Gülüşüne hasret kalınan andır…

Akşamlar gecelerin mimarıdır, ne gece gündüze küstür nede şafak karanlığı mahkûm…

Gülüşüne hasret kalınan andır…
NAZMİ TOKTAMIŞ- YÜKSEKOVA GÜNCEL

Akşamlar gecelerin mimarıdır, ne gece gündüze küstür nede şafak karanlığı mahkûm…
Dost dilde aşk sözdedir, kalbe yansıyan en güzel nameler dilde aşina olur
Nerede ne nasıl olursa olsun aşk en güzel bir lütuftur dost ise ısmarlanan en güzel ikram...
Bil ki sen varsın gönül de yer edinen en güzel ışık ve şaç saçabildiğin kadar varlığın güneş gibi olsun yolda kalanların en güzel feneri misali…
Tıpkıların vardı seni betimleyen sözcüklere âşık olmuştu sanki her sözcüğü ne güzel anlatırdı seni, varlığının güzelliğini dünyaya…
Adını anıyorum her sözcükte ve dilimde aşina bir üslupla kendi içimde ne güzeldir diye mırıldanırken sesinin en içtenliğini hep gönülde yer edinen…
Gülüşüne hasret kalınan andır artık kendini hissettireceğini hissettiğimiz zamandır tüyleri ürperten ve bir sevinçle beklenen…
Beni kimseler anlamaz madem sen kulak ver vuslatın dile geldiği şu mısralarda
Her çehrede bir ahengin izi durur zamanın enötesinden en sonsuzuna doğru gelinen yol misali hep bir iz…
Dilekler, sevinçler, vuslatlar ve nicelere insanlara bahşedilen
Bir martı kadar özgür,
Bir nida kadar gür,
Ve sevgili kadar sevgili,
Yüreği sevgi dolu “güzel insan”.
 
Hayatı güzellikle dolu,
Andırır sanki güzel İstanbul’u,
Her latifi ve faili sevinç dolu,
Ne hoş, ne gazel “güzel insan”,
 
Bir ırmak kadar güzel akan,
İnsanı ta derinden yakan,
Yüreği sevinç dolu,
Ne hoş, ne gazel “güzel insan”,
 
Bir şair kadar ruhu saf,
Dünyalık kötülüklerden muaf,
İnsanlığın ümit bayrağı ve lütuf,
Benim için çok güzel ama çok güzel insan...
Yürekte isyan ve karasularına batsa bile hep yüzeyde tertemiz bir can gibi ….
Bin can olmalı yürekte hep vuslatı arzulamalı ve dilemeli gönülden en güzelini ne varsa her şeye dair…
Bazen hüzünlü bir an olur tüm ıssızlığına büründüğün, bazen sessizliğin bozguna uğratıldığı bir çığlık gibi her yerde duyulup hissedilen apaçık bir nida…
Hep bütün bir dil lisanı hal ile en güzel bir üslupla üzülme der ve ekler;
Yürekte bitmez asla keder ve saran gam madem hep isyanla dolacak ise gönül ne deryalara salınır ne de dağlar taşlara vurulur
Üzülme çiçeklerde var ise güzelliğe namzet sen bir Gülşensin kâinatı süsleyen en güzel gül…
Bazen keder dağları aşılır, bazen hep susulur ve dile gelenin hep unutulduğu bir sabahı dilerken gözlerinin rengiyle sabahlıyorum uykusuzluğun en dip noktasında bir fasıla misali…
Hep yokuş sandığımız bir bir düzlüğün gönlümüzde hep bir güzelliğe vesile olmasını dilerken;
Bir yara ile geçirdiğin gönlünü hep bir huşu içinde sevdalı misali sevgiliye hasret bir gönlün bir an önce vuslatı bulması…
Hasret duyulan ve vuslatı dilenen güzelliğin ruhumuzda yer edinmesi dileğiyle…

Güncelleme Tarihi: 09 Temmuz 2015, 01:05
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER