Kaplan, Diyarbakır"daki savcı, sana ne oluyor? Partilerle uğraşıyorsun dedi.
BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, BDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Gültan Kışanak ile birlikte, Emine Ayna, Nursel Aydoğan, Sebahat Tuncel, Ayla Akat Ata ile DTK Eşbaşkanları Mardin Milletvekili Ahmet Türk ve Van Milletvekili Aysel Tuğluk hakkında, ''KCK üyesi olmak'' suçlamasıyla Diyarbakır savcılığı tarafından hazırlanan fezlekeye ilişkin Meclis'te basın toplantısı düzenledi.
Kaplan, Roboski"de uçakların üzerinde Türk bayrağı bulunduğunu, başka bir ülkeden gelmediğini belirterek, O zaman birinci dereceden Başbakan, sonra İçişleri Bakanı, Milli Savunma Bakanı, Genelkurmay Başkanı ve silsileler içinde bunların hepsi, ki itiraf etmiştir Sayın Başbakan, "hata" demiştir. Ama biz bunda hata değil kastın olduğunu iddia ediyoruz. O zaman yapılması gereken Diyarbakır"ın özel yetkili savcısının o dosyayı Meclis İnsan Hakları Komisyonu"na göndermeden önce, Başbakan ve saydığım silsile hakkında fezleke düzenleyip Meclis"e göndermesi gerekirdi. Bu özel yetkili mahkeme savcılarına kim hukuk diploması verdiyse, ki hükümetin Başbakanı'nın son günlerdeki açıklamalarını talimat bilip eş başkanlarımız ve 8 parlamenterimiz hakkında fezleke düzenleyip Meclis"e gönderiyorlar. Üstelik de gizli dinlemeyle. Zaten bu hükümetin her şeyi gizli. Çevirdiği dolaplar da, katliamlar da, yolsuzluklar da her şey gizli yürüyor şeklinde konuştu.
Fezlekeyi hazırlayan savcıya tepki
Siyasi partiler, partilerin tüzük ve programları ile genel başkanlarının açıklamalarının Siyasi Partiler Yasası"na göre Anayasa Mahkemesi"nin denetimi altında olduğunu ve Yargıtay Başsavcısının görev yapması gerektiğini belirten Kaplan, Diyarbakır"daki savcı, sana ne oluyor? Partilerle uğraşıyorsun. Diyarbakır"daki savcılar AKP"nin valisi, kaymakamı mıdır, memuru mudur? Yargı bu kadar siyasallaşabilir mi? 40 yıldır Meclis'teki Ahmet Türk"e silahlı örgüt üyesi demek, Meclis'te grubu olan bir partiye bunları demek izan, vicdan, ahlak hiçbir şey tanımıyor demektir. Bu kadar kolay mı? Bu ülkeye yapılacak en büyük kötülük budur. Bu Meclis'te sesleri susturmaya kalkmaktır. Milletin iradesini darbe yasalarıyla Terörle Mücadele kanunlarıyla susturmaya kalkmaktır dedi.
"O zaman AKP"liler de El Kaide"lidir"
Siyasi Partiler Yasası'na göre partilerin kongre yaptığını, yönetimlerini seçtiğini, parti meclislerinin ve MYK"ların kararlar aldığını ifade eden Kaplan, O kararları hayata geçirince "KCK"li" mi olacağız? Var mı böyle yaklaşım. AKP"nin MYK"sı da tutuklu vekiller hakkında "tutuklu kalsınlar" kararı vermiş. O zaman AKP"liler de El Kaide"dir, Taliban"dır. Yani Aristo mantığını, kıyas mantığını mı uygulayalım? Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda beraber görev yapıyoruz. Beraber görev yapıyorsak, fezleke gönderdiğiniz milletvekilleri Anayasa yapacak. Bu nasıl anlayıştır? Anayasa Mahkemesi niye susuyor? Yargıtay Başsavcısı niye susuyor? Hani siyasi partiler 60 yıldan bu yana Anayasa Mahkemesi"nin denetimindeydi? Ne zaman özel yetkili mahkemelerin denetimine geçti? Ne zaman yasa değişti? diye sordu.
"Kürtaj cinayetse 10 yıldır canisiniz"
Başbakan Erdoğan"ın Her kürtaj bir Uludere"dir diyerek katliamı kabul ettiğini ve ardından da tartışmaların başladığını belirten Kaplan, Kürtaj haramdır, dediler. Tecavüze uğrasa bile kadınlar doğurmalı, devlet bakmalı dediler. Eğer bu dedikleriniz doğruysa 10 yıldır iktidarsınız. 10 yıldır cinayetse siz canisiniz haramsa haramzadesiniz. 10 yıldır bu uyguladıklarınız dini emir ise siz dine aykırı harekete ediyorsunuz dedi. CHP"nin Kürt sorununa yönelik Meclis"te Toplumsal Mutabakat Komisyonu kurulması önerisini de değerlendiren Kaplan, 30 yıldır süren çatışma yerine sorunları barışçıl ve demokratik yollarla Meclis'te çözmek bizim temel hedefimizdir. Bu konuda geç de olsa ana muhalefet partisinin aldığı karar olumludur. Elbette ki görüşme öneri ve teklifi başkanlığımıza geldiğinde değerlendirmeyi başkanlığımız yapacaktır dedi.
"Fezlekeleri birbirine ekleyip Meclis"in etrafında dolaşacağım"
Fezlekelerin işleme konulması süresiyle ilgili Meclis Başkanı Cemil Çiçek ile görüşüp görüşmeyeceklerine ilişkin bir soru üzerine Kaplan, şunları söyledi: Yakında o fezlekeleri birbirine ekleyeceğim, Meclis'in etrafını dolanacağım; çünkü 670 tane oldu. O fezlekelerle bir Meclis kuşatması yapacağım. Sonra Masumiyet Müzesi gibi "fezleke müzesi" açacağım. Allah"a şükür alnımız açık, başım da açık, bir tane hırsızlık, ihaleye fesat karıştırma, dolandırıcılık, yüz kızartıcı suç, bir tek milletvekili arkadaşımızla ilgili bir tek fezleke yok. Allah"a şükür düşüncelerimizden başka bir şey yok. Fezleke iktidarın ayıbı, Başbakan'ın ayıbıdır. Yarın da fezlekelerle ilgili bir gösteri düzenlemeyi düşünüyoruz. Yani Meclis'imizin demokrasisi fezleke demokrasisi haline gelmiş durumda. Diha
