Süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemine giren yüzlerce tutsağın taleplerine karşı hükümet ve medya sessiz tavrını korurken, Giresun E Tipi Kapalı Cezaevi'nde süresiz-dönüşümsüz açlık grevinde olan Ubeyit Şen'in annesi Hacire Şen, gün boyunca televizyon karşısında oğlu ile ilgili haber bekliyor. "Çocuklarımız öleceğine bizler ölelim" diyen anne Şen, "Bir an önce hep beraber Ankara'ya gidelim ve Meclis'in önünde bizler de açlık grevine girelim. Çocuklarımızın talepleri kabul edilene kadar bizler de eylemlerimize devam edelim. Çocuklarımızın tabutlarına değil, canlı bedenlerine sarılalım" çağrısında bulundu.


PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın sağlık, güvenlik ve özgürlük koşullarının sağlanması ile Kürtlerin demokratik taleplerin kabul edilmesi amacıyla PKK'li ve PAJK'lı tutsakların 12 Eylül'de başlattığı süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemleri yayılarak, devam ediyor. Açlık grevine 12 Eylül'de başlayan tutsakların sağlık durumları kötüleşirken, açlık grevi yapan tutsakların aileleri ise, yetkililerin sessizliği ve kamuoyunun duyarsızlığı nedeniyle tedirgin. Dicle Üniversitesi'nde Makine Mühendisliği'nde bölümünde okurken tutuklanan, Giresun E Tipi Kapalı Cezaevi'nde konulan ve 3 Ekim'den beri süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eyleminde olan Ubeyit Şen'in ailesi açlık grevi eylemine katılan tutsak ailelerinden biri. Daha önce Diyarbakır D Tipi Cezaevi'nde yaşanan hak ihlallerine ilişkin açlık grevine giren tutsaklar arasında olan Şen'e, cezaevi idaresi tarafından önce 2 ay açık görüş cezası verildi ve ardından Şen, Giresun E Tipi Cezaevi'ne sürgün edildi. Şen'in annesi Hacire Şen, televizyonların karşısından ayrılmadan haberlerde oğlu ile ilgili "bir haber çıkıp çıkmadı" diye merak ve kaygıyla bekliyor. Giresun E Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan tutsakların açlık grevine girdiğini ve bunu da televizyon haberlerinden öğrendiğini söyleyen anne Şen, "Giresun Cezaevi'nin şartlarından kaynaklı çocuğum orada çok zayıflamış. Çocuğumun cezaevinde olduğunu söylemiyorum, çocuğum esir kampındadır" dedi.

'Canlı bedenlerine sarılalım'

PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü ve tecridin kaldırılması için çocuğunun 8 arkadaşıyla birlikte dört duvar arasında bedenini ölüme yatırdığını belirten anne Şen, "Ben de burada tüm annelere ve insanım diyen herkese sesleniyorum. Omuzlarını omuzlarıma versinler. Miting yapmayalım. Bir an önce hep beraber Ankara'ya gidelim ve Meclis'in önünde bizler de açlık grevine girelim. Çocuklarımızın talepleri kabul edilene kadar bizler de eylemlerimize devam edelim. Çocuklarımızın tabutlarına değil, canlı bedenlerine sarılalım. Çocuklarımız öleceğine bizler ölelim" dedi.

'AKP üç maymunu oynuyor'

Yaklaşık 40 gündür açlık grevinde olan tutsakların olduğunu ve medyanın duyarsız kaldığını belirten baba Hasan Şen ise, "Bir insan, bir öğün yemek yemese ciddi bir şekilde o insan zorlanır. Bu insanlar 40 gündür açlık grevindeler. Ve bizler de ne yatabiliyoruz ne de yemek yiyebiliyoruz" dedi. Baba Şen, "Sermayelerine sermaye katmak için mi bu mesleği yapıyorlar. Gazetecilik, habercilik bu mudur. Açlık grevlerine neden sessiz kalıyorlar. İnsanlar öldükten sonra mı haber değeri olacak" diye tepki gösterdi. Açlık grevi eylemcilerinin gerekçelerinin olduğunu vurgulayan baba Şen, "AKP bunu görmezden geliyor. AKP, neden müfettişleri cezaevlerine göndermiyor? Neden bu sorun görmezlikten geliniyor. AKP, üç maymunu oynuyor" diye konuştu.

'Her evlat kendi anne babasının en büyük sermayesidir'

AKP'nin "hırs uykusundan" bir an önce uyanması gerektiğini belirten baba Şen, "Tek denenmeyen sadece barıştır. Artık bu barışı inşa edelim. İnsanlarımız ölmesin. Her evlat kendi anne ve babasının gözünde en büyük sermayedir. Bir evlat gitti mi daha o evlat gelmez. Bir an önce bu sorunu çözün" çağrısında bulundu. Tutsakların şu an diri diri bedenlerini ölüme terk ettiklerini dile getiren baba Şen, "Bütün hastalıklara göğüs açmışlar. Çocuklarımızın talepleri vardır. Bizler de sonuna kadar çocuklarımızın arkasında olacağız ve onları destekleyeceğiz" diye belirtti. / Diha

Güncelleme Tarihi: 20 Ekim 2012, 11:23