Uluslararası Sol Platform ve Demokratik Özgür Kadın Hareketi'nin (DÖKH) organize ettiği, Latin Amerikalı kadınlar ve Kürt kadınlarının biraraya geldiği buluşmada konuşan BDP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata, Latin Amerikalı kadınlara PKK Lideri Abdullah Öcalan tarafından başlatılan çözüm sürecini anlattı. Kürt kadınları ve siyasal hareket olarak en alt zeminden örgütlenerek kendilerini var ettiklerini kaydeden Akat, "Örgütlü yapılarla parlamentoya girerek, kendimizi siyasal zemine taşıdık. Türkiye'de özellikle bürokrasi kabinlerinde kadının adı neredeyse yok, hiçbir zeminde yüzde 10'nun üzerine çıkmadı bu rakam. En belirgin olanını söylersek, kaymakam sayısı ve belediye başkanı sayısıdır" dedi. Gelinen süreçte Türkiye'nin toplumsal barışı yeni bir anayasa ile aramaya çalıştığını belirten Ata, BDP'nin komisyona kadın üye veren tek siyasi parti olduğunu kaydetti.
'İlk defa Kürt siyasetçiler önderlikleri ile buluştular'
Türkiye'deki siyasal sistem içerisinde demokratikleşmede kalıcı bir etkilerinin olduğunu söyleyen Ata, 2013 yılının başı itibariyle Kürt siyasetçilerin PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın yanına gönderilerek, bir diyalog sürecinin başladığını ifade etti. Yapılan ilk görüşmedeki isimlerin arasında olduğunu belirten Ata, "Ben ilk ziyarete DTK Eş Başkanı Sayın Ahmet Türk ile katıldım. Diyalogun bizden en az üç ay önce başladığı ve Ocak ayı itibariyle bizim de dahil edildiğimizi Sayın Öcalan bize söyledi. Ama bizler diyalogun müzakereye dönüşmesi için mücadele ediyoruz" diye konuştu. Ata, "Biz Kürt kadınları Sayın Öcalan'ın kadına biçtiği rolün ne kadar ağır bir sorumluluk olduğunu biliyoruz. Sürecin toplumsallaşabilmesi ve toplumun aynı şekilde sürece dahil olabilmesi için müzakere ve diyalog yollarının sürekli açık tutmak için mücadele ediyoruz. Bu tarihi bir süreç, çünkü bundan önce Kürt halk önderleri isyan bastırılarak, idam sehpasına götürüldü. Ama Kürt halkı 14 yıldır Sayın Öcalan'ın özgürlüğü için direniyor ve ilk defa Kürt siyasetçiler önderlikleri ile buluştular" diye belirtti.
'Cenazelerin gelmemesi hissettiğimiz en önemli şey'
Üç aşamalı olarak ifade ettikleri bu sürecin üçüncü aşamasına girmek üzere olduklarını belirten Akat, "1999'da Sayın Öcalan benzer bir çağrıyı yapmıştı. Ama 1999-2004 yılları arasında Kürt sorunun demokratik, barışçıl çözümü için parlamento bünyesinde bir adım atılmadı ve özgürlükler noktasında yasal ve anayasal düzenlemeler yapılmadığı için bu süreç ilerlemedi. Bu 6 aylık süre zarfında çözüm sürecinin aşamaları için neler yaşayıp hissettiğimizi sorarsanız, cenazelerin gelmemesi hissettiğimiz en önemli şey" diye ifade etti.
'90 yıl önce Kürtler topraklarının 4 parça olduğunu gördüler'
Sorunun çözümü, barış ortamının yakalanarak demokrasi ile buluşturmak için ikinci aşamanın öneminin farkında olduklarını söyleyen Ata, "İşte Kürt kadınları hem sorunların tarafı olarak böyle bir sürecin içindeler hem de bu sorunun demokratik çözüm noktasında mücadele etmeye hazır tüm kadınlarla birarada olma arzusu ve kararlılığı içindeler. Türkiye'de ilk defa Kadın İçin Barış Girişimi tüm sesleri, renkleri, kadın sesleri ve renklerini içinde barındırarak çalışmalarına başladı, konferansını gerçekleştirdi. Ortadoğu coğrafyasındaki yeniden dizayn sürecinin de farkındayız. Ve Ortadoğu'nun 4 önemli aktörünü İran, Suriye, Irak ve Türkiye'nin Kürt gerçeğine gözünü kapatarak ya da yine küresel sermaye güçlerinin Kürt gerçekliğine gözlerini kapatarak bir dizayn sürecinin tarafı olamayacaklarını da biliyoruz. 90 yıl önceki dizayn sürecinde Kürtler, topraklarının 4 parça olduğunu gördüler ve büyük kaybettiler. Ama bu süreçte 4 parçada güçlü örgütlenerek ortak vatanda eşit, özgür birlikteliği savunarak Ortadoğu'ya sorunların çözüm anahtarı olabilecek bir projeyi hayata geçirecekler" dedi.
Kürt kadınlarının örgütlenme biçimlerini anlatan Ata, "Kürt kadınları olarak nasıl örgütlendik derseniz, Kürt kadınlarının ilk örgütlendiği yapı olan Yurtsever Kadınlar Derneği'nde çoğumuz o dönem gençlik çalışmasındaydık. Ama 2004 yılında ilk defa hem siyasi parti çatısı altındaki kadın kollarının hem de sosyal alanda yani sendika, dernek ve vakıflarda örgütlü olan kadınların biraraya gelerek platformumuzu oluşturduk. İlk toplantımızdaki polis baskınında, polisler bize, 'Niye bir araya geliyorsunuz, gidin kısır yapın' demişti. Biz hem kısır yaptık, hem mücadele ettik" dedi.
Ata'nın ardından konuşan Bolivyalı Millaray Painemal, 1990'lı yıllardan başlayarak Şili'deki kadın örgütlenme mücadelesini ve kadınların örgütlü mücadelesi karşısında devletin sergilediği tutumu anlattı. Kadın örgütlülüğünün erkek egemen yasalar karşısında ancak birliktelik ruhu ile kazanım sağlayabileceğini kaydeden Painemal, kadın özgürlük mücadelesindeki örgütlülüğün önemini vurguladı. Kadına karşı taciz, tecavüz ve şiddete değinen Painemal, "Biz yerli, dağlardaki ve şehirlerdeki kadınların bu duruma karşı örgütlü davranarak bu şiddete dur diyebiliriz" diye konuştu. Painemal'ın ardından konuşan EPİDEM Koordinatörü Neslihan Başak, Kürt kadın özgürlük mücadelesinde yaşamını yitiren kadınların mücadelesini anlattı. Zeynep Kınacı, Gülnaz Karataş ve Leyla Wali Hüseyin ve Paris'te katledilen üç kadın Kürt siyasetçi Sakine Cansız, Leyla Şaylemez ve Fidan Doğan'ın yaşamı anlatan Başak, Kürt kadının öncü misyonuna dikkat çekerek, Kürt kadınının Kürt siyasal hareketindeki öneminden bahsetti.
Konuşmaların ardından kadın buluşması sonlandırıldı. DİHA
Güncelleme Tarihi: 15 Haziran 2013, 18:43
Akat: Bu tarihi bir süreç
Latin Amerikalı kadınlar ve Kürt kadınlarının biraraya geldiği kadın buluşması sona erdi. BDP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata, "Bu tarihi bir süreç, çünkü bundan önce Kürt halk önderleri isyan bastırılarak idam sehpasına götürüldü. Ama Kürt halkı 14 yıldır Sayın Öcalan'ın özgürlüğü için direniyor ve ilk defa Kürt siyasetçiler önderlikleri ile buluştular" dedi.
SIRADAKİ HABER