İHD Yüksekova Şubesi ve kayıp yakınlarının “Kayıplar Bulunsun, Failler Yargılansın” sloganıyla her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 20’ncisi Sanat Sokağında gerçekleştirildi.
Eyleme İHD üyesi Muhyettin Önal, BDP Yüksekova Belediye Eş Başkanı Ruken Yetişkin, BDP Yüksekova İlçe Başkan Fikret Turgut ve kayıp yakınları katıldı. Eylemde, 2005 yılında Yüksekova’da meydana gelen olaylardan keskin nişancıllar tarafından sırtından vurulan Ersin Mengeş’in akıbeti soruldu.
Ersin Mengeş’in akıbetini İHD Üyesi Muhyettin Önal okudu. Önal, 9 Kasım 2005 tarihinde Şemdinli’de Umut kitap evininin dönemin iyi çocukları Jitem tarafından bombalanması ve bunun akabinde 12 Kasım 2005 tarihinde Yüksekova’da Şemdinli yaşanan bombalanma olayının Protesto edilmesi üzerine Yüksekova’da olaylar çıktı.
Önal, 16 yaşında lise 2 sınıfta okuyordu. Mengeş, Evin en sabırlı çocuğu idi. Ayrıca herkese yardımcı olmayı seven bir çocuktu. Bazen dersleri iyi olmayan arkadaşlarını ya eve getirip yada onlarının evlerine gidip ders verirdi arkadaşlarına, 12 Kasım 2005 tarihinde Saat 14: 00 Şemdinli olaylarını Yüksekova merkezde Protesto eylemi başladı. Yüksekova’nın duyarlı halkı tamamı Şemdinli’de Umut Kitap evinin bombalanması olayını protesto etti. Olaylar bitmişti. Ersin babasına yardım etmek için çarşı merkezinde bulunan işyerinin kepenklerini indirdi. O arada babasıyla eve gidiyordu.
Önal, Ersin evine giderken kasaplar sokağında keskin nişancılar tarafından vuruldu. Ağır bir şekilde yaralandı. Büm yollar kesilmişti. Orda bulunan vatandaşlar, Mezarlık mahallesinde bulunan sağlık ocağına götürülmüştü. Ama oradaki sağlık ocağı kapalıydı. Daha sonra ikamet ettiği Yeşildere Mahallesindeki sağlık ocağına getirilmişti. Oradaki doktor Ersin’in kan kaybettiği acil olarak hastaneye götürülmesi gerektiğini oradakilere söylemiş. Ersin’i sağlık ocağına götüren duyarlı insanlar daha sonra Yüksekova Devlet Hastanesine götürmüşlerdi. Ersin Hastane’de kan kaybında ölmüştü.
Önal şöyle devem ett. Bu arada komşularımda biri bahçemize gelip Esin’in yaralandığını fakat kendisine bir şey olmadığını şu anda hastane’de olduğunu söyledi. Dünyam yıkılmıştı. Annesinin feryadı şu an bile gözlerimin önünde ve hiç unutamıyorum. Ben ve kardeşlerim hemen hastane’ye gittik. Ama Hastaneye nasıl gittiğimizi bilmiyorum. Hastane’ye vardığımızda oğlumuzun Şahadetini öğrendik. O anda ne yapacağımı bilemiyordum . Oğlumu görmek istedim ancak oğlumun ölü bedenini apar topar Diyarbakır Adli Tıp Kurumuna Otopsi yapmak için göndermişlerdi.
Daha sonra 14 kasım 2005 tarihinde Cenazemizi gece saat 23: 00 Yüksekova Merkezinde bulunan Devlet hastanesine bıraktılar. Ve cenazenin Yüksekova’ya getirildiği bilgisi bize verilmedi. Sabaha karşı Cenazenin Yüksekova’da olduğu bilgisi bize geldi. Otopsi sonunda çıkan raporda oğlum Ersin’in çok yakından sırtından vurulduğu bilgisine yer verilmişti. . Oğlum olayların yoğun olduğu yerde değil de çarşının arkasında bulunan kasaplar sokağında vurulmuştu. Oğlumla beraber Yüksekova’nın kuytu sokaklarından Abdulhaluk Geylani, İslam Bartın’da aynı gün vurulmuşlardı.
Oğlumun cenazesi İle Abdulhaluk Geylani, İslam Bartın Cenazelerini 15 Kasım 2005 tarihinde Yüksekova halkının tamamının katılımıyla toprağa verdik. Cenazeler halk tarafından mezarlığı taşınırken savaş uçakları cenazeye katılanların üzerinden alçak uçuş yaptı.
Gever halkının o gün cenazelerimize sahip çıkmalarına bile tahammül etmemişlerdi. Ben oğlumun katillerinin bulunması için Savcılığa suç duyurusunda bulundum Ancak bu güne kadar katiller bulunmadı.
.jpg)
.jpg)
.jpg)