Bandırma ilçesindeki halk toplantısına katılan Yüksekdağ, halkların ve Demokratik Değişimin Cumhurbaşkanı Adayı Selahattin Demirtaş'ın ezilen emekçilerin, özgürlük isteyenlerin temsilcisi olarak aday olduğunu söyledi. Demirtaş'a desteğin büyüdüğünü kaydeden Yüksekdağ, bu desteğin halkların değişim isteğinin göstergesi olduğunu ifade etti. "Sayın Demirtaş'ın adaylığını, kadınlar, gençler, işçiler, köylüler, Aleviler, Kürtler, yok sayılan tüm halklar, çereyi, doğayı savunan insanlar, esnaflar, köylüler büyük heyecanla karşılıyor. Bu heyecan nedini yeniliktir, değişim isteğidir" dedi.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazandıklarında tüm sorunları çözeceklerini iddia etmediklerini söyleyen Yüksekdağ, "Ama bir milli şef dönemini başlatacağız da demiyoruz. Halkla birlikte yönettiğimiz bir cumhurbaşkanlığı sistemi inşa etmek istiyoruz. Demokrasiyi inşa etmek istiyoruz. Halk iktidarını kurmak için yeni bir eşikteyiz" diye konuştu.

Eski yaşam ve siyasette ısrarcı olan güçlerin HDP'nin yeni yaşam çağrısına tahammül edemediğini kaydeden Yüksekdağ, HDP'ye yönelik saldırıların bu nedenle gerçekleştiğini söyledi. "Düne kadar uyguladıkları kirli savaş yöntemlerini yine devreye koydular. AKP' 'ileri demokrasisi' bulunduğu yerden daha ileri gidemez. Buna akılları ve ruhları yetmez" dedi. Başbakan Erdoğan'ın seçim mitinglerinde HDP'yi hedef gösteren, halkları ayrıştıran zehirli bir dil kullandığını ifade eden Yüksekdağ, "Zehirli dilleri yetmiyor, zehirli silahlarını devreye sokuyorlar. Bu yolla çalışmalarımızı engellemeye çalışıyorlar" dedi.

İstanbul Başakşehir'de barış çadırına yönelik polis saldırısını kınayan Yüksekdağ, şunları söyledi: "Demokrasinin kendisi zaten yok, görüntüsüne dahi dayanamıyorlar. Taşları bağlayıp köpekleri salma politikası yürütüyorlar. Halkın lanetini almış bu kokmuş politik anlayışla daha fazla gidemez. Sayın Selahattin Demirtaş'ın ve onun arkasında duran güç Türkiye'den Kürdistan'a, Balkanlar'a kadar çok geniş bir alanda büyük bir enerji yarattı. Buna tahammül edemiyorlar. Ama biz kendi öz gücümüzle yarattığımız bu birikimi daha da büyüterek kazanıma dönüştüreceğiz. Bunun için daha çok çalışmamız lazım.

Yüksekdağ toplantının ardından direnişteki SÜTAŞ içilerini ziyaret etmek Susurluk'a geçti.