Yüksekova Güncel
2008-04-12 15:59:00

Sersala ‘Eşqê: Newroz

Ayhan Geverî

ayhangeveri@gmail.com 12 Nisan 2008, 15:59

                                   Ser-sal û dem-sala evîn û vînê

                                  Mewsîm û fesla nûjîn û vejînê

                                  Cejn û "eyda "aşiq û me"şûqan

                                  Dîdar û geheştina Mem û Zînê

                                                                    (A.Geverî)

 

Fasl-ı bahar mevsim-i sevdadır Newroz, tabiatın ve cihânın came-tebdîl eylediği gündür...

 

Güneşin bir başka doğduğu, yeryüzünün üzerinde yürüyenlere selâm verdiği gün...

 

Değil sadece günlerin eşitlendiği; gece ile gündüzün birbirine ulandığı, birbiriyle aynılaştığı gündür... Aşkın ve sevdanın doğum günüdür... Gece ile gündüz gibi "aşık ve ma"şukun da birbirine eşit, birbirine müsâvî olduğu gündür.. Eğer vaktin yarısı gündüz ise yarısı leyl"dir; Aşk"ın yarısı Mem ise yarısı Zîn"dir...

 

Kürdîce aşkın muharriri Ehmedê Xanî"nin, Mem ile Zîn"i û Sitî ile Tacdîn"i buluşturduğu, onları dîdar-ı vuslat eylediği gündür Newroz...

 

Bakmayın lügatlere, New-roz, “yeni gün”, Kürdün sersalı, Kürdün bayramıdır demelerine.. Newroz sadece ser-sal û nû-bahar değildir.. Newroz, Kürdün tarihidir.. Tarihin zerrîn sayfalarından bir sayfadır newroz...

 ...

 

Ve işte Hazreti Xanî karşımda durmuş o altın sayfaları çeviriyor, Mem û Zîn şaheserinin eşssiz sayfaları karşımda ve Xanî bize Newroz"u cirûsk-i Kawa altında açıyor:

 

Dewra felekê ji bextê feyroz

Dîsan ku numa ji nû ve Newroz

 

Mebnî li wî adetê mubarek

Şehrî û sipahîyan bi carek

 

Bajêr û kelat û xanî berdan

Teşbîhê bi nejdîyan û cerdan

 

Sef sef dimeşin kûh û deştan

Ref ref dixuşine seyr û geştan

 

Hindek bi peyayî çûne baxan

Hindek bi siwarî çûne raxan

...

...

 

O yılın newroz"unda tabiat gibi Mem ile Tacdîn; ve Sitî ile Zîn de came-tebdîl (kıyafet değiştirme) eylemişlerdi.. Sitî ile Zîn, şalûşepik içinde iki yiğit iki pehlewan iki şêr idi; Memo û Tajdîn iki çav-xezal iki ahû iki qumrî idi.. Seydayê Xanî o "aşıkları böyle tasvir eyledi, artık sükût bizim, söz O"nundur:

 

Roja wekû bûye êyda tehwîl

Ew jî gerîyane came-tebdîl

 

Çawa xemilîne ew kiçanî

Ew jî gerîyane cil kuranî

 

Ev bûn ku me go di rozê newroz

Mislê Meh û Mihrê "alem-efroz ...

...

 

Botan"ın en çeleng yiğitleri Cennet"ten düşmüş iki huri olmuş; Mîrê Botan"ın iki kızkardeşi iki dilâver, savaş meydanında can alan; aşk meydanında keman-ebrûlarıyla evîndar gönülleri avlayan, onları kemend-zülüfleri ile dilgîr eden, esîr eden iki dilîr olmuşlardı...

 

Memo ve Tajdîn de herkes gibi Cizîr"in Newroz Panayırı"ndan sonra akşamüstü olunca meşalelerin yandığı meydana yürüdüler; yürekleri mum ve meşale gibi yanarken.. Onlar yüreklerinin fitilini ateşleyip yürümüşlerdi o meydana...

 

Sersal ku ji nû ve hat sazkirin û ji nû ve ket kar

Mîr destûr da xortên taze ku têda bibin beşdar

...

 

 

Ama o iki yiğit, Botan"ın o iki korkulu rüyası, Mîr"in canalıcı iki şahini ilk bakışta avlanmışlardı bile.. Memo donmuş, Tajdîn nefessiz... Karşılarında iki can-parçası, iki melek-sıfat duruyordu... Tajdîn lâl olmuş haliyle, Memo"yla hâl"lerini sorar meydandaki ihtiyara:

 

 

Go: “Ey Xizirê rehê hîdayet

Bêje, ev çi bela ye bênîhayet?”

 

Wî got: “Du şehlewendê şeddad

Îro li vî xelqî bûne cellad”

 

Wan go: “Te nedî ku ew çi reng in?”

Wî go: “Du kur in, zîyade şeng in.”

 

Wan go ku: “Bişîr û şeşper in ew

Ya ne bixedeng û xencer in ew?”

 

Wî go: “Bi xemze û bi awir

Xelqê dikujin, wekî bi kêbir”

 

Gotin: “Eceb ev kiçêd kê ne?

Yan herdu melaîkêd Xwedê ne?”

  

...

...

 

Ve soru sorma faslı uzadı bahar mevsimi kadar... Memo ve Tajdîn yandıları merak ateşinde.. “Kimdi bunlar, ne tür melekti bunlar, hangi gülistanın gülleriydi bunlar...?”

 

İki nû-"aşık, bu nû-biharda iki keklik olmuş kafese girmişlerdi.. Sarhoş ve medhûş olmuşlardı... Bu halleriyle kendilerinden geçip, o iki meleğe yöneldiler.. Memo, Zîn"in rakkîk parmaklarını eline alınca eridi, eridi ve Zîn"in parmağındaki yüzüğü çıkardı, Zîn"in aslını, nesebîni fehm etmek için... Tajdîn Memo"dan mı almıştı dersini? Evet o da almıştı yüzüğünü Sitî"nin bêfehmîyane...

 

Ve soru sordular tekrar kendilerine uyku gibi sevda sarhoşluğundan uyandıklarında:

 

Acep nerden kaptık bu hastalığı? Hangi savaşta yara aldık? Yok eğer değilsek hasta ve birîndar, ya nedir bu halimiz..?

 

Ve Tajdîn görür Mem"in elindeki parlayan yüzüğü, karanlık geceyi aydınlatan o çırayı ki ona yazılıydı “Zîn”..

 

Mem"in gözü de Tajdîn"in elindeki elmas yüzükten kamaşıyor, ve nakşedilmiş ismi okuyor Tajdîn"e: “Sitî”

 

Mem ve Tajdîn bir ağızdan tek-yürek der:

 

“Bir ahengi tutturmasıdır dilimin, seni sevmek.

Seni güzel şeylere benzetemem; tüm güzellikler sana benzer.

Ey ser-tâc-ı dilberân, sana değen güzelleşir; sana değdim aşk oldum...”

...

 

Bize söz kalmaz Newroz"u Xanî"den okumaya devam etmek dışında:

 

...

Ew mane digel evan birînan

Behsa me li ser Sitî û Zînan

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.