Haftanın basın açıklamasını yapan Nur Sürer, geçmişte binlerce insanı kaybeden devlet zihniyetinin, bugün de yurttaşlık haklarına sahip çıkan halklara düşman muamelesi yaptığını söyledi.
Cumartesi Anneleri adalet arayışlarının 428'inci haftasında da Galatasaray Meydanı'nda ellerinde karanfiller ve kaybettikleri yakınlarının fotoğrafları ile "Failler belli kayıplar nerede?" pankartı açarak oturma eylemi gerçekleştirdi. Eylemde ilk olarak konuşan 1980'de gözaltında kaybedilen Hayrettin Eren'in ağabeyi Faruk Eren 12 gündür Gezi Parkı'nda yaşanan direniş eylemlerine değinerek, direnişi selamladıklarını söyledi. Eren, Türkiye'nin son 12 gündür yaşanan "polis şiddeti ve terörüne" tanıklık ettiğini belirterek, "Devlet 12 gündür baskı ve terör uyguluyor. Gezi'deki direnişi selamlıyorum ve devlete şiddeti durdurma çağrısı yapıyorum" diye konuştu. 1994 yılında gözaltında kaybedilen Murat Yıldız'ın annesi Hanife Yıldız da, Taksim direnişine selam göndererek başladığı konuşmasında, "Bizler 18 yıl sonra ilk kez polis ablukası altında değiliz ve halkla beraber sesimizi duyurmaya çalışıyoruz" dedi. Yıldız, hükümetin hiçbir meşruluğunun kalmadığını belirterek, "Biz artık adaleti halktan isteyeceğiz. Bu direnişle halkın gücünün hükümetten katbekat büyük olduğunu gördük. Bundan sonra halktan acılarımıza ortak olmalarını isteyeceğiz" diye konuştu.
'90'lılara selam olsun'
"Ben 10 gün öncesine kadar nerede bir çocuk görsem içim acırdı" diye konuşan gözaltında kaybedilen Cemil Kırbayır'ın ağabeyi Mikail Kırbayır ise, "Çünkü onlara onurlu bir dünya ve özgür bir ülke bırakamamanın sancısı içindeydi yüreğim. Ama 90'lılara selam olsun, onları yüreğinden öpüyorum. Onlar Gezi Parkı direnişiyle umudumuzu yeşerttiler" dedi. Kırbayır'ın ardından İHD Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon tarafından hazırlanan basın açıklamasını okuyan oyuncu Nur Sürer, Türkiye'deki güvenlik güçlerinin, emir komuta zinciriyle örgütlü bir biçimde yüzlerce insanı gözaltında kaybettiğini belirterek, "Devletin gücüyle insanlarımızı kaybedenler, etkili ve adil şekilde soruşturulmadı, yargılanmadı ve tüm iktidarlar tarafından cezasızlık zırhıyla korundu" diye konuştu. Geçmişte binlerce insanı kaybeden devlet zihniyetinin, bugün de yurttaşlık haklarına sahip çıkan halklara düşman muamelesi yaptığını vurgulayan Sürer, "Yaygın insan hakları ihlallerine sebep olan devlet yapısının tamamen değiştirilmesi ve insan haklarına saygılı olan yeni bir yapının oluşturulmasını istiyoruz" dedi.
'Yurttaşlık taleplerimizi yerine getirmek sizin görevinizdir'
Hak ihlallerinde bulunan kamu görevlilerinin, kamusal görevde bulunmalarını engelleyecek düzenlemelerin yapılması gerektiğini vurgulayan Sürer, "Hükümetlerin sandıkta aldığı güç toplumun talepleri ve yararına kullanıldığı sürece meşrudur. Bu gücü baskıcı otoritelere dayanak yapmanın demokrasilerde yeri yoktur" dedi. "Haklarımıza saygı göstermek ve yurttaşlık taleplerimizi yerine getirmek sizin görevinizdir" diyerek Başbakan Erdoğan'a seslenen Sürer, "Barışa zemin hazırlamak için silahların sustuğu bir dönemde demokrasiyi tahrip eden dayatmacı tarzınızdan vazgeçin. Bir tehdit unsuru olarak topluma cellatlarını hatırlatma geleneğinden vazgeçin. Kaybedenlerin, katledenlerin isimlerini okullardan, caddelerden, meydanlardan, köprülerden kaldırın" dedi. DİHA
Cumartesi Anneleri Gezi direnişini selamladı
Cumartesi Anneleri Gezi direnişini selamladı
Yüksekova Güncel Yüksekova Güncel
Güncel
Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak için 428 haftadır eylemde olan Cumartesi Anneleri, bu haftaki eylemlerinde Gezi Parkı direnişini selamladı.