Sonu gelmez bir yol, bir düş, bir arayış…
Hakikat ufkuna uzanan ıssız bir serencam.
Bir yola düştük ki sevgili. Sorma!
Zamana karşı amansız bir feryat .
Azılı suçlu dudaklarımdaki çığlık
Bir kavuşmaya can alan can veren.
Heybemizde bin yıllık bir bekleyiş .
Kavuşma adasında umudu paslanmış bir yolcu .
Kavuşmaya çıksa da bütün yollar .
Aldanma sevgili!
Payımıza düşen ayrılıktayız hâlâ.
Gün aşırı bir yorgunluk şimdi tenimde kokun
Sararan bir düş rengi yüzün aklımda
Kederli bir nakış izi işlenmiş ellerin yüzümde
Kaç hayal öldü sevgili, sana çıkmayan o yolda.
Şimdi pervazda eski bir manolya kokusu
Bir ten arayışı sokaklarda bütün umutlar
Yaslanmış bir dağ yamacına
Kucak açmış ovamdaki bahara
Bir serin nergis esintisi yollamış bana
Dalgalanan saçlarına bir hayat biçilmiş
Tanıdık gülüşler serpilmiş sesine, gittiğim her kentte aradığım yüzüne.