Hakkari'de açlık grevine karşı duyarlılık çağrısı

Hakkari Demokrasi Güçleri Platformu, Tekirdağ F Tipi Cezaevi’nde bulunan 21 siyasi tutsağın 25 Mart'tan beri sürdürdüğü süresiz-dönüşümsüz açlık grevine dikkat çekerek, duyarlılık çağrısı yaptı.

Hakkari'de açlık grevine karşı duyarlılık çağrısı
Hakkari Demokrasi Güçleri Platformu bileşenleri Tekirdağ F Tipi Cezaevi’nde bulunan 21 siyasi tutsağın 25 Mart tarihinden beri sürdürdüğü süresiz-dönüşümsüz açlık grevine ilişkin açıklama yaptı. Hakkari Belediyesi önünde yapılan açıklamaya, Hakkari Demokrasi Güçleri Platformu’na bağlı sivil toplum örgütleri, BDP Hakkari İl Eş Başkanları Esmer Tekin ve Rahmi Kurt, BDP Hakkari, Çukurca ve Yüksekova ilçe örgütleri, Hakkari Belediye Başkanı Fadıl Bedirhanoğlu, Çukurca Belediye Başkanı Hıdır Demiroğlu ve çok sayıda yurttaş katıldı.

‘Yapılanlar sürece denk düşmemektedir’

İHD Hakkari Şube Başkanı ve Platform Sözcüsü İsmail Akbulut, 31'inci gününe giren açlık grevinin ölümle sonuçlanmaması için herkesin duyarlı olması gerektiğini belirterek, grevcilerin temel istemlerinin cezaevi koşullarının iyileştirilmesi gibi haklı talepler olduğunu söyledi. AKP hükümetinin bir taraftan görüşmeler yaparken diğer yandan cezaevlerinde bulunan siyasi tutsaklara yönelik hukuk dışı uygulamalarını sürdürdüğüne dikkat çeken Akbulut, “Barış sürecine denk düşen, hükümetin cezaevlerinde bulunan siyasi tutsakların yaşam koşullarını iyileştirmesi ve baskıcı politikalarından biran önce vazgeçmesidir. Bu anlamda başta Tekirdağ F Tipi Cezaevi’nde uygulanan baskılara son verilmesi gerekmektedir. Aynı zamanda ülkemizdeki tüm cezaevlerinde ve özellikle İmralı Kapalı Cezaevi’nde halen devam eden tecridin barış iklimine uygun olmadığı bilinmektedir” dedi. 

‘Yaşam ve sağlık hakkı korunmalı’ 

“İnsan hakları savunucuları ile demokrasi ve özgürlükten yana olanlar hiçbir zaman açlık grevlerinin ölüm orucuna dönüşmesini istemezler” diyen Akbulut, “Tüm yetkililerin açlık grevi eylemine başvuran mahpusların başta sağlık hakkı olmak üzere, yaşam haklarının korunması için gerekli duyarlılığı göstermesi gerekmektedir. Bu bakımdan açlık grevcilerinin de kendi sağlıklarını korumak için başta B1 vitamini olmak üzere gerekli tıbbi tedbirleri almaları gerektiğini belirtmek isteriz” dedi. Malta Bildirgesi’ne dikkat çeken Akbulut, “Adalet ve Sağlık Bakanlığı’nın Kasım 1991’de 43. Dünya Tıp Kongresi tarafından Malta’da kabul edilen Malta Bildirgesi’ne uygun olarak davranmaları gerektiğini de hatırlatmak isteriz” dedi. 

'Hükümet sorumlu davranmalı'

1980 yılından günümüze kadar Türkiye cezaevlerinde 144 kişinin açlık grevleri ve ölüm oruçları nedeni ile yaşamını yitirdiğini belirten Akbulut, hükümete şu çağrıda bulundu: “Bu kadar ağır bir sürecin yaşandığı Türkiye’de yeni ölümlerin yaşanmaması için Adalet Bakanlığı’nı sorumlu davranmaya ve süreci zorlaştırmamaya davet ediyoruz. Mahpuslara zorla müdahale edilerek tek kişilik hücrelere atılması ve bilinçsizce yapılacak tıbbi müdahaleler sorunları daha da ağırlaştıracaktır. Dolayısıyla sorun diyalog ve müzakere yöntemi ile çözülmelidir. Bunun için de başta sivil toplum örgütleri olmak üzere duyarlı kişilerin arabuluculuğuna gerekirse başvurulmalıdır” dedi. DİHA

Güncelleme Tarihi: 24 Nisan 2013, 14:44
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER