MİLYONLARIN 'GECE GÜNDÜZ UYUDUĞU UYKU'

Dün gece uzun uzun dalmışlıklardan, gah tüylerimi ürperten anlardan gah da soluğumu kesip beni nefes nefese bırakan vahşetler, katliamlar... Okuyucumuz Nedim Türfent'in yazısını sizlerle paylaşıyoruz...

MİLYONLARIN 'GECE GÜNDÜZ UYUDUĞU UYKU'

Dün gece uzun uzun dalmışlıklardan, gah tüylerimi ürperten anlardan gah da soluğumu kesip beni nefes nefese bırakan vahşetler, katliamlar beynimi sarstıktan sonra ve kim bilir belki de en önemlisi vicdani hesaplaşmalardan sonra uyumayı başardım; milyonların “gece gündüz uyuduğu” o uyku sardı bedenimi.

Herhalde vicdanım uyandırdı beni yataktan daha çıkmadan yazmaya başladım bu yazıyı! Ama şanslıydın diyor içimden gelen biraz da bencil bir ses. Bana mini minnacacık Ceylan"ı hatırlatarak. Masumiyet müzesinde büyüyen hatta ne acı ki daha büyümeden bedeni bombalarla paramparça edilen Ceylanım, unuttu herkes seni. İçim paramparça, yüreğim hem ağlamaklı hem de çaresiz. Fakat Ceylanım buraya Türk"iye derler… Aklıma gelmişken Uğur"u da unuttuk Ceylanım üzülme, kimi unutmadık ki; kimse ölmesin diye analarımız ağlamasın diye “canlı barış kalkanı” olmaya gidip, şişmiş cansız bedeni dönen Yıldırım Ayhan"ı da, polisin sokak ortasında kolunu kırdığı evladımızı ve Şerzan"ı da, Aydınları, İbrahimleri ve daha nicesini de…
Bunları yazmak, dile getirmek bir yana, her daim içimi acıtan sancıtan tüm bunları hatırlayıp nefes alışverişi yapmak bir eziyet işkence gibi geliyor bana! Ne yazık ki insan bu ülkede kötü bir kelime kullanınca vicdanı paramparça oluyor. Az önce “işkence” dedim mesela. Daha günler öncesi idi, daha yaralar bile kapanmadan bırakın kırkı, onu bile çıkmadan Pozantı vahşetini de unuttuk hem de faillerini bilmeden. Gerçi herkes biliyor faillerin kim olduğunu ama işte burası Türkiye… Pozantı; çocuklarımızın tecavüz edilip işkencelere maruz kaldıkları hatta içlerinden birinin “Kendimi öldürecektim, annemi düşündüm vazgeçtim.” dediği Türk"iyenin bir parçası. Bir çocuğa tecavüz edecek kadar lanetli, insafsız, ahmak, gaddar, insanlıktan nasiplerini almamış vahşileri içinde barındıran o güzel “Ya sev ya terk et” ülkesi Türkiye… Hatırlayınca nefes aldığıma utandığım Roboski"nin de yok failleri ortalıkta.. Utanıyorum tüm bu adaletsizliklerden, haksızlıklar, hukuksuzluklar, vahşetler, katliamlardan! Utanıyorum insanlık suçları çok gündelik olağan bir şeymiş gibi uyuyan sözde insanlarla aynı nefesi solumaktan! Utanıyorum susan, uyuyan herkesten ve utanıyorum kendimden de artık.
Burası Türkiye.. Bakanın vatandaşını oynattığı, başbakanın “Ananı da al git” dediği o güzel ülkemiz Türkiye? 700"ü aşkın öğrenci düşünce suçundan dolayı tutuklu iken bir iki gün öncesine kadar “Gençlik Bayramı"nın kutlandığı Türkiye.. Ülkücü bir gencin okulda silah çıkarıp bir Kürt gencini tehdit etmesine tepki olarak sırf basın açıklaması yaptıkları için 7 öğrencinin okuldan atııldığı ve 56 kişinin de 1 aydan 2 döneme kadar uzaklaştırıldığı Mustafa Kemal Üniversite"sinin de bulunduğu Türkiye; ağzını açmanın, yazmanın, görmenin suç olduğu Türkiye.. Mayonezle ketçapın, poşunun suç unsuru olduğu Türkiye…
Doğuda bastığın neredeyse her toprağın fail-i meçhullere kurban giden belki de kardeşinin, akrabanın, komşunun mezarı olduğunu bilmeden gidiyorsun, uyuyorsun ya da! Anadilin, kültürün suç unsuru olduğu tekçi zihniyetin ürünü Türkiye… Roboski de unutuldu, katırlarla çocukların bedenlerinin ayırt edilemediği o mahşer günü de olağan karşılanıyor, binlerce tutuklu hükümlü de… Seçilmiş milletvekilleri, belediye başkanları, yöneticileri ve meclis üyeleri de.. Analar, kadınlar ve çocuklar.. Akademisyenler, avukatlar, öğretmenler, öğrenciler ve gazeteciler de ve daha nicesi de, herkes.. Bunların kimisine terör, kimisine de terör yandaşı diyorlar.. Utanın ey insafsızlar!!! Masum insanlara bombalar yağdıran, çocuklara tecavüz eden, insanları köylerinden eden, kadınları sokak ortasında coplayan, yürümeyi zar zor başaran nenenin üzerine biber gazı sıkan, kadınları saçlarından tutup sürükleyen, sokak ortasında insanları kurşunlayan, katledenler terör değil de, bu insanlar mı terör?
Uyanın ey insanlar? Uyanın da görün bu tutarsızlığı, insafsızlığı, adaletsizliği… Şeytanlar, yılanlar, Dehaklar girsin rüyalarınıza ama uyanın ey İnsanlar… Ne hiçbir dine, imana, ne inanca, ne vicdana sığar bunlar! Eskiyi hiç yazmadım ne 80leri ne 90ları yalnızca şimdiyi yazdım ve tabii ki de sadece bir kısmını.. Yoksa bu halkın çektiklerini anlatmaya ne benim söz dağarcığım yeter ne de hiçbir yazıya, hikayeye, romana hatta ömre sığar! Ama uyanın diyorum sadece uyanın görün, bağırın, çağırın, haykırın ama bir son deyin tüm bunlara! Bir son…

Nedim TÜRFENT

Güncelleme Tarihi: 02 Haziran 2012, 12:37
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER