Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde, 1990'lı yıllarda kaybedilen ve faili meçhul cinayetlere kurban giden yakınlarının akıbetinin soran Dayikên Şemiyê (Cumartesi Anneleri), Sanal Sokağında bir araya geldi. Kayıp yakınlarının fotoğraflarını taşıyan anneler, faili meçhul cinayetlere kurban giden yüzlerce kişinin fotoğraflarını açtı.
Her hafta bir hikâyenin anlatıldığı eylemde, 1990 yılında Yüksekova'ya Dara köyünde faili meçhul bir şekilde kaybettirilen Sabri Çardakçı’nın hikâyesini oğlu Harun Çardakıçı anlattı.
BABAM HAKKINDA İHBARLARDA BULUNDULAR
Çardakçı, Yüksekova’nın Dara köyünde yaşayan Babam yurtseverliği ve Kürt halkına bağlılığı ile bilinen ve Yüksekova’nın ileri gelenlerindendi. 1990 yıllarda zaman zaman Kuzey Irak’a gidip gelirdi. Babamın yurtseverliğini ve demokratlığını hazmedemeyen bazı çevreler bunu kullanıp babam hakkında ihbarlarda bulundular.
Çardakçı, 1990’lı yıllarda derin devlet dediğimiz çeteler özel timler halka büyük korkular yaşatıyordu. 8 Eylül 1993 tarihinde sabaha karşı saat 03:00 da iki panzer evimize yaklaştı. 15-20 özel hareket timi evimizin etrafını ablukaya aldıktan sonra içlerinde iyi Kürtçeyi konuşanlar tarafından babamın hemen kapıyı açmasını istediler. Babam kapıyı açması üzerine dört kişi babamın üzerine çullanıp babamı dışarı çıkarttılar. O arada babam bağırarak bunlar özel harekâtçılar kapıyı kapatın dedi.
Bunun üzerine silah sesleri geldi. Akabinde evimizi uzun namlulu silahlalar ve roketlerle taradılar. Sabahleyin günün ağarmasından sonra babamın cenazesini ateşli silahlarla taranmış evimizin
Sabah saat 9:00 da asker özel hareket timleri olay yerine gelmeden gece babamı öldürüp kaçış güzergahında kaybettikleri iki adet telsiz ve askeri sırt çantasını aramaya başladılar. Kaybettikleri iki adet telsiz ve sırt çantasını bulmayınca evimizin etrafını sardılar. Olay yerine o anda dönemin Yüksekova savcısı ve bir askeri yetkili geldi. Amcam Esfendiyar o sırada savcıya katillerimiz dün gece iki adet telsiz ve sırt çantalarını kaçtıkları yönde düşürenlerdir ve araştırmanızı istiyorum dedi.
Bunun üzerine savcı evimizin önünde ayrıldı. Diyen Çardakçı, Savcının evimizin önünde ayrılması üzerine Yüksekova taburunda kalkan helikopterler evimizin önünde bulunan binlerce insanın üzerinden alçak uçuş yapıp iki tur attılar. Ve evimizin önünde bulunan insanların üzerine tehdit bildirileri attılar. Dedi.
AKLINIZI BAŞINIZA ALIN YOKSA HEPİNİZ AYNI YOLUN YOLCUSU OLACAKSINIZ
Atılan bildiride şu yazılıyordu. “aklınızı başınıza alın yoksa hepiniz aynı yolun yolcusu olacaksınız.” Taziyemizin üçüncü gününde yine köyümüzün üzerine kargo uçakları ile bildiriler atıldı.
Bizler babamın öldürülmesi üzerine savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Ama hiçbir sonuç almadık. Bunun üzerine bizler Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurduk ve Türkiye Mahkum oldu.
Çardakçı, 90’lı yıllarda devlet politikası olarak yürütülen, gözaltında kayıplar, yargısız infazlar, faili meçhuller ve keyfi uygulamalar sonucunda, bu devlet içindeki karanlık yapılanmalar babam gibi on binlerce insanı katletti.
Bizler aileler olarak bu katliamları yapanların biran önce evrensel hukuk kurallarına göre yargı önüne çıkarılıp yargılanmalarını istiyoruz. Babam katillerinin ortaya çıkarılana kadar Sabri Çardakçı’nın ailesi olarak biz olayın takipçisi olacağız.Dedi.
.jpg)
.jpg)