Katliam itirafına rağmen soruşturma açılmıyor

Aradan 23 yıl geçmesine rağmen Yüksekova'ya bağlı Aşağıuluyol köyünde 7 sivilin JİTEM tarafından katledilmesinin sorumluları yargılanmadı.

Katliam itirafına rağmen soruşturma açılmıyor
2007’de öldürülen öğretmen Kerem Ölmez’in davasında sanık olarak yargılanan korucu Naif Çakmak mahkemede 7 sivilin korucular tarafından öldürüldüğünü itiraf etmesine rağmen soruşturma açılmezken, aileler katliamın Ergenekon ve JİTEM davalarına dahil edilmesini istiyor. 

1990 yılında Yüksekova'nın Aşağıuluyol (Tîlorana Binî) köyünde dönemin Yüksekova Sınır Tabur Komutanı Ali Kiraz ve Korucubaşı Hetem Çakmak'ın başını çektiği JİTEM ekibi tarafından infaz edilen 7 sivil yurtaş için farklı tarihlerde İstanbul ve Hakkari cumhuriyet başsavcılıklarına yapılan suç duyuruları kabul edilmedi. 1990 ve 1993 tarihleri arasında yarbay rütbesi ile Yüksekova'da görev yapan Ali Kiraz, itirafçı ve koruculardan oluşturduğu bir ekiple onlarca sivili katletmekle suçlanıyor. Kiraz'ın infaz ekibinde yer alan Korucubaşı Hetem Çakmak, Kadri Ören ve kod adı Azat olan Casım isimli kişi, Uludere nufüsüna kayıtlı Ömer Ürün, Mehmet Ürün, Salin Ürün, Ömer Kaçan, Sıddık Aykut, Mehmet Aykut ve soyadı öğrenilmeyen Mahmut adlı yurttaşı PKK'li diye ihbar eder. İhbar sonucu Yarbay Ali Kiraz ve ekibi, 7 yurttaşı Aşağıuluyol (Tilorana Bini) köyünden gözaltına alır. Gözaltına alınan sivil yurttaşlar infaz edilirken, 6 kişinin cenazesi köye getirilir. Mehmet Ürün'ün ise kaynar suyun içine atılıp katledildiği öğrenilir. Katliam ile ilgili soruşturma açılmazken, ailelerin adalet arayışları sürekli sonuçsuz kalır. 

7 sivil vatandaşı katlederek devlet görevini yerine getirdi! 

2007'de Yüksekova'da öldürülen öğretmen Kerem Ölmez’in davası 1990’da Uludere'de katledilen 7 sivilin katillerini de ortaya çıkardı. Sanık olarak yargılanan Korucubaşı Hetem Çakmak'ın akrabası Naif Çakmak mahkemeye sunduğu dilekçede 7 sivilin nasıl katledildiğini itiraf etmişti. Çakmak dilekçesinde 7 sivil vatandaşın PKK'li olduğunu ve bunların Hetem Çakmak'ın da içinde olduğu bir ekip tarafından infaz edildiğini itiraf ederek, bu infazı devlete karşı bir görevin yerine getirilmesi olarak tanımlamıştı. Çakmak, mahkemeye sunduğu dilekçede “Amcamın oğlu Hetem Çakmak korucubaşıydı. Bu süreçte çok önemli operasyonlara imza atmıştı ve hatta 1990’da 7 PKK’liyi öldürerek görevini en iyi şekilde yerine getirmiştir” denildi. Dilekçede PKK'li denilen 7 kişinin sivil olduğu ortaya çıkınca katledilen yurttaşların aileleri Hakkari ve İstanbul İHD şubelerine başvurarak, hukuki yardım talebinde bulundu. Aileler adına İstanbul ve Hakkari'de cumhuriyet başsavcılıklarına olayın aydınlatılması ve katledilen vatandaşların cenazelerinin teslim edilmesi için yapılan başvurular sonuçsuz kaldı. İHD Hakkari Şube Başkanı İsmail Akbulut bu olayın açığa çıkması için mücadele ettiklerini belirterek, “Özellikle Naif Çakmak’ın mahkemeye sunduğu itiraf niteliğindeki dilekçe ile bölgede katliam hakkındaki tanıklık yapanların söylemleri dikkat çekicidir. Biz bu olayın takipçisiyiz. İstanbul'daki şubemiz olayın açığa çıkması için ilişkili kurumlar nezdinde girişimlerini sürdürüyor" dedi. 

'Katliam Ergenekon ve JİTEM soruşturmasına dahil olunsun' 


Salih Üren’in İstanbul’da ikamet eden kardeşi Kerem Üren İstanbul Çağlayan Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunduğunu belirterek, “ Kardeşim ve beraberindeki 6 kişi Yüksekova’ya bağlı Tiloran köyünde infaz edilmişti. Özelikle DİHA’nın haberleri ve dönemin İHD yöneticisi Bahattin Keremoğlu’nun verdiği bilgiler olayı aydınlatmaya yeterlidir. Bunu hem köylüler hem de tüm Yüksekova doğruluyor. Ancak yaptığımız tüm başvurulara daha cevap verilmedi. Biz 1990 yılları karanlık ve katliam dönemleri olarak adlandırıyoruz. Bu nedenle başta adı geçen Yarbay Ali Kiraz, Hetem Çakmak, Azad kodu kullanan Casım, Kadri Ören ve mahkemede itiraflarda bulunan Naif Çakmak’ın Ergenekon veya JİTEM soruşturmasına dahil edilmesi talebinde bulunacağız” dedi.

'Kiraz'ın infaz ekibi 36 sivili katletti' 

Yüksekova'nın Serindere (Şişemzin) köyünde 1990-1993 yılları arasında taksicilik yapan Nurettin Turgut, Kiraz ekibi tarafından gözaltına alınır. Gözaltına alınan Turgut'un cenazesi Tatvan-Van yolunda bulunur. Aynı tarihlerde işadamı Abdullah Canan da gözaltına alınanlardan. Günler sonra Canan'ın cenazesi de Esendere yolu üzerinde bulunuyor. Turgut için yapılan suç duyurularına cevap alamayan aile, son çare AİHM'e başvurdu. Turgut'un akrabası ve Serindere'nin muhtarı olan Cafer Ergüder, Ali Kiraz ve ekibinin 36 sivil insanı katlettiğini belirterek, özelikle 7 Uludereli yurttaşın katledilmesinin herkes tarafından bilinmesine rağmen soruşturma açılmadığına söyledi. Akrabası Turgut için yaptıkları hukuki başvurularda bir sonuç alınmadığını ifade eden Ergüder, "Hukuk burada bizim için işlemedi. AİHM'e gittik. Oradan da bir cevap alamıyoruz" dedi. 

'JİTEM ve Ergenekon davalarında mağdurlar dinlenilmiyor' 

O dönem yaşanan birçok yargısız infazın aydınlatılmadığına dikkat çeken Ergüder, "Ergenekon deniliyor. JİTEM denilyor. Ama JİTEM ve Ergenekon mağdurları dinlenilmiyor. Uludere'de 7 yurttaş katledilirken, kaynar sularda kaynatılırken ben o dönemde Serindere köyünün muhtarıydım. Bu katliamı halk hiç bir zaman unutmadı. Bu katliamın aydınlatılması devletin en asli görevidir” diye konuştu. Ergüder, Yarbay Kiraz ve onunla hareket edenlerin JİTEM ve Ergenekon davasında yargılanmasını istedi. 

Tilora köylüleri, yaşanan katliamın tanıkları olduklarını belirterek, istenilirse her aşamada ifade vereceklerini söyledi. İsmini vermek istemeyen köylüler, "Katliam yaşandıktan sonra Yüksekova'nın o dönemdeki ileri gelenleri ve köylüleri Yarbay Ali Kiraz tarafından olay yerine götürülerek, 'Sizler Diri aşireti olarak koruculuğu kabul etmediniz. Bugünden sonra askerimin kılına zarar gelirse hepinizin sonu bu olacak' dedi. Yaşanan katliamdan sonra gelişen baskılar nedeniyle bu konu hakkında kimseye bilgi veremedik. 1993 yılında köyümüzün 5 kilometre uzağında bulunan ve yurtseverliği ile tanınan Sabri Çardakçı adlı yurttaşta Yarbay Ali Kiraz döneminde gece evinden çıkarılarak öldürüldü. Ancak bu olayların üzerine gidilmesi durumunda her aşamada görgü tanıkları olarak ifade vermeye hazırız" dedi. 

Ali Kiraz kimdir? 


2005’te albay rütbesiyle emekli olan Ali Kiraz, 1974 Kara Harp Okulu mezunu. Birçok ilçede Jandarma Komutanı, Jandarma Genel Komutanlığı Merasim Bölük Komutanı, İstihbarat, Harekat ve Asayiş Şube Müdürü olarak görev yaptı. Hakkari Yüksekova ve Silopi Sınır Tabur Komutanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı Denetleme Heyeti’nde istihbarat ve asayiş konularında denetim üyesi olarak görev yaptı. Binbaşı rütbesiyle bu dönemde JİTEM bölge sorumluluğu yaptığı, korucu ve PKK itirafçılarından oluşan bir ekiple pek çok cinayet işlediği öne sürüldü. Bayburt, Ardahan ve Niğde il jandarma komutanlığının ardından, Jandarma Genel Komutanlığı Teftiş Kurulları Başkanlığı görevini yürütürken 30 Ağustos 2005’te albay rütbesiyle emekli oldu. İntihar eden JİTEM eski Diyarbakır Grup Komutanı Albay Abdülkerim Kırca’nın yakın arkadaşı olarak bilinen Kiraz, uzun dönem Türkiye Gaziler Vakfı Yönetim Kurulu Başkanlığını yaptı. DİHA

Güncelleme Tarihi: 27 Ocak 2013, 11:12
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER