Yüksekova Güncel
2008-07-28 17:59:00

Bu Çığlığı Artık Duyun!

28 Temmuz 2008, 17:59

Değerli arkadaşım Şevket YILMAZ"ın “Çevreye Saygı Yaşama Saygı” başlığıyla (https://www.yuksekovaguncel.com/yazar_yazi_detay.php?id=177) okuyucusuna duyurduğu Yüksekova"daki çevre katliamına ilişkin çağrısı aslında herşeyi çok iyi özetlemeye yetiyor. Israrla okumanız gerektiğine inandığım bir çağrıdan çok daha fazlasını barındırıyor, bu çığlığı...

           

İnsanoğlunun doğaya karşı açtığı "kirli savaşın" meyvelerini tüm dünyada olduğu gibi Yüksekovada da topluyoruz. İster sorunun sebebini eğitimsizlik olarak gösterin, ister belediyenin eksik hizmetleri olarak. Adını ne koyarsanız koyun. Sonuçta kaybedenin güzelim doğamız olduğunu unutmamak gerekiyor.

           

Toros Dağlarının uzantısı olan Sat-Buzul (cilo) Dağlarının eteklerine yaslanmış bir doğa harikasından çok daha fazlası olan Yüksekova"nın nasıl da insan eliyle yok edildiğine tanık oluyoruz.

           

Yüksekova"ya hayat veren, onlarca kuşu, balığı yaban hayatıyla artık ansiklopedilerde ve bizden önceki kuşakların zihinlerinde kalan Nehil Sazlığından geriye sadece insanların çöp, kalorifer külü, harfiyat, lağım sularının vs. boşaltılabileceği uygun bir alan (!) olarak nitelendirdikleri sıradan bir dere yatağı olarak görmelerinde güzelim doğanın ne günahı var?

           

Bir soru daha sormak gerekiyor aslında: Ormanları askeri operasyonun bir gereği olarak yakan zihniyetten, günlerdir zihinlerimizi bulandıran Ergenekonvari aşağlık oluşumları kuranlardan, bir bedene tecavüz edenlerden, bir yaşamı başkasından alanlardan bir farkı var mıdır doğal yaşamı acımasızca yok edenin?

           

Durun ben sizin yerinize cevaplayayım: Hayır, hiçbir farkı yok!

             

            Yüksekovanın göbeğinde yer alan Vezirli Köyü yakınlarındaki köprüye gecenin geç saatlerinde onlarca kez lağım sularını boşaltmaya gelen özel vidanjörleri artık görmek gerekiyor. Onlarca evin, işyerinin, bir-iki fabrikanın lağım sularının, çöpünün, zehirli atıklarının doğayı, insan sağlığını ne hale getirdiğini artık görmek gerekiyor. Ve buna artık bir dur demek gerekiyor.

 

            Belediyenin, Kaymakamlığın, STK"larla ve tüm doğa severlerle derhal büyük bir çevre seferberliğine girmesi gerekmektedir.

 

Bu gittikçe kötüye giden duruma bir dur demenin vakti artık gelmiştir. Sorunun adı  kirlilik"se, çözümün adı da "Temizlik" olmak durumundadır.

 

El birliğiyle güzelim Yüksekovamızı, nehilimizi hala kurtarabiliriz. Tüm kamu-kurum ve kuruluşları, siyasi aktörler, her tür dernek ve stk, bireysel ve tüzel her tür girişimin ilk adımı bu çevre katlimına karşı harekete geçecek ortak bir iradenin bir an evvel ortaya çıkarılması olmalıdır.

 

Sorun görünenden, tahmin edilenden daha büyük ve ciddidir. İvedilikle bu sorunun çözümü üzerinde kafa yorulmalıdır. Sen yaptın, o yaptı mantığından ziyade BİZ neler yapabiliriz"in, çözüme nasıl katkıda bulunabiliriz"in muhasebesi yapılmalıdır.

 

Yüksekova"dan Yeniköprü"ye kadar olan yol güzergahı boyunca akan Nehil Çayının içindeki ağaç dallarına, çalılara takılıp kalan pet şişeleri, poşetleri, çöpleri artık görmek istemiyorsak, daha temiz ve yaşanılabilir bir Yüksekova bırakmak istiyorsak çocuklarımıza, yarınlarımıza artık elele verme vaktimiz gelmiştir.

 

Bu anlamda, başta Yüksekovada yerel ve ulusal gazetecilik yapan tüm arkadaşlara, internette köşesi olan tüm yazar arkadaşlara, tüm kamu-kurum ve kuruluşların idarecisi, amirleri ve çalışanları, ilköğretiminden üniversitelisine, esnafından avukatına, memurundan köylüsüne kadar hemen herkesin ortak bir duruş sergilemesi gerekmektedir. Çevre temizliği farkındalığını elele vererek hep beraber oluşturmak durumundayız.

 

Yarın artık çok geç dememek için, temiz bir Yüksekova için ne olur bir an önce birşeyler yapalım.

 

Sevgili Şevket YILMAZ"ın yazısındaki bir cümleyle bu çığlığı duymak, anlamak okadar zor olmayacaktır : “..Çevre bilincinin ideolojiler üstü bir zihniyet gerektirdiğini kabul ederek, hepimizin elini taşın altına koyması gerekmez mi?”

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.