'Terörist Eşkıya Politikası İflas Etmiştir'
'Terörist Eşkıya Politikası İflas Etmiştir'
BDP Siyaset Akademisi, "Demokratik Kurtuluş ile Özgür Yaşam" konulu panel düzenledi. Panelde konuşan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Sayın Öcalan, 'Bu süreci başlatmakta 14 yıl geciktim. Suriye'den çıkmadan bu süreci başlatmak istedim ama uluslar arası komplo bunu engelledi.
BDP Siyaset Akademisi'nin ikincisini düzenlediği "Demokratik Kurtuluş ile Özgür Yaşam" konulu panel Cegerxwin Gençlik Kültür ve Sanat Merkezi'nde gerçekleştirildi. Doç. Dr. Mahmut Toğrul moderatörlüğü ve BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın konuşmacı olarak katılımıyla düzenlenen panele BDP Diyarbakır il ve ilçe yöneticileri, MEYA-DER temsilcileri ve Diyarbakır Barış Anneleri İinisiyatifinin yanı sıra çok sayıda kişi katıldı. Panelin amacına ilişkin konuşan Doç. Dr. Mahmut Toğrul, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Newroz'da yayınlanan mesajı ve 8 Mayıs'ta KCK tarafından HPG'lilerin Türkiye sınırları dışına çekilmesi ile ilgili yapılan basın açıklamasını hatırlatarak, tarihi süreçlerden geçtiklerini kaydetti. Toğrul, Kürt sorununda çözüm koşulları oluşturarak, soruna doğrudan tesir etmek gerektiğini belirterek, "Şimdiye kadar bu toplum silahlı mücadele verdi ve bu takdire şayandı, tüm dünya da bunu gördü. Bu süreçte silahlı mücadele demokratik mücadeleye evrilirken hepimize önemli görevler düşüyor" diye belirtti. Ortadoğu siyasi koşullarına değinen Toğrul, "Diyorlar ki bu yüzyıl Kürtlerin yüzyılı olacak. Bunun olması için kaos aralığına müdahale etmemiz gerekir" dedi.
Toğrul, konuşmasının ardından sözü BDP Eş Genel başkanı Selahattin Demirtaş'a bıraktı. Demirtaş, konuşmasına başlamadan önce Mayıs ayının "devrim şehitleri ayı" olduğunu belirterek, "Ferhat Kurtay, Eşref Anyık, Mahmut Zengin, Necmi Öner şahsında tüm Mayıs ayı devrim şehitlerini anıyorum. Onların verdiği mücadele önümüzü aydınlatan değerdir" dedi. Demirtaş, süreci doğru analiz etmek ve çözüme ilişkin Kürtlerin tarihini bilmek gerektiğini vurgulayarak, "Ortadoğu coğrafyasında yaşayan tüm kimliklere, toplumlara birbirini öldürmek, yok etmek bir kadermiş gibi gösteriliyor. Kürt ve Kürdistan özgülünde tüm Ortadoğu halkları 'birbirimizle nasıl yaşarız, birbirimizi zehirlemeden nasıl bir birliktelik kurarızı' tartışma sürecine başladı" dedi. "Kürdistan coğrafyasında" yaşayan halkların kendini yönetememe ve egemenlik kuramama nedenlerinin, tek başına Ortadoğu halklarının birlik sağlayamaması olmadığını kaydeden Demirtaş, "Klasik sömürge, modern sömürgeciliğe geçmeye başladığından beri Ortadoğu halklarının kaderi belirlenmeye çalışılmıştır. Ortadoğu'da yaşayan halkları teslim alma politikası son 30 yıldır yaşanan bir sorun değildir. Tüm bu süreç geçmişe bakılmadan Kürt sorunu 6 ay önce çıkan bir sorun gibi algılayanlar var. Bir Kemalist aydın demecinde, AKP'nin iktidara geldikten sonra Kürt sorunun başladığını savunuyordu. Bu ortamala ulusalcının zihniyeti 80 yıl boyunca cumhuriyeti yönetenlerde de vardı. Bu kökleşmiş zihniyetle bu sorunu anlatmak zor olacaktır" şeklinde konuştu.
'Sayın Öcalan daha doğmamışken de bu böyleydi'
Kürt ve Kürdistan adlarının halen hiçbir ders kitabında geçmediğini kaydeden Demirtaş, "Bu kalıplaşmış eğitim anlayışı ve bunun neslini sürdürmesi bu zihniyetlerin inisiyatifine kalmamalı. Kürdistan toprakları yüzyıldır sömürü algısıyla gösterildiğinin tespit edilmesi gerekir. Osmanlıdan bu yana Kürdistan Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra dört parçaya ayrıldığında da Kürdistandaki yönetimler Kürtleri kabul etmedi. Hep deniliyor ki Türkiye'nin doğusu her açıdan geri kalmıştır PKK yüzünden. PKK olmasaydı burası Paris gibi olurdu. Cumhuriyetten bu yana birçok yılın ekonomik ve eğitim verilerine bakın. Daha ortada PKK yokken, Sayın Öcalan daha doğmamışken de bu veriler, istatistikler böyleydi. Bu bilinçli bir politikaydı. Gerçek anlamda bu toprakları vatanın bir parçası olarak görmediler. Buraların gelişmesinden örgütlenmesinden korktular. Şeyh Sait, Seyit Rıza ve PKK bunun sonucudur" diye ifade etti.
'Özgücümüze dayanarak çözüm üreteceğiz'
Demirtaş, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Newroz'daki mesajına vurgu yaparak, "Newroz'daki bildiride halklara yapılan çağrının temelinde birlik vardı. Bu halklar yüzyıllar boyunca gün yüzü görmedi. Arap baharının temelinde de bu vardı, halklar artık bu teslim alma ve sömürgeleştirme politikalarına karşı dur diyor. Önümüzdeki yüzyılda bu sorunun devam etmemesi için özgücümüze dayanarak çözüm üreteceğiz" dedi. Ortadoğu'da 4 büyük halk olduğunu belirten Demirtaş, Kürtlerin uluslarası belgelerde ve sözleşmelerde adının geçmediğini belirtti. Demirtaş, "Kürtler yüzyıllardır yok sayılıyor, siz 40 milyon nüfusa sahip bir halkı yok sayamazsınız, sihirbazlıkla yok edemezsiniz" dedi.
'Solcular bile Kürt halkını tanımıyordu'
Kürt ve Kürdistan gerçeğine değinen Demirtaş, Kürtlerin 21'inci yüzyılda şaşırtıcı bir şekilde ortaya çıktığını belirterek, "Bu çıkış birilerinin lütfuyla olmadı, bu direnişle oldu. Tüm dünya Kürtleri tanıyor, sadece bu halkın statüsünü tartışıyor. Şimdi kimse Kürt yoktur diyemiyor, bunu söyleyene gülerler. 20 yıl önce bırakın faşistleri, solcular bile Kürt halkını tanımıyordu. Bunların hepsi zorlu, ağır bedeller sonucunda gerçekleşti.
Öcalan: Bizi savaşa iten şey ulusal ve uluslar arası faşizan politikalardır
PKK Lideri Abdullah Öcalan ile yaptığı görüşmelerde Öcalan'ın bazı sözlerini aktarmak istediğini kaydeden Demirtaş, "Sayın Öcalan, 'Savaş anormal bir şeydir. Bizi buna iten şey ulusal ve uluslar arası faşizan politikalardır. Şimdi şiddet dışı, savaş dışı bir duruma girmek istiyoruz' demişti. Bize dayatılan, öğretilen şey binlerce yıldır genlerimize işleyen bu savaştır. Devlet yüz yıldır şiddet ve zor yoluyla toplumu bastırmaya çalışıyor. Artık şiddeti yöntem dışına çıkarmak lazım, bu tartışmalar AKP içinde de sürüyor, AKP'nin bu politikaları yöntem dışına çıkarması lazım" dedi. Kürt halkının politik olduğu ve başlatılan yeni sürece hazırlandığı için bu süreci anladığını aktaran Demirtaş, her sürecin kendilerine tecrübe, çözüm konusunda bir miras bıraktığını kaydetti.
'Sayın Öcalan geri çekilmeye taktiksel bakmıyor'
PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın yeni süreci başlatması ile ilgili sözlerini aktaran Demirtaş, "Sayın Öcalan, 'Bu süreci başlatmakta 14 yıl geciktim. Suriye'den çıkmadan bu süreci başlatmak istedim, ama uluslar arası komplo bunu engelledi. Her seferinde taktiksel yaklaşıp meselenin özünü anlamadılar. Bu defa bu süreci başarıya ulaştırmak için elimden geleni yapacağım' demişti. Yani Sayın Öcalan birilerinin dediği gibi sağa sola talimat yağdırmalar yapmıyor. Halkın ve lideri olduğu PKK'nin temsilcileri ile mektuplaşarak, karşılıklı görüş alarak yürütüyor bu süreci" diye konuştu. Demirtaş, Öcalan'ın geri çekilmeye taktik olarak bakmadığını, stratejik yaklaştığını kaydetti.
'Kendimize güvendik, çünkü gücümüz ve halkımız var'
BDP olarak, süreci desteklerken kendilerine güvendiklerini kaydeden Demirtaş, "Kendimize güvendik; çünkü buna gücümüz ve bilinçli bir halkımız var. Bu AKP'nin sözleri üzerine başlayan bir süreç değildir. İktidarda AKP olsa da olmasa da bu riski alacaktık. Ortada bir masa var ve masanın bir tarfında ezilenler, diğer tarafta ezen var. Ezilen tarafta olan Aleviler, işçiler yani ezilen halk masaya baktıklarında hangi tarafta duracaklarına karar vereceklerdir. Masada AKP ve BDP yok; ezen ve ezilen taraflar var. Bu müzakare sürecinde ezilenin yanında olmak ahlaki ve vicdani bir tutumdur" dedi.
'Terörist, eşkıya politikası iflas etmiştir'
Terörist, eşkıya politikalarının iflas ettiğini kaydeden Demirtaş, "Gidip Kürdistan'a ticari ilişkiler yapıyorsunuz, Irak'ta İran'da; buraya gelince de bir 'X, W' yüzünden kıyamet koparıyorsunuz. Bırakın bu ikiyüzlülüğü" diye konuştu. Geri çekilmenin Ortadoğu'daki dengeleri etkileyeceğini kaydeden Demirtaş, "Bu süreç mücadelenin bittiği değil, mücadelenin yeni bir şekilde sürdürüleceğinin anlamıdır. Derdimiz AKP ile değil, kan davası, intikam değil. Bizim derdimiz üzüm yemek" dedi. Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılarak, on bin siyasi tutsağın serbest bırakılması gerektiğini belirten Demirtaş, 12 Eylül darbesinin ardından sürgün olan 2 milyon insanın ülkeye geri dönüşü için yasal güvencelerin de oluşturulması gerektiğini ifade etti.
'Kadınlar ve gençler sürecin öncüsü olmalı'
Yeni süreçte, eski tarz ve alışkanlıkların bir kenara bırakılması gerektiğini savunan Demirtaş, "Eski tarzı yanlış bulduğumuz için böyle söylemiyoruz. Yeni süreçte yeni yöntemlerin geliştirilmesi, üretilmesi gerektiği için söylüyoruz" dedi. PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın başlatılan yeni süreçte kadın ve gençlere önemli roller düştüğünü ve öncülük misyonu biçtiğini belirten Demirtaş, "Kürt kadının öncülünde devrimsel gelişme oldu, bu süreçte kadınlar sadece pratikte değil, teoride de öncü olmalı. Arap baharında kadının öncü misyonu olmadığı için saman alevi gibi yanıp söndü. Ama kadın zihinsel devrimini gerçekleştirdiği için biz de öncüdür. Gençlik bu süreçlerde en çok bedel ödeyendir. Bir çoğunun mezar taşı bile yok. Gençlerin her açıdan kendilerini çok daha donanımlı bir hale getirmeleri gerekir. Gençlerin yeni sürece nasıl gireceği konusunda netleşmesi lazım. Sayın Öcalan süreç konusunda kadın ve gençleri öncü olarak görüyor" şeklinde konuştu.
Demirtaş son olarak, sürece ilişkin 4 merkezde gerçekleştirilecek olan konferanslara katılım çağrısında bulunarak, konferansların çözüm sürecine ışık tutması gerektiğini vurguladı.
Demirtaş'ın konuşmasının ardından panel soru cevap bölümüyle sona erdi. DİHA