Göç Edenler Sosyal Yardımlaşma ve Kültür Derneği (GÖÇ-DER), Göç Haftası etkinlikleri kapsamında Galatasaray Lisesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Cumartesi Annelerinin de destek verdiği açıklamada, boşaltılan köylerin fotoğrafları ile "Mayınlar temizlensin", "Köylerimizi yakanlar yargılansın", "Köylerimizi geri istiyoruz" dövizleri taşındı. GÖÇ-DER adına konuşan Aslıhan Zengin, 14 Haziran 1934'te çıkarılan İskan Kanunu ile birlikte, İçişleri Bakanlığı'na Türk kültürüne ait olmayan yurttaşları başka yerlere nakletme yetkisi verildiğini söyledi. İskan Kanunu'yla birlikte Kürtlerin yaşadıkları yerlerden toplu halde sürgün edilmeye başladığını kaydeden Zengin, "Dersim vilayetinin idaresi hakkındaki kanunla 17 günde yapılan tarama harekatında 7 bin 954 kişinin ölü ya da diri ele geçirildiği belirtiliyor. Geriye kalan yaklaşık 12 bin kişinin ise Türkiye'nin değişik illerine sürüldüğü belirtiliyor" diye konuştu.
'PKK ile mücadele bahanesiyle köyler boşaltıldı'
1980'li yıllarda "PKK ile mücadele" bahanesiyle OHAL yasasının çıkarıldığını ve yerleşim yerlerinin boşaltılması yetkilerinin valiliklere verildiğini belirten Zengin, "Bu yıllarda özellikle Tansu Çiller, Mehmet Ağar ve Doğan Güreş'in görevde olduğu hükümet döneminde Kürtlerin yaşadıkları köyler hiçbir gerekçe gösterilmeden boşaltıldı" dedi. Devletin, yerel güvenlik gücü oluşturmak bahanesiyle koruculuk sistemini köylülere dayattığını ve bu politikalar kapsamında 4 bine yakın yerleşim biriminin zorla boşaltıldığını vurgulayan Zengin, "Bu boşaltmalar sonucu 3 milyon kişi zorunlu göçe tabi tutuldu. Boşaltma esnasında ulusal ve uluslararası kural ve kanunlar tanınmayarak bölge insanının kültürel dokusunu derinden etkileyecek tahribatlara neden oldu" diye konuştu. Türkiye'deki zorunlu göçün kalıcı ve köklü çözümünün ancak müzakere edilerek aşılacağını ifade eden Zengin, "Zorunlu göç sorununun çözümü için, Kürt sorununun inkar ve imhası yerine demokratik diyalog yöntemi ile çözülmesi, göçler sırasında yaşanan ihlallerin ortaya çıkarılması için hakikatleri araştırma komisyonunun oluşturulması, koruculuk sisteminin kaldırılması ve geriye dönüşün sağlanabilmesi için köylerde gerekli altyapı koşullarının hazırlanmasını istiyoruz" dedi.
Akdeniz Göç-Der: Topraklarınıza geri dönün!
Akdeniz Göç-Der de Özgür Çocuk Parkı'nda kitlesel bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Birçok parti ve sivil toplum örgütü temsilcisinin de destek verdiği açıklamayı okuyan Akdeniz Göç-Der Başkanı Selahattin Güvenç PKK ve devlet güçleri arasında 1984'ten bu yana süren çatışmalı sürecin Kürt sorununun çözümsüzlüğünden kaynaklandığını belirterek, "Bu kuralsız ve kirli savaş Türkiye toplumunun tamamına çok pahalıya mal olmuş, bütün halklara büyük acılar yaşatmıştır. Binlerce faili meçhul cinayetin yanında yaşanan kirli savaşta 50 binden fazla insan yaşamını yitirmiştir. Bu süreçte 3 bin 500 yerleşim yeri zorla boşaltılmış, 3 milyondan fazla insan zorunlu göçe tabi tutulmuştur" dedi.
Gezi Park'ı direnişine de selam gönderen Güvenç, barışın sağlanmasında boşaltılmış yerleşim yerlerine geriye dönüşlerin hayati önemde olduğunu vurgulayarak, "Devlet geçmişle yüzleşmeli, göç mağdurlarında özür dilemelidir" şeklinde konuştu. Güvenç, son olarak topraklarına geri dönmek istediklerini ve Geri Dönüş Komisyonu kurduklarını ifade etti. Güvenç, insanın kendi toprağıyla yeniden buluşmasına büyük bir anlam verdiklerini söyleyerek, halka da topraklarına geri dönme çağrısı yaptı.DİHA
'Köyleri yakanlar yargılansın'
'Köyleri yakanlar yargılansın'
Yüksekova Güncel Yüksekova Güncel
Güncel
İstanbul ve Mersin'de Göç Haftası etkinlikleri düzenlendi. İstanbul'da köyleri yakanların yargılanması talep edilirken, Mersin'de Köye Dönüş Komisyonu kuruldu.