2009 Mart"ındaki yerel seçimlere az bir süre kala seçime katılacak partilerin çeşitli stratejileri de yavaş yavaş gündemdeki yerini almaya başladı. AKP ve CHP"nin İzmir, Ankara, İstanbul, Adana, Eskişehir, Kayseri, Gaziantep gibi illerin belediyelerini kendi çatıları altında tutmaya çalışmaları için ...ne gerekiyorsa yapılsın! talimatını yerine getirmek için birçok yola başvuracakları aşikar.
Kömür ve gıda paketlerini "sosyal devlet ilkesinin bir gereği olarak" dağıttıklarını açıklayan AKP"nin, iktidarın nimetlerini lehinde kullanmayı çok iyi bilmesi ve bunu meşrulaştırmaya çalışması, CHP"yi farklı bir kulvarda ve daha cılız bir karşı siyasetin odağına -laiklik elden gidiyor- hapsediyor.
Gelin isterseniz, AKP ve CHP"nin yerel yönetimler seçimi öncesi uygulayacağı taktiklerden ve içinde bulundukları durumlarından çok, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı"nın (UNDP) bile ilgisini çeken DTP"nin, parti tüzüğünde de yer alan "% 40"lık Kadın Kotası"nın yerel seçimlerdeki yansımasına bir bakalım.
2004 yerel seçimlerinde kaybettiği Bingöl, Muş, Şanlıurfa, Van, Ağrı, Siirt belediyelerini ve bazı ilçe ve belde belediyelerini de 2009 yerel seçimleriyle geri almak isteyen DTP, diğer partilerin unuttuğu "Kadın" öğesi gerçeğine somut bir şekilde ışık tutuyor.
% 40"lık kadın kotası payını, parti tüzüğü gereği 2009 yerel seçimlerinde de kullanacak olan DTP"nin kadın katılımını demokratik hak ve özgürlükler ve cinsiyet temelli ayrımcılığın önüne geçilmesi çabası bakımından çok önemli bir karar olarak değerlendirmek gerekir.
DTP"nin bu çabasıyla, hayatın hemen her alanında olduğu gibi siyasal hayattan da şu veya bu nedenden ötürü soyutlanmaya çalışılan kadının, seçimlere katılım oranında ve DTP çatısı altında siyasal hayata yapacakları katkıyı görmek de bu anlamda çok önemlidir. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu"da kadının yaşam dünyasının din öğesi, aşiret kuralları, aile baskısı vs. gibi etkilerden kurtarılarak, toplumun sosyolojik bir gerçeği olarak kabullenilmesinde ve apolitikleştirilen kitlelere yeni bir umut olması bakımından da desteklenmesi gereken doğru bir karar olarak da görmek gerekmektedir.
15.09.2008 tarihli Taraf gazetesinde Ezgi AKIN imzalı haberde dile getirilen verilere bakıldığında, Türkiye"deki 40 bin 910 yerel yöneticinin, yalnızca 900"ü kadın. Yine Türkiye"deki üç bin 225 belediye başkanı arasından, yalnızca, 1 il ve 17 ilçe ve belde belediye başkanı kadın. Yerel siyasette kadınlara en geniş yer ayıran Demokratik Toplum Partisi"nin (DTP), Tunceli Belediye Başkanı Songül Erol Abdil, Türkiye"deki tek kadın il belediye başkanı. İlçe ve belde belediye başkanlıklarında ise, 9"u DTP"li, 5"i CHP"li, 2"si AKP"li ve 1 Demokrat Partili toplam 17 kadın var. 34 bin 477 Belediye Meclisi üyesinin ise yalnızca 834"ü kadın. DTP"nin tüzüğü gereği kadın katılımını arttırıcı bir politikayla sahaya çıkması, sıradan partilerle arasındaki "olumlu farklılığı" ortaya koyuyor.
Peki hepsi bu mu?
Hayır, elbette değil. % 40"lık katın kotasının, DTP"nin "yerel siyasetin sadece erkek işi olmadığını", böylece kadın"a verdiği önemi göstermesi bakımından da, toplumsal hayatın işleyişinde kadının rolünün unutturulmaması konusunda da, erkek egemen bir dünyanın köreltici çıkmazındaki koşturmamızı sonlandırmamız konusunda da ve daha birçok konuda bir kez daha düşünmeye sevk etmesi açısından alkışlanması gereken bir girişim olarak önümüzde durmaktadır.
Yüksekova"ya Kadın Aday
Uluslararası siyaset arenasında DTP"nin tüzüğündeki "kadın kotası" nüans"ının, 2009 yerel seçimlerinde çok büyük bir artı olarak durması, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı"nın (UNDP) da gündeminde bu anlamda haklı olarak yer edinmiştir.
Türkiye"deki duruma bakıldığında, DTP"nin TBMM"deki 21 koltuğundan 8"inin kadınlara ayırdığını, sahip olduğu 9 tane (1 il-Tunceli ve 8 ilçe, belde) belediye başkanlığı koltuğunu da arttırmak için "kadın kotası" anahtarını sorunun çözümünde kilit konumunda görmesi ile de ulusal siyasette daha rahat bir siyasal hareket alanına kavuşturmuştur.
Yerel siyaset özelinde baktığımızda ise, son günlerdeki dedikodulardan da anlaşılacağı üzere Yüksekova"ya belediye başkanlığı için bir kadın aday"ın düşünüldüğü gerçeği söz konusu. Hatta bunun için birkaç isimden bile bahsediliyor.
Onun için şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, 2009 yerel seçimlerinde, Yüksekova"mızın DTP"li belediye başkanı adayının eğer son anda bir değişiklik olmazsa, % 40"lık kadın kotası payından yararlanacak olan bir kadın aday olması gerçeği önümüzde durmaktadır.
Yüksekova"nın kaderinde belediye başkanının bir kadın olması hatta böyle bir ihtimalin var olması bile ayakta alkışlanacak bir durum.