Yüksekova Sanal sokağında bir araya gelen Cumartesi anneleri gözaltında kaybedilen evlatlarını sorarak faillerin biran önce bulmasını istediler.
İlk olarak İHD Yüksekova temsilcisi Muhyettin Önal kısa bir açıklama yaptı.
Dil bayramı dolaysıyla dilin önemine vurgu yapan Önal, Kürt dilin yıllardır asimilasyonla karşı karşıya kaldığını belirterek Kürtlerin diline sahip çıkması gerektiğini vurguladı.Federal Kürdistan Bölge Başkanı Mesut Barzani’ye de çağrıda bulunan Önal, Kürdistan tek parçadır, dört parçaya bölmeyelim dedi.
Daha sonra 1985 yılında gözaltına alıp kaybedilen Hamza Tutan’ın hikâyesi anlatıldı. 1985 tarihinde gündüz saat 16.00 sıralarında gözaltına alınıp Jandarma Tabur komutanlığına götürüldü. Ondan sonra ailesinin tüm aramalarına rağmen bulunamıyor. Daha sonra Hamza Tutan’ı gözaltına alanlar evimize gelerek annesi Bınevş Tutan’ı yanlarına alarak jandarma tabur komutanlığına götürülüyor ve annesine söylüyorlar. Bak bakalım bu cesede bu senin oğlun mudur? Annesi cesedi görür görmez acıdan bayılıyor yaklaşık bir saat sonra anne Bınevş Tutan’ı evlerine geri getiriliyorlar. Aynı gece saat 12 sıralarında idi.
Aynı kişiler evin önüne gelerek cesedi oraya atıyorlar ve aileye diyorlar ki ‘ oğlunuz Hamza Tutan kalp krizinden hayatını kaybetmiştir. ‘ ailesi cenazeyi aldıktan sonra vücudun çeşitli yerlerinde darp ve işkence izlerini görüyor. Bunun üzerine Yüksekova Savcılığına başvuruyorlar. Ailenin işkence iddialarına yönelik Yüksekova Savcılığı cenazeyi İstanbul Adli tıp kurumuna gönderiyor. İstanbul Adli Tıp Kurumunun yaptığı inceleme sonucunda işkence yapıldığına karar veriyor. Adli Tıp kurumunun raporundan sonra iddia makamları beş polis hakkında işkence yapıldığına dair görevden alınıyor. Olaydan 6 ay geçtikten sonra aynı iddia makamları görevden alınan polisleri görevlerine iade ediyor ve olay hakkında da takipsizlik kararı veriyor. Biz ailesi olarak bu hukuksuzluğu kabul etmiyoruz. Adaletin yerini bulması için bir an önce faillerinin yakalanıp adaletin karşına çıkarmalarını istiyoruz. Denildi.
.jpg)
