Oslo Oteli önünde bir araya gelen ve aralarında Yüksekova Belediye Başkanvekili Mesut Temel, BDP'li yöneticiler, Yüksekova Barış Anneleri İnisiyatifi'nin de bulunduğu kitle, "Ya önderliğimizin özgürlüğü ya da sonuna kadar direniş", "64 mirin 64", "AKP hükümetinden çözüm beklemek gaflettir", "Böyle giderse AKP telef olacak" pankartları eşliğinde eski cezaevi kavşağına kadar yürüdü.
Demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yaşamlarını yitirenlerin anısına bir dakikalık saygı duruşu ardından konuşan KURDÎ-DER Yüksekova Şube Başkanı Ayfer Kutlar, Kürt halkının yıllardır, imha, inkar ve asimilasyon politikalarına maruz kaldığını belirterek, "Kürt dili üzerindeki baskılar aynı zamanda Kürt halkının üzerindeki baskılardır. Kürt dilinin inkarı aynı zamanda insan haklarının inkarıdır. Kürt diline karşı yapılan saygısızlık ve yasaklama, insan haklarına karşı yapılan saygısızlık ve yasaklamadır" dedi.
Cezaevlerinde başlatılan açlık grevlerinin 64'üncü gününde olduğuna dikkat çeken Kutlar, "Tutuklular kendilerini anadilleriyle savunmak için, aynı zamanda varlığına ve ulusana sahip çıkmak için bu eylemi yapmaktadırlar. Cezaevlerindeki direniş bütün zorlamalar ve yasaklamalara en anlamlı cevaptır. O arkadaşların direnişi, tarihi bir direniştir. Bu direniş diktatörlüğe ve sömürüye karşıdır. Binlerce genç Kürt halkının özgür ve onurlu yaşamı için bedenlerini ölüme yatırdılar" dedi.
.jpg)
.jpg)