ŞEMDİNLİ-Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde DBP ile HDP’ öncülüğünde 9 kasım 2005 yılında Şemdinli’de Umut kitap evine yönelik gerçekleştirilen bombalı saldırının 10’cu yıldönümünde düzenlenen basın açıklamasıyla kınandı. Basın açıklamasına Şemdinli Belediye Eşbaşkanları Seferi Yılmaz, Nahide Yıldız, DBP, HDP Şemdinli parti çalışanları, Sivil Toplum Örgütleri, 9 kasım 2005 olayında hayatını kaybeden Mehmet Zahir korkmaz ile Ali Yılmaz’ın aileleri ve yüzlerce vatandaş katıldı.
Umut Kitap Evi önünde yapılan basın açıklamasını DBP Şemdinli ilçe başkanı Davut Evin yaptı. Evi, 9 Kasım 2005’te Jitemci Ali kaya Özcan İldeniz ve İtirafçı Veysel Ateş tarafından Umut Kitap evi bombalanmıştı. Bu bombalama sırasında Umut Kitapevi bulunan M.Zahir Korkmaz yaşamını yitirmiş, Metin Korkmaz’da yaralanmış ve kitapevi sahibi ise mucizevi bir şekilde yara almadan kurtulmuştu. Dedi..jpg)
DELİLERLE SUÇÜSTÜ YAKALANMŞTIR
Evin, “Bu korkunç olay Devletin ve Hükümetlerin onlarca yıl boyunca Kürt halkına uyguladıkları vahşetin faili meçhul cinayetlerin yeniden başlatılması girişimiydi. Organizatörlere göre bu vahşi cinayet girişimi de o güne kadar işlenen binlerce faili meçhul cinayet gibi karalıkta kalacak hatta Kürt halkına mal edilecekti. Ancak bu kez böyle olmamış Şemdinli halkının gösterdiği kahramanlık sonucu bombacılar Beyaz torosların muadili olan Renault marka beyaz araçları ve diğer tüm delillerle beraber suçüstü yakalanmıştır. Adalete teslim edilmişti.
Şemdinli Halkının gösterdiği bu kahramanlık sonucu tarihin çarkları ters dönmeye, tarih yeniden yazılmaya başlamıştı. Bu gerçekleri tarihe mal etmek sanıldığı kadar kolay olmamış birçok ağır bedel ödenmiştir. Bu süreç içinde olayın olduğu gün Güvenlik güçleri tüm halkın gözü önünde delilleri yok etmek için katliam yapmayı göze almıştır..jpg)
Tanju Cavuş adlı uzman çavuş tarafından halkın üzerine açılan ateş sonucu Ali Yılmaz adlı vatandaş yaşamını yitirmiş birçok kişide yaralanmıştı.
FAİLLER SERBEST BIRAKILMIŞ
Evin, Halkın ağır bedeller ödeyerek yakalayıp adalete teslim ettiği failler aklanarak serbest bırakılmış. Şemdinli halkı ve Seferi Yılmaz suçlu gibi gösterilmeye çalışılmıştı. O dönem itibarı ile yaşananlar aslında herkesin bildiği ama ispat edilemeyen Derin devletin ve Jitemin ortaya çıkarılması ve tüm karartma girişimlerine rağmen, ödenen ağır bedeller sonucu devlet bu derin komplo ile beraber batağa saplanmış mahkum edilmişti. Olayın üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen Ezilen Halklar ve Kürtler açısından 9 Kasım Umut Kitapevi katliam girişimi hala çap canlı ve halen önemli tarihi bir dönemeçtir.
.jpg)
O gün Kürt halkına katliam dayatan Devlet bu gün yeniden iktidardır ve benzer senaryoları tekrar gündeşleştirmiştir. Evin, Jitem adı altında Faili meçhul cinayetler işleyen bombalamalar yapan karanlık şebekenin yerini bu gün DAİŞ ve saray gladyosu almıştır. Roboski, Diyarbakır, Suruç ve Ankara katliamı gibi toplu katliamlar yapmaktadır. Dün olanları inkar eden Devlet Kürt coğrafyasında Gever, Silvan, Çizre, Nusaybin, Varto’da artık açık açık Kürt gençlerini, çocuklarını, yaşlılarını infaz etmektedir. Yeni Türkiye’den bahsedenler kararlı ve istikrarlı bir baskı ve infaz politikası ile aslında eski Türkiye’yi aşan faşizan bir hal almaktadırlar.
Kendi sultanlıklarını sürdürmek için halka zülüm uygulayanlar bir gün Halkında sabrının bir sınırının olduğunu göreceklerdir. Nasıl ki 9 kasım’da oynanan karanlık senaryo Şemdinli halkının direnişinden geri döndüyse bu günde AKP’ nin ortaya koyduğu baskıcı ve faşizan uygulamalar Türkiye emekçilerinin muhaliflerinin direnciyle boşa çıkacak tarihin çöplüğüne geri gönderilecektir.
9 Kasım Umut kitapevi katliam girişiminin 10’ncu yıldönümünde olayda yaşamlarını yitirenlerin anısı önünde saygı ile eğiliyor. Şemdinli halkının direnişini selamlıyoruz. O gün Şemdinli halkının gösterdiği direnişin çok daha onurlusunu özyönetim talebi ile bu gün gösteren Kürt halkının direnişini selamlıyoruz.
Açıklamanın ardından kitle sessizce dağıldı..jpg)
