BİR KÜRT AYAKLANMASINDAN İBRET SAYFALARI
(ŞEYH SAİD İSYANI"NIN ARKA PLANI- 5)
Ayaklanmada Aşiretler Arası İlişkiler !
Şeyh Said Ayaklanması ve başarısızlığının nedenlerinden biri de Aşiretler arası siyasi ve mezhepsel sorunların olmasıdır.Varto"da Hormek aşiretinden yiğitliği ile ve bir o kadar da yaptığı zulümlerle ünlenen Mustafa Zeynel"in torunu Veli Ağa ile Zeynel"in kardeşi Xalo diye bilinen Halil Ağa"nın sesleri birbirine karışıyordu. Bir Kürt-Alevi aşireti olan Hormeklilerin muhatabı ve düşmanı Miralay Cibranlı Halit Bey idi ve başlatacağı her harekete karşı olacaklarını açıkça bildiriyorlardı.
Cibran Aşireti"ne karşı Kürt Alevi aşiretleri olan Hormek ile Lolan düşmanlığı Osmanlının kışkırtması ile daha da alevlendi. II. Abdülhamit Hamidiye Alaylarını kurmakla, Ermenilere karşı Kürt Birliklerini kullanmak; Bu alayları Kürt-Sünni aşiretlerden oluşturulmasıyla da, aşiretler arası (alevi-Sünni) kavgaları keskinleştirip Kürtlerin birliğini engellemek istemişti.[1]
Cibranlı Halit Bey, Sevr Antlaşmasının imzalanmasından bir ay kadar önce aşiret reisleri arasında bir nabız yoklaması yaptı. 15 Haziran 1920"de akrabası Binbaşı Kasım(Qaso-yı Kor) Bey"in Varto"nun merkezine yakın Karaç köyündeki evinde aşiret reisleriyle görüştü. Binbaşı Kasım, Şeyh Sait"in de bacanağıydı. Şeyh Said, Cibranlı Halit Bey"in kız kardeşi Fatma Hanımla evliydi. Halit Bey"in kız kardeşi Güllü Hanım"da Binbaşı Kasım ile evliydi.
Azadi ilk kongresini 1924"te Erzurum"da yapıp bir ayaklanma kararı almıştı.
1923"te Yusuf Ziya Bey, Cibranlı Halit Bey"in konuğu olup Kürt aşiretlerini, Mahmut Berzenci ve Sımko"nun yardımıyla silahlandırmasını sağlamaktı.Ayaklanmanın diplomatik yönü hızlandırılmıştı artık.
1925 Ağustos"unda Şeyh Said, Cibranlı Halit Bey ve Mutki Aşireti lideri Musa Begé Xweyté ile Erzurum"da görüştüler ve Kürt aşiretlerine artık çağrı yapılmaya başlandı. Umum Bozan Aşireti lideri Şahin Bey de bir bildiri yayınlayarak bu çağrıya karşılık verdi. Kurulacak Kürt Cumhuriyetine destek oldu. Şahin Bey"in Halep"te yayınladığı 15 Nisan 1924 tarihli bildirisi şöyleydi:
(....) Otuz asırlık bir tarihe sahip olan Kürtler, hala Türklerin esareti altında yaşıyorsunuz....
Ey büyük Sellahattin"in Cesur Evlatları!
Tarihin saygıyla sakladığı çağdaş cesareti gösterecek zaman gelmiştir.
, tarihin şanlı sayfalarını yeniden açacak genç Kürtlerin hareketi bekleniyor.[2]
Ankara"nın Şüphelenmesi !
16 Eylül 1924"te Trabzon"da bulunan Mustafa Kemal Paşa"ya, Başbakan İsmet Paşa"dan gizli bir yazı gelmiştir. Bu yazı Naturi Ayaklanması ve Beytüşşebap"taki durum ile ilgiliydi. Ayaklana subay ve erler Ankara"yı kuşkulandırmış, Yusuf Ziya Bey"in şifreli telgrafı kuşkuları daha da arttırmıştır. Telgraf"ta bir ayaklanmanın çıkacağı bunu Yusuf Ziya Bey ve arkadaşlarınca gerçekleştireceği yazılıyordu. Bunun üzerine Cibranlı Halit Bey, Musa Begé Xweyté, Yusuf Ziya Bey Bitlis"teki harp divanına götürüldüler.[3] Bir süre sonra Musa Begé bırakılıyor. Hasenanlı Halit Bey aranmaya başlıyor. Cibranlı Halit Bey 20 Aralık günü Erzurum"da göz altına alındı. O da Bitlis"e gönderildi. İki gün sonra da Şeyh Said Erzurum valiliğinin emriyle Hınıs adliyesine getirtilerek ifadesi alınıyor. İfadesi alındıktan sonra serbest bırakılıyor.
Cibranlı Halit Bey"i Hapisten Kurtarma Düşüncesi
Şeyh Said eve dönerken Bitlis Cezaevi"nde bulunan Halit Bey"den şu haberi alıyor. Halit Bey daha önce alınan karar üzerine ayaklanmanın başına geçmesini istiyor. Hasenanlı Halit de, Bitlis"i basıp Halit Bey"i kurtarma planları yapıyor. Hasenanlı Halit Bey Karlıova"nın Kanireş köyünde adamlarıyla toplanmış ve Cibranlı Halit Bey"in talimatını bekliyor. Ama Cibranlı Halit Bey"in, bunun büyük kayıplara neden olacağını bildirmesiyle bu plandan vazgeçiliyor.
Şeyh Said Yer Değiştiriyor !
Seyh Said artık Hınıs"ta kalmanın sakıncalı olduğunu biliyordu. Çünkü her an kendisi tutuklanabilirdi. Bu arada oğlu Ali Rıza"yı sürüleri satıp ayaklanma için finans sağlamak için Halep"e gönderdi. Oradan Şeyh Said"in isteğiyle İstanbul"a gidip, durum hakkında Seyit Abdülkadir"in ve Kürt ileri gelenleriyle görüşmesini istedi.[4]
Şeyh Said 27 Aralık 1924"te Hınıs"ın Kolhisar köyünden ayrılarak Çapakçur, Palu, Lice ve Hani havalisine geçti. Bu şekilde hareket etmesini nedeni, tutuklanma tehlikesini atlatmak ve isyan için hazırlıklara başlamaktı. Şeyh Said bu seyahatinde ayaklanma için silah, mühimmat ve iaşeyi de toplama fırsatı buldu. Ocak"ta yaptığı seyahat nedeni de ayaklanmaya liderlik yapacaklara bilgi vermekti. En önemlisi, strateji, cephe ve kuvvetlerin mevzilerinin tespitinin bu seyahatte gerçekleşmesiydi.
Ayaklanma Arifesinde Kırıkan Kongresi Kararları !
4 Ocak 1925"te çok sayıda önemli ağa, şeyh ve aralarındaki eski Hamidiye Miralayı Selim Zırkan"ın da bulunduğu aşiret reisleri toplantısı, Gökoğlan bucağının Kırıkan Köyü"nde toplanıp bir kongre düzenlenir. Kongre"ye İstanbul"dan dönen (Seyit Abdülkadir"le görüştükten sonra) Ali Rıza Bey"de katılmıştır. Kongre"de; Ali Rıza, Şeyh Said ve beraberindekilere, Ankara ve İstanbul"da görüştüğü kişilerin, ayaklanmanın başarılı olabilmesi için Diyarbakır havalisinde başlamasının daha iyi olacağını anlattı. Ali Rıza, Seyit Abdülkadir"in evinde bir gece kalıyor. O gece Dr. Fuat Bey (İstiklal Mahkemesi"ne göre ayaklanmanın fikir babası) ile görüşüp onun görüşünde dile getiriyor.[5] Dört gün süren Kırıkan Kongresi"nde alınan kararlar:
1. Gelişen hadiselere karşı tedbirli olunması,
2. Şeyh Said, Bingöl-Elazığ tarafında toplantılar yapıp, Halit Bey, Yusuf Ziya Bey ve Seyit Abdülkadir"in kurtulması için girişimlerde bulunmak,
3. Şeyh Ali Rıza, aşiretlere, mollalara, ağalara bilgi sunacak,
4. Şeyh Said, Ankara Hükümeti karşısında tavrını yazdığı bir fetva ile dile getirdi. Bu fetva çoğaltılarak çevreye dağıtıldı.
Aşiret Reisleri, Cibranlıların, Şeyh Sait liderliğinde bir ayaklanma hazırlıklarını Varto Kaymakamı"na bildirdiler. Sırı Bey"de durumu genç Valisine bildirir. Şeyh Said"in bir ayaklanma hazırlığında olduğu daha önce Mustafa Kemal"e bildirilmişti.[6]
Ayaklanma Newroz Gününe Denk Getirilmiştir !
Şeyh Said, 8 Ocak tarihinde Melekan"da bir toplantı yaparak ayaklanma cepheleri ve kumandanları tespit etti. Daha önceki toplantıda genel bir ayaklanma tarihi 21 Mart (Newroz) günü olarak belirlenmişti.[7]
Alınan karara göre 5 asli cephe kurulacaktı. Savaş planına göre, bütün aşiretler katılmaya ikna edileceklerdi. Cephelerde eylemlere yerel nüfuzları olan şeyhler tarafından komuta edilecektir.
Piran Olayı
Şeyh Said Melekan köyünden ayrıldıktan sonra, Çapakçur, Darahini, Lice ve Hani"yi gezmiştir. Şeyh Said uğradığı her yerde halkı ayaklanmaya davet eder ve ona katılanlar olmuştur. 15 Ocak günü yanındakilerle Darahini"ye (Genç) girer. Kent valisi ve hükümet erkanı da Şeyhi karşılayan kalabalık karşısında bulunuyordu.[8] Şeyh Said bir hafta Darahini"de kaldı. Daha sonra Şeyh"in başkent valiliğini yapacak Mudanlı Hasan Efendi ve şehrin ileri gelenlerini kabul edip, talimat verdi.
21 Ocak"ta Lice"ye, 25 Ocakt"ta Hani"ye girdi. Salih Bey"e misafir oldu. Palu"dan yola çıkan Şeyh Şerif"le 3 Şubat"ta Hani"de buluştu. Burada da gerekli talimatlar verildikten sonra, 5 Şubat"ta Hani"den ayrılarak, 8 Şubat günü ayaklanmanın başladığı kardeşi Abdurrahim"in köyü olan Piran"a geldi. Piran o zaman Genç iline bağlı Eğil bucağının bir köyü idi. Şimdiki adı Dicledir.
Asker Kaçağı Bahanesi !
6 asker kaçağını yakalamak için görevlendirilen jandarma Teğmen Mustafa ve Teğmen Hasan Hüsnü komutasındaki bir müfreze Piran"da Şeyh"in bulunduğu evi sardı. Şeyh Said, komutana haber yollayarak istediğiniz adamlar benim yanındadır! Şimdi bunları yakalarsanız benim haysiyetim ve şerefimi çiğnemiş olursunuz. Hükümetin kolu uzundur, istediği zaman onları yakalayabilir teğmenler ise bu görev için buraya geldiklerini ve onları almadan gitmeyeceklerini belirtir. Bunun üzerine Şeyh Abdurrahim izin verin dışarı çıksınlar, ne yaparsanız yapın der. Şeyh Abudrrahim ile jandarma arasında anlaşmazlık çıkınca, çatışma çıkar. Bir asker ölür, diğerleri de teslim olurlar.
İşte yaklaşık dört yıldır ( 1921 Azadi"nin kuruluşu) hazırlanan Kürt İslam Ayaklanması, Piran"daki bu zoraki ve önceden hazırlanan tezgahla başladı.
Piran olayı, bir tesadüf mü? Hükümet özellikle 1924"ten sonra ayaklanmanın çıkacağıyla ilgili bilgi alıyordu.Binbaşı Kasım her hafta telgrafla hükümeti bilgilendiriyordu. Şeyh Said"in Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları hakkındaki fetvasını da biliyordu. Ayaklanmanın farz olduğunu fetvada belirten Şeyh Said, bununla ilgili çalışma yaparken, 5 Ocak"ta hükümet bunları biliyordu. Şeyh Said Hareketi"ni adım adım takip eden hükümet, Kürtlerin daha fazla kuvvet bulmasına fırsat vermemek için Piran köyünde hareketi boğmak amacıyla ayaklanmayı zamanından önce çıkardı.
[1] Uğur Mumcu, 1925 Kürt İslam Ayaklanması, s. 41
[2] Uğur Mumcu, a.g.e., s.43-44
[3] Yusuf Ziya Bey ve Arkadaşlarının tutuklanması sadece İsmet Paşa"nın telgrafına bağlı değildir. Mustafa İslamoğlu"na göre M. Kemal 4 Ekim 1924"te Erzurum"da iken verdiği emir üzerine 10 Ekim"de bu emir yerine getirilmiştir. (Mustafa İslamoğlu,) a.g.e., s. 85
[4] Hıdır Göktaş, Kürtler İsyan-Tenkil, İstanbul 1991., s. 55
[5] Adem Karataş, Kürt Sorunun Uluslar arası Boyutu., s. 106
[6] Şeyh Said Ayaklanması"nın ileri gelenlerinden olan Binbaşı Kasım Aytaç ( Qaso-yı Kor ) Şeyh Said"in bacanağı idi. kendisinin olayı nasıl ihbar ettiğini söylüyor. Ekim 1924"te Erzurum"a gelen Mustafa Kemal"i halkın saygılarını belirtmek için Muşlularla Erzurum"a gidip Şeyh Said"in ayaklanacağını M. Kemal"e bizzat söylüyor. Bundan sonra da Binbaşı Kasım"la beraber olan Hormek"lilerin bilgileri, ışığında olmuştur. (Bkz. Adem Karataş, a.g.e., s. 104)
[7] Wadie Jwaideh, a.g.e., s.356
[8] M. İslamoğlu, a.g.e., s. 92
