KESK'ten Basın Açıklaması

Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde, KESK Bileşenleri tarafından kadına yönelik şiddete karşı yürüyüş ve basın açıklaması yaptı. Yapılan açıklamada,’Bizler kadına şiddet uygulayan zihniyet yok olana kadar mücadeleye devam edeceğimizi haykırıyoruz, sesimizi duymamakta ısrar edenlere inat yine şiddete hayır diyeceğiz’.

KESK'ten Basın Açıklaması
 YAŞAR KAPLAN- YÜKSEKOVA GÜNCEL 

Yüksekova Eğitim-Sen Şubesi'nde bir araya gelen ve aralarında KESK ve DİSK Yüksekova Temsilcilikler platformu üyeleri, Yüksekova Kadın Kooperatifi ve KURDİ-DER temsilcilerinin de bulunduğu grup Oslo Oteli önünde basın açıklamasını yaptı.

 

Yüksekova EĞİTİM-SEN üyesi Yıldız Palamut Grup adına yapılan basın açıklamasını,  son dönemde öldürülen, tecavüz edilen, dövülen, işkence ve eziyet edilen, intihara zorlanan, tecavüzcüsüyle evlendirilen kadınların sayısında dehşet verici bir artış var.

‘HER 10 DAKİKADA BİR AİLE İÇİ ŞİDDET OLAYI YAŞANIYOR’

Palamut, resmi kayıtlara göre 2011‘in ilk 8 ayında 143 kadının cinayete kurban gittiği 76 kadının cana kastedilen saldırıya maruz kaldığı, 82 tecavüz vakasının mahkemelere intikal ettiği görülüyor yine resmi kayıtlara göre günde 138,saatte 6,her 10 dakikada bir aile içi şiddet olayı yaşanıyor. Dedi.

‘KADINLARI SAĞLAMAKLA YÜKÜMLÜ KURUMLAR ŞİDDET UYGULAYANLARI KORUYOR’

Ellerinde hayatlarının tehlikede olduğunu bildiren Palamut, suç duyuruları bulunan kadınlar yaşamlarından olurken, kadınların güvenliğini sağlamakla yükümlü kurumlar şiddet uygulayanları koruyor. Mahkemelerde kadınların katilleri iyi hal ve tahrik indiriminden yaralandırılıyor, şiddete tacize, tecavüze uğrayan ve hatta öldürülen kadınlar yaşadıklarının sorumlusu suçlusu ilan ediliyor. Soruşturma yavaş, aile mahkemeleri yetkisiz, koruma yetersiz kalınca kadın çaresiz bırakılıyor.   Bunun adına da AKP hükümeti, illeri demokrasi adını veriyor.  

‘SUSMAYA MECBUR KALIYOR’

 Palamut şöyle devam etti, Kadın istihdamının son 20 yılda %10 daraldığı, her üç kadından birinin işsiz olduğu ülkemizde kadınlar sosyal, ekonomik güvenceden yoksun durumda, bu nedenle şiddete maruz kalan kadınlar böylesi güvenceleri olmadığı için yaşadıkları şiddet karşısında susmaya mecbur kalıyor.

Kadınların bu çaresizliğine karşın hükümet kadınları koruma noktasında söylemden öteye gidemiyor ve kadın cinayetleri %1400 artarak devam ediyor.

Palamut, Kadına yönelik şiddetle mücadelenin önemli adımlarından biri olan 25 Kasım, şiddetin kaynağını da ortaya çıkartan bir mücadele tarihinin sembolüdür.1960’ta diktatörlüğe karşı verdikleri mücadelede katledilen Dominikli Mirabel kız kardeşlerini,dünyanın  her yerinde kadınlar uğradıkları cinsel,politik ve kültürel şiddete karşı mücadeleyle anıyor.Bizlerde bu kapsamda bu şiddete hayır demek için bir kez daha sokaklardayız.Kadına yönelik her türlü şiddeti ve ayrımcılığı reddettiğimizi ve kadına yönelik şiddete karşı mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğimizi,bu vesileyle bir kez daha ilan ediyoruz.Kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin son bulması,ancak şiddetin ortadan kalkması ve önlenmesine dair bütünlükçü ve somut politikalar geliştirilmesiyle mümkündür. 

‘ŞİDDETE HAYIR DİYECEĞİZ'                                                                                                                                                                                 

Bizler kadına şiddet uygulayan zihniyet yok olana kadar mücadeleye devam edeceğimizi haykırıyoruz, sesimizi duymamakta ısrar edenlere inat yine şiddete hayır diyeceğiz. Dedi. 





Güncelleme Tarihi: 24 Kasım 2012, 15:48
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER