle uğraşan toplumlar büyük adamlar yetiştiremez asıl sıkıntı da bu aslında…

YORUM EKLE