MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Meclis'te grup toplantısında partililerine seslenerek gündemdeki konuları değerlendirdi. Türkiye'nin öncelikli ve önemli 3 sorununun olduğunu ileri süren Bahçeli, birinci sorunun işsizlik sorunu olduğunu söyledi. Türkiye'de işsizlik oranlarının arttığını ve ekonominin kötüye gittiğini belirten Bahçeli, "Her 5 gencimizden biri işsizdir. Toplamda işsiz sayısı 4 milyon 859 bine yükselmiştir. İşsizlik sefaletin yokluğun yoksulluğun anarşinin ve çatışmanın kaynağıdır, sevk ve idare merkezidir. Başbakan Erdoğan'ın 'her üniversite mezunu iş bulacak diye bir şey yok' sözü, işsizlerimizi umursamayan itici yaklaşımın sonucudur. Yandaşlar ihaleyi kapmış, devleti soymuş, hazineyi yağma etmiş, ancak yoksullar, işsizler avutulmuş, oyalanmış ve kandırılmıştır" dedi.
İşsizlik ve eğitim konularını ele aldı
AKP döneminde milyarderlerin sayısında artış yaşandığının altını çizen Bahçeli, AKP'nin yandaşlarını zengin ettiğini kaydetti. "Tarım çökmüş, esnaf bitmiş, sanayici dara düşmüştür" diyen Bahçeli, hükümete seslenerek, "Bu zihniyet yalan ve dolanı bırakmalı ve bankaları nasıl eşe dosta peşkeş çektiğini açıklamalıdır. Yoksul bıraktıklarının hesabını vermelidir. Bizim açımızdan ortada ne bir başarı ne de bir siyaset ekolü vardır. AKP hükümeti ekonomide sınıfta kalmıştır" dedi. Türkiye'nin eğitim sisteminde yaşanan sıkıntıları ikinci önemli sorun olarak gösteren Bahçeli, eğitimin 'milli değerlerden' uzaklaştırıldığını dile getirerek, milliyetçi bir eğitim sistemini savundu. MHP'nin iktidar olması halinde üniversiteye giriş sınavlarını kaldıracağını ileri süren Bahçeli, "Bildiğiniz gibi yüksek öğretime geçiş imtihanı yapılmış ve 1 milyon 851 bin evladımız kendilerine ayrılan sürede ter dökmüştür. Temenni ederim sınavlarda yeni bir kopya skandalı yaşanmaz ve verilen emekler heba olmaz. Bugünkü şartlarda eğitim sistemi milli olmaktan ve bilimsellikten uzaktır" diye konuştu.
Savcı ve hakimleri harekete geçmeye çağırdı
Türkiye'nin üçüncü ve en önemli sorununun "Asayişsizlik, terör ve bölücülük" olduğunu ileri süren Bahçeli, kadınlara yönelik artan şiddete ilişkin "Maalesef toplumsal yapımız gözü dönmüşlere teslim edilmiştir" dedi. Hafta sonu Bursa'da yaptıkları 'Kuruluş mitingine' dikkat çeken Bahçeli, "Diyarbakır'da inen Türk bayrağı çok şükür Bursa'da yükselmiştir" diyerek 21 Mart günü Diyarbakır'da kutlanan Newroz bayramı etkinliğine ilişkin başlatılan bayrak polemiğini sürdürdü. AKP'nin PKK'nin eline düştüğünü savunan Bahçeli, AKP'ye ve Başbakan Erdoğan'a ağır sözlerle yüklendi. Çözüm sürecine her koşulda karşı çıkacaklarını söyleyen Bahçeli, Diyarbakır Newrozu'nda suç işlendiğini ileri sürerek savcı ve hakimleri harekete geçmeye çağırdı. Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: "Cumhuriyeti savunmakla görevli savcılar ve hakimler nerededir, nereye gitmiştir? Şayet 21 Mart tarihinde Diyarbakır'da yapılanlar suç değilse bundan sonra neyi suç olarak göreceğiz, neye suç diyeceğiz. Dünyanın neresinde böyle bir ülke vardır. Bağımsız, objektif ve sadece vicdanları ile baş başa kalan hukukçular neyi beklemektedir? Olanları görmezden mi gelelim, yapılanları sümenaltı mı yapalım? Nasıl olsa bir kereden bir şey olmaz diyerek bayrağın aşağılanmasına sessiz mi kalalım? Bu şanlı bayrak size rağmen var olacak. Size rağmen nazlı nazlı dalgalanacaktır. Ve biliniz ki Türk milletinin önüne düşerek tüm çapsızların ve çapulsuzların ayıklanmasına ön ayak olacaktır."
Akil insanlar heyetine hakaret etti
AKP'nin boynuna BDP fuarı geçirildiğini söyleyen Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın çözüm sürecinde neleri vaat ettiğini açıklamasını istedi. Başbakan Erdoğan'ın Eskişehir'deki konuşmasına atıf yapan Bahçeli, "Erdoğan, 'siz bu iddiayı ispatlamadığınız müddetçe namertsiniz' diyor. Başbakan Erdoğan millete değil başkasına verdiği sözlere bir bir uymaktadır. Yine böyle bir polemiğin içine gömülerek şeref bahsini söylemiştir. Çok değil kısa bir süre sonra şerefsizlik iddiası ispatlanmış kimin şerefsiz olduğu ortaya çıkmış, kötü söz sahibine misli ile iade edilmiştir. Eğer Erdoğan şeref masasında kaybettiklerini namert kartı ile geri alacağını düşünüyorsa, yine kaybedeceğini ve isminin başına yeni bir sıfat geleceğini görecektir" diye konuştu. Gazeteci Hasan Cemal'in KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan ile yaptığı röportajı hatırlatan Bahçeli, Cemal'i 12 kötü adamdan biri olarak tanımlayarak, röportajın içeriğini ibret verici olarak değerlendirdi. PKK'nin ateşkes ilanını taktiksel ve geçici olarak yorumlayan Bahçeli, geri çekilme için gerekli olan yasal düzenlemeye sert tepki gösterdi. Bahçeli, kurulması planlanan 'Akil insanlar heyeti'ni "Yeni bir kötüler listesi organize edilerek düğmeye basılıyor" diyerek hedef göstererek, heyette yer alacaklara "aklını kaybetmiş", "kimliksiz" ve "çürümüş" diyerek hakaret etti.
'Yeri geldiğinde neyi göze aldığımız görülecektir'
23 Mart tarihinde Bursa'da gerçekleştirdikleri 'Kuruluş mitingi'nde katılanların "Vur de vuralım, öl de ölelim" sloganına karşı kullandığı "Merak etmeyin onun da zamanı gelecektir" sözüne yapılan eleştirilere cevap veren ve sözlerini savunan Bahçeli, "Bu sözü kararlılıkla kullandım. Bugün de o sözümün sonuna kadar arkasındayım. Asla arzulamayız ama Hükümetin teslim olduğu, 'teröristlerin' hakim olduğu bir ortamda bizim duyarsız tepkisiz kalacağımızı mı zannediyorsunuz. Herkes bilsin ki yeri geldiğinde neyi göze alacağımız mutlaka görülecek ve tam olarak anlaşılacaktır" diyerek tehdit etti.
Bahçeli, son olarak İsrail'in özrüne değinerek, özrün samimi olmaktan uzak, bölgesel dengeler çerçevesinde edildiğini savundu. Bahçeli, "Bu özrün iç siyaset malzemesi yapılması istismarcılıktır. AKP hükümeti bölgesel projeler kapsamında İsrail'e yaklaştırılmış, BOP'un hedeflerine kanalize edilmiştir. Hedef Suriye'dir, İran'dır ve İsrail'in güvenliğini alarak Kürdistan'ın kurulmasına yol açmaktır" şeklinde konuştu. DİHA
Güncelleme Tarihi: 26 Mart 2013, 12:24
Bahçeli tehdit etti
Grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Bursa mitinginde katılanların "Vur de vuralım, öl de ölelim" sloganına karşı, "Merak etmeyin onun da zamanı gelecek" şeklindeki sözlerini kararlı bir şekilde kullandığını belirterek, "Zamanı geldiğinde neyi göze alacağımız mutlaka görülecek ve tam olarak anlaşılacaktır" diyerek tehdit etti.
SIRADAKİ HABER