Esentepe Camisinde kabul edilen taziye ziyaretinde konuşan BDP Hakkari Milletvekili Adil Zozani, Yüksekova halkının üç gündür büyük bir gerilim yaşadığını belirterek, iki vatandaşımızın hedef gözetilerek katledildiğini söyledi.

“ÜZERLERİNDE İŞ ELBİSESİ VARDI'

Bu olayın manidar olduğunu belirten Zozani, ”Bu vatandaşların polis kurşunuyla katledildiği aşikardır. Söylenen bir yalan var ki bu vatandaşlarımızın saldırı düzenlerlerken karşılıklı çatışma esnasında yaşamlarını yitirdiğine dair büyük bir yalan var ki bunun bütün kamuoyunun bilmesi gerekir. dedi.

Yaşamını yitiren vatandaşlar sivildi ve ellerinde de herhangi bir suç aleti yoktu. Üzerlerinde iş elbisesi vardı ve dükkânlarını kapatmaya giderlerken hedef gözetilerek katledilmişler. Burası kesin. Devlet bu katliamı gerçekleştirenlerin faillerini bulsun ve yargı önüne çıkartsın” dedi.

“BU BİR PROVOKASYONDUR’

Zozani, çözüm süreciyle ilgili olarak bu ölçütte vahim bir olayın yaşanmadığını söyleyerek, “Daha önce Diyarbakır’da iki gencimiz aynı olaylarda yaşamını yitirdi. Bu bir provokasyondur. Çözüm sürecine karşı yapılmış bir provokasyondur. Hükümet bu provokasyonu bilmiyorum, farkında değilim diyemez. Eğer gerçekten hükümet yaklaşık bir yıldır devam eden çözüm sürecinin devam etmesi ve ivme kazanmasını istiyorsa bu olayın katillerini açığa çıkartmalıdır. Buradan soruyoruz ey hükümet siz bu provokasyonların yanında mısınız yoksa karşısında mısınız? Karşısındaysanız bu çetelerinizi halkımızın içinden çekin. Açıkça bir provokasyondur. Sabote edilmiştir bu süreç. Kardeş kavgası yeniden başlatılmak istenmiştir. Yakın coğrafyadaki kaos Türkiye’ye taşırılmak istenmiştir. Ankara’dakileri uyarıyoruz. Kürt halkı dün Sayın Öcalan’ın açıklamasını bir talimat olarak telaki etmiştir ve provokasyonlara her zamanki gibi duyarlı yaklaşacaktır. Ancak devlet Yüksekova’da yaşananların bir izahını yapmak durumundadır” diye konuştu.

Ağabey İhsan İşbilir taziyede şöyle konuştu:  Biz burada 10 binlerce şehit verdik. Biz Kürt halkı savaştan yana olmadık hiçbir zaman. Savaşın verdiği acılar sonuna kadar biz yaşadık."

"ACILARI SONUNA KADAR BİZ YAŞADIK" 

İşbilir, "Köylerimiz boşaltıldı, dilimiz yasaklandı. Kürdistan toprağında varlığımız inkar edildi. Bu noktada kurbanlık bir koyun gibi başımızı eğmedik. Ve Önder Apo’nun öncülüğünde bu sesimiz daha da gür çıktı. Dediler; ya teslimiyet ya da görkemli bir direniş. Tarihimize baktığımızda bundan 200 yıl önceye kadarda Kürt halkı hiçbir zaman baş eğmemiş ve inkarı kabul etmemiştir.

'KÜRT HALKI HER ZAMAN BARIŞTAN YANA OLDU'

Bundan sonrada baş eğmeyeceğiz ve inkarı kabul etmeyeceğiz. Dünde 2 şehit verdik. Kürt halkı her zaman barıştan yana oldu. Bu yolda yüzlerce can verdi. Biz aile olarak ve Kürt olarak her zaman barış istedik şimdide barış istiyoruz. Ben bugün iki şehidin ailesiyim. Şehitlerimizin acısı ve anısı kalbimizde yaşayacak.

Ama tekrar söylüyorum biz barıştan yanayız  diyen İşbilir. artık barış sağlansın.2013 yılındaki Diyarbakır Newrozun’da önderlik barış sürecini başlattı. Bütün dünyada ve biz Kürtlerin içinde büyük bir yankı uyandırdı. Ama ne yazık ki AKP hükümeti ve onun silahlı güçleri bu barış sürecinden memnun olmadı. Onurlu Kürt halkı, onuru için mücadelesini yükseltip kendi şehidine sahip çıkıyor. Kendi şehitlerinin mezarlarına sahip çıkan insanlarımızın üzerine mermiler yağdırıyorlar” dedi.

'ERDOĞAN'A ÇAĞRI"

Başbakan Erdoğan’a seslenen İşbilir, “Bu kadar barış, kardeşlik ve Müslümanlıktan bahsediyorsun. Ama hiçbir zaman sana inanmadık. Sen bütün halkları din ile kandırdın. Ve bunu iyi bilsinler ki, doğunun deccalı Erdoğan’dır. Hiç barış istemiyor. Önderimizin dün bize yollamış olduğu mesaj başım ve gözüm üstüne gelmiş. Baş sağlığını kabul ediyoruz. Ben boynumu Önder Apo şahsında eğiyor ve saygılarımızı sunuyorum. Biz sonuna kadar duyarlı olup uyanık olacağız. Biz artık oyunlara gelmeyeceğiz. Biz aile olarak, bizden iki can gitmiş yüreğimiz yanmış ama yinede barış sağlansın. Hiç bir annenin yüreği yanmasın. Her şeye rağmen biz cenazelerimizin üzerinde bile hep barışı istedik ve barışın sağlanmasından yana olduk” dedi.