Seriler iyidir, fikir sahibi olmamızı sağlar ancak devamlılığı garanti değildir. Misal Viktoria Plzen, Inter’le birlikte UEFA Avrupa Ligi’nin bu sezonki en golcü takımıydı. Çek temsilcisi 16 kez ağları sarsarken yalnızca, İspanya ’da 1-0 yenildiği Atletico Madrid mücadelesini boş geçmişti, son 6 maçlarındaysa en az 1 golleri vardı. Dün bu serilere sona ererken çok az pozisyona girebildiler. BundaFenerbahçe ‘en iyi savunma hücumdur’ düsturuyla ortaya koyduğu başarılı futbolun etkisi büyüktü. Sarı-Lacivertliler, çok dominant olmasalar da genel olarak kontrolü ellerinde tuttukları maç sonunda Plzen’den 1-0’lık galibiyet ve tur için büyük bir avantanjla döndüler. Plzen’in gol serisini bitirirken kendi serilerini de devam ettirdiler: Avrupa deplasmanlarındaki yenilmezlik serileri beş maça çıktı. Çeklerin Avrupa’da iç sahadaki 9 maçlık yenilmezlik serisinin bitişini de notlar hanesine yazalım.
Karşılaşmanın ilk yarım saatlik bölümünde iki takım da gardını koruyan ve zaman zaman kroşelerle rakibini deneyen boksörler gibiydi. Yine de Fenerbahçe biraz daha baskındı... Sarı-Lacivertliler uzak mesafe şutlarla taraftarlarını heyecanlandırdıysa da ilk 30 dakika taraflar adına net bir pozisyon yoktu. Dakikalar 38’i gösterirken Volkan Demirel oyuna heyecan getiren isim oldu: Tecrübeli eldivenin hatalı pasında topu savunmadan söken Rajtoral’ın ceza sahası içinden sert şutunda top direkten döndü, akabinde Duris şansını denedi ancak vuruşunu savunma çizgiden çıkardı.
Bu pozisyon sonrası iki takım da vites artırırken Fenerbahçe 42’te Kuyt’la gole çok yaklaştı. Sow, ısrarla takip edip tam çizgide yakaladığı topu içeri çıkardı, kaleciyi geçen meşin yuvarlağı Kuyt boş kale yerine auta yolladı. Devre biterken istatistikler de Fenerbahçe’nin daha baskın olduğunu gösteriyordu. Elbette istatistikler her zaman tam olarak doğruyu yansıtmayabilir zira ilk 45 dakika kaleyi bulan tek şutu olmayan Çek ekibi, direkten dönen topuyla, en tehlikeli pozisyonun sahibiydi.
Kozcik de bir yere kadar!
İkinci yarıda Fenerbahçe uzak mesafeden şutlarla rakip kaleyi dövmeye devam etti ve iki kez de gole çok yaklaştı. 60’da Webo, 66’days Ziegler’in nefis vuruşlarını kaleci Kozacik aynı güzellikte kurtardı. Ancak Kozacik tek başına Fenerbahçe’ye direnemedi. 81’de Gökhan’ın sağdan ortasında Sow’un kafa vuruşunu Çek kaleci ancak çelebilirken Webo fırsatçılığını konuşturarak Fenerbahçe’nin İstanbul ’a mutlu ve umutlu dönmesini sağladı. / Radikal
Güncelleme Tarihi: 07 Mart 2013, 23:36
SIRADAKİ HABER
