Gündem bir hayli yoğun;
-Et fiyatlarındaki yükselişten sonraki düşüş...
-Anayasa değişikliği
-"Yumruk"lar
-Meds Yeghern"ler
-Yılmaz Özdil
-Futbol ve şike iddiaları
-Operasyonlar..
-Facebook
-27 Nisan E-Muhtırası
Liste uzayıp gidiyor
5 N 1 K"ya soyunsan, çaresizce dumura uğratırsın beynini
Ama illa ki, hatırlamak istemediğin gerçeklerle yüzleşmen de gerekiyor
Bu yüzleşmen gereken gerçeklerden kısa kısa konuşalım diyorum;
Et Fiyatları:
Terörle mücadele adı altında, yakılan-yıkılan köyler
Kapatılan meralar, otlaklar, yaylalar..Türkiye"de geçimini Tarım ve Hayvancılıktan sağlayan ve nüfusun %40"ını oluşturan milletin efendilerine reva görünenler
Dört mevsimin yaşandığı yurdumda, bomboş yaylalarda, meralarda annesinin memesini büyük bir iştahla emen kuzuları temizlemeyi "terörle mücadele" diye ele almanın bedelini, At, Eşek, Domuz etinin kilosunu 28 TL"ye satın alarak uyuyan yurdum insanı
Ee, Allahın sopası yok ya..
Anayasa:
Ülkenin iliklerine işlemiş darbe anayasasını, vatanın birlik ve beraberliği noktasında korunması gerektiği teranesini, CHP-MHP korosunda seslendirmek en büyük yetenek !! Paslanmaya yüz tutmuş bu anayasanın bir maddesinin bile değişmesini desteklememe yemini etmiş milletvekillerinin vicdanlarının sesiyle sağırlaştıklarını da görmek gerekiyor.
Yumruk"lar ve Yılmaz Özdil"ler:
Güzel günlere her gün daha yakın olduğumuzu hatırlarsak, bu ülkenin balını-kaymağını yıllardır "Vatan-Millet-Sakarya" sloganıyla yemeğe devam eden çevrelerin Kalemşörlerinden Yılmaz ÖZDİL gibi, "yumruk"lardan medet umarak; ilkbaharın çiçeği böceğiyle Anadolu"mun her karışına yayıldığı bugünlerde ovalarına-dağlarına reva görülen operasyonları "vatan sevgisi" olarak meşrulaştırmaya çalışanların, bu ülkeyi seven, sağduyulu ve demokrat çevrelere karşı yürüttükleri sistemli savaşını unutmamak da gerekiyor.
Futbol ve Şike İddiaları:
Sporun kardeşlik ve centilmenlikten öte değerlendirilebileceğini yeşil sahalarda bir kez daha görüyoruz; onlarca yıl profesyonel futbol hayatlarıyla milli takım forması giymiş olan meşhur futbol adamlarının bahis, kumar, şantaj, vb.. onlarca adli vakaya karışmış olmasını görmek gerekiyor
Döner bıçakları, kasaturalar ve silahlarla statlara girmeye çalışan fanatiklerin her maçta birer katile dönüşmesini sağlayanların ne kadar başarılı olduklarını görmek gerekiyor.. Ah yurdum insanı ahh
Facebook:
Şu sıralar tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de, iletişimin temeli olan konuşmanın sıcaklığından koparıp alan, adına şarkılar yazılan kim kimi tıkladı, kim kimle arkadaş oldu, kim hangi gruba katıldı diye insanları ayrıştıran, gruplaştıran, samimiyetten uzak sadece adı "sosyal paylaşım ağı" olan sanal ilişkilerin, hayatımıza girmesinden midir nedir, artık vurmaktan, kırmaktan, hep ben, hep ben, hep ben demekten kendimizi alamıyoruz.. Sahi biz bu Facebook"la nereye gidiyoruz? Kim olmayı istiyoruz?
27 Nisan e-muhtırası: 3 Yaşına Girdi
Bugün E-muhtıranın doğum günü
E-muhtıra tam tamına 3. yaşına girdi. ..
Peki, bu sürede ne oldu?
Bir TV kanalında büyük bir gururla e-muhtırayı "
ben yazdım" diye övünen ve kendisini doğru bir şey yapmış gibi savunan, iyi çocuklara sahip çıkarak hafızalarımızda yer edinen demokrasinin her zaman sözde de özde de yaşanmasını engelleyen general, emekli oldu
Şuanda devletin verdiği 1 milyon (trilyon) liralık arabaya binerek yaşamaya çalışıyor !!!
Bir soru daha soralım, peki, bu 3 yılda, Türkiye ne kaybetti?
Bunu siz cevaplayın, arkanıza yaslanın ve gözlerinizi kapatın, bu 3 yılda Türkiye milletiyle, devletiyle, insanıyla ne kaybetti diye sorun kendinize
Balık hafızalı bir toplumun sıradan "yurdum insanı"ları olamadığınızı kendinize ispatlayın. Doğru ve samimi cevaplar vermeye çalışın
Bu e-muhtırayla Türkiye"nin neler kaybettiğini buraya yazamam, editörümün fazla uzun yazmamam konusunda beni uyarmasını istemiyorum çünkü.. (28 NİSAN 2008"de yazılan konu ile ilgili daha geniş bir değerlendirmemi bu adreste bulabilirsiniz: (https://www.yuksekovaguncel.com/yazar_yazi_detay.php?id=111))
Ama ille de cevap vermemi istiyorsanız, bir cümleyle cevap vereyim:
Türkiye, e-muhtırayla bu 3 yılda, demokrasiden, hukuktan, eğitimden, sağlıktan, kültürden, kısaca yaşam kaynaklarını besleyen her kurumundan sekteye uğradı, yara aldı, kan kaybetti ve en az bunlar kadar unutulmaması gereken bir şey daha oldu; dünyaya askeri rejimle ayakta durmaya çalışan klasik bir üçüncü dünya ülkesi olduğunu bir kez daha gösterdi ve hataların en büyüğüne imza attı..
Et fiyatları, futbol ve şike iddiaları, yumruklar, 27 nisanlar
. Ve daha onlarcası
Bu ülkenin Meds Yeghernleri. olarak hafızalarımızda çakılı kalacak !!
*Ermenice: Büyük Felaket